bir şeker bayramı gününe denk gelen derbiye beşiktaş üç puanlık avantajla çıkmış, beraberlik kendisine yarasa da saldırdıkça saldırmış ama bir türlü golü bulamamıştı. sonraki gün usta gazeteci necmi tanyolaç milliyet'te şöyle yazacaktı: "fenerbahçe - beşiktaş maçı bir mahalle maçı havasında oynandı. hırçın çocuklar, topu ayağında tutamayan şöhretler, alabildiğine sinirli, alabildiğine beceriksiz golcüler ve ateş almayan silahlar..." son dakikada beşiktaş bir korner kazandı. herkes atağın sonunda maçın biteceğini düşünüyordu ama son beklenmedik bir şekilde geldi. zira beşiktaşlı futbolcular topu paylaşamamış, hüseyin yazıcı araya girmiş ve o sezon olaylı bir şekilde beşiktaş'tan fenerbahçe'ye transfer olan şenol birol'u topla buluşturmuştu. yıldız golcü son gücüyle şutunu çekti, özcan arkoç'u avladı. golden sonra şenol önce omuzlara alındı, ardından olduğu yerde yığıldı kaldı. alman hakem rudolph kreitlein topu eline aldı ve santra yaptırmadan maçı bitirdi. bu gol, üç büyükler arasında santrası yapılmadan maç bitiren tek gol olarak tarihe geçti. maçı kaybeden beşiktaş önce irtifa, ardından da şampiyonluğu kaybetti.