hakemler : hakkı gürüz, zeki gürkan, özdemir erentok
fenerbahçe : hazım cantez, osman göktan, ismail alemdar, ali ihsan okçuoğlu, özer kanra, hüseyin yazıcı, ogün altıparmak, şeref has, yüksel gündüz, selim soydan, aydın yelken
teknik direktör : miroslaw kokotovic
gençlerbirliği : selçuk çakmaklı "köylü selçuk", cumali doğru, aykut oğuz "deli aykut", tevfik kutlay "baba tevfik", ayhan erkan "bitli ayhan", mehmet ali güreyman, abdullah çevrim "kepçe abdullah", orhan yüksel, özkan gürgün, faik şentaşlar, yüksel kırmusaoğlu
fenerbahçenin üstüste berabere kaldığı maç sayısı 6 olup 3 kere gerçekleşmiştir.
bu ilk sezonda fenerbahçe; 12.hafta 23.11.1963 / göztepe 1-1 fenerbahçe 13.hafta 24.11.1963 / karşıyaka 0-0 fenerbahçe 14.hafta 01.12.1963 / fenerbahçe 0-0 galatasaray 15.hafta 21.12.1963 / fenerbahçe 0-0 izmirspor 16.hafta 22.12.1963 / fenerbahçe 1-1 gençlerbirliği (bu maç) 17.hafta 12.01.1964 / beşiktaş 0-0 fenerbahçe
fenerbahçenin şuana kadar 1.ligde en uzun süre ile 0-0 berabere kalmadığı yani her maçında en az bir golün olduğu(kimin attığı önemli değil,önemli olan maç 0-0 bitmemiş) en uzun seri http://www.macanilari.com...etir.php?fid=200220033304
hakemler: hakkı gürüz (**) özdemir erentok (**). zeki gürkan (***).
f. bahçe: hâzım (**) - osman (**). ismail kurt (**) - ali ihsan (*). özer (**), hüseyin (***) - ogün (*), şeref (**). yüksel (*). selim (*). aydın (*).
g. birliği: yüksel (***) - cumali (***). aykut (***) - ayhan (***). tevfik (***). ali (***) - abdullah (****). orhan (****). özkan (***). faik (***). yüksel (***).
gençlerbirliği'nin şuurlu oyununu bozamayan f. bahçe yine puan verdi
1-1 sona eren maçın ilk golünü özkan attı. sarı - lacivertlilerin beraberliğini hüseyin sağladı. hakem, şeref'i sahadan çıkardı
necmi tanyolaç
fenerbahcenin, şu perişanlığı üzerine, neler söylenecek, neler yapılacak ve neler düşünülecektir?..
merakla, gerçekten büyük bir merakla bekliyoruz.
alışılmış usullerle, başarısızlıkların ebedi suçlusuna, yani hakeme yüklenmeye kalkışırlarla, ayıp ederler, hata ederler.
yapacakları iş, evvela bu kulübün teknik yöneticileri veya idarecileri olarak, fenerbahçe'ye çok pahalıya gelen bu milyonluk kadroyu «her şeyiyle» hazır bir kuvvet halinde tutup, tutmadıklarını sormak olmalıdır...
fenerbahçeyi dün gençlerbirliği karşısında mağlûbiyetten kurtulmuş bir takım olarak, görmemizin sebebi buydu. ne hikmetse, seyirci sahada «dökülen» sarı - lacivertli takıma değil de, hakeme kızıyordu ve gençlerbirliği sinirlenmiş rakibinden çok ötelerde, bir deplasman maçının en iyi oyununu çıkarıyordu.
sahayı şişe ve minder yağmuru altında terk eden hakem üçlüsünün kiloca en eğır hakkı gürüz'e, kendisine, iki elini havaya kaldırarak (allaha yalvarır gibi) itirazda bulunan ve bugüne kadar oyundan çıkartılmadığı gibi tek bir ihtar almamış olan şeref'i sahadan attığı için de kızmayacaktık tabii.. ama, oyunu aşırı müsamaha yükünden alabildiğine sertleştiren ve hakem kararlarına karşı topları dışarı atan gençlerbirliği oyuncularından birini olsun, oyun dan çıkartmamış olmasına kızacak ve bunun dürüstlükle alâkası yoktu, diyecektik ..
fenerbahçe, çok hızlı, çok azimli ve netice için oynayan gençlerbirliğinden zor kurtuldu. şenol, birol ve nedim'den yoksun kalmak, bir mazeret sebebiymiş gibi, bütün sarı - lacivertli futbolcular inanılmaz bir dağınıklıkla, sert ve amansız hücumlar karsısında eriyip, gidiyorlardı. böyle bir dağınıklık arasında da özkan'ın, abdullah'ın ortasına yetişip, g. birliğini galibiyete yükselten golü atmasının bir sürpriz tarafı olmayacaktı tabii..
bu gol fenerbahçe'yi daha fazla bozmuş ve yıkmaya kâfi gelmişti.
ikinci yarının başlamasıyla beraber hüseyin'in 30-35 metreden savurduğu şutun rakip kalenin köşesinden içeri girişi ise fenerbahçenin talihiydi ve fenerbahçe beraberliği kurtardıktan sonra, işi, eski hamam eski tas idare edip gitti.
şerefin 71. dakikada oyundan çıkarılışından sonra ziyadesiyle sertleşen ve tipik fenerbahçe - g. birliği maçlarına dönen oyunun bundan sonrasında, kesin konuşmak lâzım, galibiyeti zorlayan taraf başkentin takımıydı...
geride bomboş ve katiyen marke edilmeye lüzum görülmeyen orhan'ın fevkalâde paslarıyla fenerbahçe defansını yıkıp, yıkıp geçen abdullah - özkan - yüksel üçlüsü bulduğu pozisyonlardan bir ikisini değerlendiremediyse, bunu istanbul takımının şansı kabul etmek gerekirdi.
fenerbahçeli taraftarlar orhan şeref apak'ı taşladı
fenerbahçe - g. birliği maçından sonra bir kısım fenerbahçeli taraftarlar federasyon bürosunda oturan başkan orhan şeref apaka «istifa istifa» diye bağırmışlar ve federasyon bürosunu taşlamışlardır.
sarı - lacivertli taraftarlar ancak polis kuvvetleri tarafından dağıtılabilmişlerdir. bu arada federasyon bürosunun bâzı pencere camları da atılan taşlarla kırılmıştır.
gürüz «şeref bana allah belânı versin dedi» diyor
fenerbahçe'nin dün gençlerbirliği ile 1-1 berabere kaldığı maçın hakemi hakkı gürüz, şeref'i oyundan atmasına sebep olarak «şeref bana allah belânı versin dedi. bunu iki defa tekrarlayan futbolcuyu oyundan atarım.» şeklinde konuşmuştur.
gürüz de ancak polis refakatinde stad'tan uzaklaşabilmiştir.
fenerbahçe soyunma odasında ise teknik direktör fikret arıcan «sakatlıklar kudretimizi azalttı. belfast yorgunluğunu henüz atamadık. lig mücadelesinde bir şey kaybolmuş değildir.» demiştir»
fenerbahçenin eski antrenörlerinden ignace molnar, noel tatilini geçirmek üzere dün eşi ile birlikte şehrimize gelmiştir.
molnar, gelişinin herhangi bir anlaşma ile ilgili olmadığını, sadece çok sevdiği istanbul'da 10 günlük tatilini geçireceğini söylemiştir.
(...)
macar asıllı antrenör eski takımının dünkü maçını idareciler tribününde heyecanla takip etmiş ve maçtan sonra «fenerbahçe benim bıraktığımdan çok değişmiş. genç bir kadroya sahip bir takımı avrupa'da yenmek çok güçtür.» demiştir.
fenerbahçe: hazım cantez, ismail kurt, hüseyin yazıcı, selim soydan, şeref has, ali ihsan okçuoğlu, osman göktan, ogün altıparmak, aydın yelken, özer kanra, yüksel gündüz
teknik direktör: miroslav kokotovic
gençlerbirliği: yüksel günel, faik şentaşlar, cumali doğru, aykut oğuz, ayhan erkan, ali güreyman, tevfik kutlay, orhan yüksel, abdullah çevrim, özkan gürgün, yüksel kırmusaoğlu