hakemler: cezmi başar (**), ohannes çakır (* içi boş yıldız), lemi caner (**)
f. bahçe: hâzım (***) - atillâ (**), özcan (**) - şeref (***), osman (***), hüseyin (***) - mustafa (****), nedim (***), yüksel (**), selim (***), aydın (****)
fenerbahçe'nin dün istanbulspor'la yaptığı maçın 38. dakikasında yüzüne bir top isabet eden ve oyundan çıkan birol'un bir beyin sarsıntısı geçirdiği bildirilmiştir.
birol, doktorların ikazına rağmen iyi olduğunu söyleyerek, 73. dakikada tekrar oyuna girmiştir.
ayrıca yine dünkü maçta lifi kopan ogün bugün kasımpaşa'ya karşı oynamayacaktır.
transferlerinden ogün, şenol, birol ve a. ihsan'dan mahrum fenerbahçe, kasımpaşa'yı 2. devrede yendi: 3-0
halit kıvanç
dün gece mithatpaşa stadını dolduran 13 bini aşkın seyirciye, bu maçın ilk yarısı pek yavan gelmişti. belki aslında öylesine tatsız değildi. ama az önce «şahane futbol» ile dolu bir feriköy - istanbulspor maçı seyretmiş olan bu 13 binden fazla futbolsevere kolay kolay oyun beğendirilemezdi.
ilk yarının sönüklüğü, bir bakıma golsüzlükten doğmuştu. bir bakıma da, fuzuli sert hareketlerin çokluğundan... sakat bulunan «büyük tranrferler» in yerine «emektar»ların aldığı fenerbahçe kadrosu, kasımpaşa'nın müdafaa gücünü kırmakla başlarda zorluk çekmiş ve oyuna ancak 30. dakikadan sonra hakim olmuştu. bu arada osman'ın sakatlanarak maça başı sargılı devamı da, sarı - lacivertlileri ayrıca endişelendirmişti.
birinci devrenin hatırda en çok kalan anı, topun direkler, kafalar ve ayaklar arasında defalarca gidip geldiği halde, bir türlü fileleri bulamadığı 35. dakikaydı. fenerbahçe'nin bu yarıda sonuçlandıramadığı en büyük pozisyon da buydu.
ikinci yarının hatırda en çok kalanacak anı ise... ikinci yarı ne demek futbol tarihimizin, hakemlik müessesinin daima kahkahalarla yad edilecek hatırası, yan hakemi ohannes çakır'ın taç atışında ofsayt bayrağını kaldırmasıydı. bir defa olsa, «dalgınlık» denip geçilebileceği düşünülürdü. fakat aynı hatayı, aynı gafı bir daha ısrarla tekrarlamıştı yanhakem... taç atışından ofsayt olmayacağını bilmeyen bir hakem... yok yok, buna gülünmez, sadece ağlanırdı. ve galiba futbolün alfabesini bilen herkes de böyle yaptı.
...ve goller
fenerbahçe, maçın ikinci kısmında maça tamamen hakim olmuş, oyunu neticelendirmeyi de başarmıştı. 56. dakikada hüseyin'in frikiğinden gelen toıpu kafayla kaleye havale eden mustafa, pozisyonu hazırlıyor, tamer'in topu karşılaması da, aydın'ın gollük plasesine imkan veriyordu.
sarı - lacivertliler, golle daha da hızlanacak ve bu defa aydının pasını, selim isabetli şutuyla sayıya çevirecekti. 75. dakikadaki bu golden 5 dakika sonra. «mikro» sağdan indi, nefis ortaladı, topu bir dış sol vuruşla ağlara gönderen aydının golü daha nefis oldu.
son 10 dakikayı sakatlanıp çıkan nedim'den mahrum oynayan fenerbahçe zor başlayan maçı kolay bitiriyor. 3-0'lık rahat galibiyetle sahadan ayrılıyordu. taç'a ofsayt kaldıran yanhakem ise, rahatça çıkacağı kapının hangi yönde olduğunu aramakla meşguldü.
fenerbahçe: hazım cantez, özcan köksoy, atilla altaş, hüseyin yazıcı, şeref has, osman göktan, selim soydan, yüksel gündüz, nedim doğan, aydın yelken, mustafa güven