hakemler: orhan gönül (**), burhan trak (***), adnan yılgıç (***)
g. birliği: selçuk (***) - cumali (***), aykut (**) - ayhan (**), ihsan (****), oktay (**) - abdullah (***), tevfik (**), ali (**), orhan (**), zenel (***)
f. bahçe: ali (***) - atilla (*), b. ismail (****) - şeref (***), osman (***), a. ihsan (**) - yüksel (**), ogün (**), şenol (*), birol (**), aydın (**)
gençlerbirliği karşısında defans hariç varlık gösteremeyen
f. bahçe ilk gün 1 puan verdi
zeksiz ve kalitesiz geçen maçta, iki taraf da neticeyi lehine çevirecek hareket yapamadı: 0-0
namık sevik ankara'dan bildiriyor
vay... vay... vay... şampiyonluk namzedi f. bahçe, kendisini mithatpaşa'da gibi sık sık alkışlayan başkent seyircisine öylesine canlı, öylesine zarif, öylesine güzel bir futbol gösterdi ki, değme gitsin (!). milyonluk forvet, bir ehram gibi ters dönmüş, teneke denilen müdafaa, takımı ayakta tutmuş, forvet ise, zebilane bardağı gibi dökülmüşlü.
«ideal tertip», «as futbolcuları bir türlü biraraya getiremedik» gibi sözler artık birer klasik edebiyat olmaktan ileri gitmeyecektir. zira, fenerbahçe takımı şampiyonluğa lâyık olmak şöyle dursun, alalade bir takım hüviyetindedir. ya gençlerbirliği değil de , dün beyoğluspor'u gol yağmuruna tutan ankaragücü olsaydı şampiyonluk namzetlerinin karşısında... ya ankaragücü olsaydı sözüne öyle tahmin ediyorum ki, futbolcusu, antrenörü, teknik adamı, idarecisi, hep birlikte «mazallah şansımız ilk gün varmış. o doluya tutulmadık» diyeceklerdir. hakikat olan şudur ki, beceriksiz forvetine rağmen galibiyeti kaçıran takım gençlerbirliği olmuştur.
birol'u da geriye çekerek adeta müdafaa taktiği ile oyuna başlayan sarı-lacivertliler sayı levhasının gösterdiği sıfırları birer çember yaparak sahanın içerisinde tur atıp durdular. maçın sonuna doğru tribünde oturan bir taraftar tellerin dibinde duran umumi kaptana sokularak, «allah rızası için şu yüz binlik fubolcuları oynatmayın» diye bağırdı. ne maça asılan, ne oynadığı futbolun şampiyoluktaki rolünü hesap eden futbolcu vardı takımda.
evet, fenerbahçe-gençlerbirliği maçının ortaya koyduğu değer, sayı levhasının gösterdiği kocaman bir sıfırdı. bu iddialı maçı anlatabilmek cidden güç. zira bir buçuk saat her iki takım da birbirinden lüzümsuz bir şekilde çekindi. ürkek hal fenerbahçe takımında daha bariz bir şekilde güzükmete idi. bir tek abdullah'ın ve arada sırada zeynel'in yaptığı kontrataklar fenerbahçe defansını hallaç pamuğu gibi atmaya kafi geliyor, hatta atıyordu bile. şeref, gedik veren yerleri kapamakta güçlük çekerken, hazım'ın yerine son anda kaleye alınan ali pekala da vazifesini yapıyordu. yelpaze gibi savrulan fenerbahçe müdafaasını ayakta tutan tek adam ise ismaildi. yıldız tablosundan anlaşılacağı gibi atom fovette barem tutturabilecek hiç, ama hiç kimseyi göremedik. ilk dakikaları ortalarda geçen müsabakanın 20nci dakikasında gençlerbirliği bir gol fırsatı kaçırdı. buna biraz da talihsizlik demek icap edecek. zira santrfor ali'nin ceza sahası içinden patlattığı şut kaleci ali'yi de geçiyor, fakat top direkten dönüyordu.
sonrası talihsizlik değil, beceriksizlikti. ikinci yarıda dört forvet ile ileride kalan fenerbahçe orta sahayı da rakibine teslim etti. 56. dakikada atilla'yı vızır vızır geçen zeynel'in yaptığı ortayı ismail de ıskalamıştı. yürekler ağza gelmişti, fakat abdullah bu fırsatı da değerlendiremiyordu. 60ıncı dakikada orhan'ın ka.ırdığı gol için, orhan, beceriksizliği abidesini dikti diyebiliriz. büsbütün çözülen ve topa girmeyen fenerbahçe takımı, tıpkı geçen hafta izmir'de izmirspor maçında olduğu gibi az kalsın son dakikada birol'un yarattığı pozisyonla sahadan galip ayrılacaktı. operada hayaleti oynayan bşrol, maçın bitmesine 3 dakika kala kendi sahasından kaptığı topla şaşkın duran gençlerbirliği defansı arasına giriyor ve şutunu atıyordu. bu güzel hareketi acemice bir şut takip etti. top, hem de çok yukardan aut. gol olsaydı fenerbahçe sahadan galip ayrılacak ve şampiyonluğa bir adım daha yaklaşacaktı. ama bu galibiyeti hak eder miydi? el-hak hayır...
şampiyonluk vizesinin ilk maçı fenerbahçe - g. birliği
çetin maç 15.30 da başlayacak. her iki taraf da kazanacağından emin. a. gücü - b. sporla oynuyor
turhan doğu ankara’dan bildiriyor millî lig lideri fenerbahçe, bugün saat 15.30 da 19 mayıs stadında g. birliği ile karşılaşacaktır. iki takım da sahaya şu kadroları ile çıkacaklardır:
f. bahçe: hâzım - ismail, özcan - şeref, osman, a. ihsan - yüksel, ogün, şenol, birol, aydın.
çekişmeli geçeceği tahmin edilen bu kritik karşılaşmayı, puan kaybına tahammülü olmayan sarı - lâcivertlilerin şampiyonluktaki iddialarını devam ettirmeleri için mutlak surette kazanmaları icabetmektedir. ancak, formda gençlebirliği'nin de iddialı olduğunu gözönünde bulundurmak lâzımdır. bu sebeple maçın beraberlikle son bulacağını zannedenler çoğunluktadır.
fenerbahçe umumi kaptanı hallit deringör'ün «dört puanla istanbul'a döneceğiz» demesine mukabil, gençlerbirliği antrenörü yüksel doğanay da şu şekilde konuşmuştur:
«her bakımdan büyük bir maç olacak. son yıllarda fenerbahçe ile yaptığımız maçlar hep hâdiseli geçmiş ve ekseri bu hâdiselerin çıkmasında rakiplerimizin rolü büyük olmuştur. gençlerbirliği, mâzisine yakışır bir futbol oynayarak maçı almağa çalışacaktır.»
öğrencilerin f. bahçe lehinde tezahüratı
sabah antrenman için saha bulamayan fenerbahçe takımı, kültürfizik yapmak üzere hipodroma gitmiş ve kapıların kapalı olması sebebiyle futbolcular telörgülerden atlayarak içeri girmişlerdir.
bu sırada «fenerbahçe çok yaşa»
sesleri ile sarı - lâcivertli futbolcuların etrafını alan öğrenciler bir anda doldurmuş ve bu sebeple fenerbahçeliler çalışma imkânı bulamamışlardır.
daha sonra ufak bir sahada yapılan çift kalede «ali, atillâ, k. ismail, ogün, yüksel, a. ihsan, selim, semih, şeref» den kurulu tertip «hâzım, kokotoviç, osman, tuncay, hüseyin, aydın, özcan, b. ismail, şenol» tertibini 3-1 yenmiştir.
başkentte günün ilk maçı beyoğluspor ile ankaragücü arasında yapılacaktır.
birol tedavi edildi
ayağındaki sakatlığı geçmeyen birol dün sabah idareciler tarafından
hastahaneye götürülüp muayene ettirilmiştir. virol çalışma sırasında sadece hafif bir yürüyüş yapmakla yetinmiştir.
sabah saçlarını kestiren milli futbolcu, öğleden sonra da umumi kaptan halit deringör ile birlikte birliğine gitmiş ve teslim olmuştur.
kendisi ile konuştuğumuz selim şunları söylemiştir: «çok heyecanlandım. adeta yeni mektebe başlamış gibiyim. bu arada hem askerlik görebimi yapacağım ve hem de takımında da oynıyabileceğim için sevinçliyim»
bir maraton yarışını andıran milli ligin son anlarında depara kalkan gençlerbirliği, başta giden fenerbahçe ile atbaşı berabere duruma gelince, yarışın neticesi şüpheli bir hâle girdi. 3 puan farkla önde giden sarı - lâcivert formalı ekip, dünkü oyunu ile finişteki ipe göğüsünü birinci olarak değdiremiyecek hissini verdi herkese. hele ankaragücü'nün beyoğluspor'a çıkardığı oyun karşısında, bugünkü maçın neticesini, bütün seyirciler daha dünkü maçtan sonra sezer gibi oldular.
30 bin seyirci bir maraton finalini seyretmek üzere kendini günlerdir hazırlamış ve stadı çok erken saatlerde doldurmuştu. ilk devresinde yazılacak bir tek hareket göremediğimiz oyunun, yalnız 20 nci dakikasında, birol'un gollük pozisyonu havalandırmadı herkesin ağzını açık bıraktı. hele 88. dakikada yine birol'un kaçırdığı bâriz gollük pozisyon, fenerbahçeli taraftartarın dövünmeleri arasında takımı belki de şampiyonluktan edecek kaçan fırsat oldu. bütün oyun müddetince ismail'den ve koca sene içinde ilk defa oynıyan kaleci ali’den başka kimse gayretli değildi. ne sistemi, ne enerjisi, ne de azmi olmıyan bir takımdan dün başka bir netice beklenemezdi. hattâ bu beraberliği şampiyon namzedi takım için bir başarı bile saymak yerinde olurdu. bir buçuk saatlik oyunda tarifini, hattâ tenkidini dahi yapamıyacağımız fenerbahçeliler, bugünkü ankaragücü karşılaşmasındaki ümitleri sıfıra indirmiştir. takımın maç kazanması ve şampiyon olabilmesi için şöhretlere bel bağlamak ve yerlerine genç elemanlar koymak yerinde olur.