"türkiye'de forvetler tesadüfen gole gidiyor" diyen avusturyalı antrenör, siyah-beyazlı takımı 4-24 oynayacak
adı: ernst melchior avusturyalının...
avusturya'nın güney bölgesinden villach'ta doğmuş. yaşı: 42. ilk kulübü doğduğu yerin ismini taşıyormuş...
birgün kendisini viyana'lı futbol artistlerinin arasında bulmuş. austria kapıvermiş villach'lı utangaç delikanlıyı. yıldızı parlayıvermiş.
ismi artık austria'lı sağaçık melchior'dur... birbiri arkasından elde edilen parlak başarılar, avusturya milli takımındaki hârika yıllar...
avusturya milli takımının en kuvvetli devrini yaşadığı yıllar devamınca yaptığı maç sayısı 32... ve ikinci trasnferi: fransa'nın rouen kulübüne... fransa'nın nantes ve belçika2nın, charlerol kulüplerinde 4 yıllık antrenörlüğü ve 1963'de beşiktaş...
beşiktaşın yeni mevsim kadrosunu emanet ettiği, iri kıyım ve hala sahaya çıksa kalecileri korkutabilecek kadar hareketli ve vurucu melchior, kısaca anlatmaya çalıştıüımız adamdı.
şeref stadının soyunma odaları önünde oturmuş, eşiyle birlikte eski yüzme havuzunda top oynayan çocukları seyrediorlardu. öylesine kendini kaptırmıştı ki, gençlere «burada futbola ne kadar alaka var» dedi. «üzerinde durmak lazım bu istidadın. baksanıza çoğunda, iyi futbolcu oalbileceklerini gösterir meziyetler var...»
nazik adam ama...
melchior herhangi bir avusturya'lı kadar nazik, nazik ama beşiktaş hakkındaki düşüncelerin ışığa çıkartacak bu röportajın kurulması zor oldu. çünkü, geçmiş yıllarda futbolcu olarak geldiği bu futbol topraklarının antrenör olarak yaancısıydı. bu sebeple suallerden çoğunu haklı olarak «henüz yeniyim, etrafımı, rakiplerimi ve futbolcularımı tanımam lazım» gibi dikkatli cevaplarla karşıladı...
işte melchior'e ilk sual ve cevabı:
- yeni sezonda kulübünüzün yaptığı transfer sizce tatminkar mıdır?
- şu anda bütün beşiktaş'lı futbolcuları tanıdğımı söylemek güç. umumiyetle hepsi genç ve kabiliyetli çocuklar...
ikinci bir sual:
- beşiktaş, bu yıl türkiye kupasında ve milli ligde ne gibi bir derece alabilir?
- şahsen çok çalışmam lazım. 4-5 hafta sonra size takımın durumu ve şansı hakkında tatmin edici bir cevap verebilirim... mamafif beşiktaş'tan ümidvarım.
«kuvvetli takımlar deplâsmandan çekinmez...»
bmylece umumi meseleler ve siyah - beyazlı kulüpte soğuk bir dış tesiri bırakmayacaj izahlar üzerinde anlaşabilecektik.
deplasmanlarda en çok hangi takımdan çekiniyorsunuz? sualine cevap vermese de olurdu. lakin iyi oturttu sonunda: kuvvetli bir takımı deplasmanlar korkutmamalıdır. beşiktaş'ın maçları eylül sonuna kadar istanbul'da. sonrasında da farklı olacağını zannetmem. maç, her yerde maçtır. yeter ki, mücadeleye hazır hale gelebilelim...
şampiyonluk ümidi üzerine
beşiktaş'taki işinden memnun olduğunu, futbolcu, taraftar ve idarecileri kısa zamanda sevdiğini, takımı kendisinin de fikri alınmak şartıyla 3 kişilik bir komitenin yaptığını anlattıktan sonra şampiyonluk mücadelesi üzerindeki görüşünü açıkladı merchior: elbette ki en büyük rakiplerimiz fenerbahçe ile galatasaray'dır.
- büyük transfer yapan fenerbahçe için ayrı bir düşünceniz yok mu?
- fenerbahçe kadrosunu yeni elemanlarla cok kuvvetlendirmiş olabilir. ancak, unutmamak lâzım ki, şampiyona tam bir sene sürecektir.
beşiktaş'ın problemleri
artık fazla derine kaçmadan beşiktaş kadrosu ve bu kadronun problemleri üzerine konuşacaktık. şöyle konuştu yeni antrenörü beşiktaş'ın: «beşiktaş'ın kollektif futbol oynamaması benim için en büyük güçlüktür. esasen futbolda problemler bitmez. ben umumi olarak stabilize (oturmuş) takımları severim. ancak, formunu kaybetmiş veya sakatlık sebebiyle durumu sarsılmış futbolcuların böyle bir kadroda bir müddet için yeri olmamalıdır. futbolcuda iyi teknik, sür'at, taktik anlayışı ve kollektif oyuna uyma kabiliyeti ararım.
- beşiktaş için düşündüğünüz sistem? - prensip olarak 4-2-4.
- ara trasnferden faydalanacak mısınız? - şimdilik bir şey söyleyemem.
- türk futbolunun dünü ve bugübü arasındaki fark? - bir kere avusturya milli takımıyla, beş defa da austria ile türkiyeye geldim. şimdi, teknik daha ileri. evvelce sert ve daha hızlı futbol oynanırdı türkiye'de...
«iki, üç pasta gol...»
bu futbol sohbeti melchior'u beşiktaş'ın eski bir yarasına getirmişti. isteyerek veya istemeyerek... «bir takım iki, üç pasta gole gidebilmelidir» diyordu. bu alaka çekici girişin peşi sıra tutabildiğim notta şunlar yazılıydı; «türk takımlarındaki forvetlerin çoğu şansla oynuyor. geriden bir top uzatılıyor, atılıyorlar. ama ya yetişiyor, ya yetişmiyorlar. bu şansla izah edilebilir. şahsen 2, 3 pasta gol atabilmelerini kolaylaştıracak bir çalışma şekli üzerinde duruyorum. paslar yerini bulur, ilerideki futbolcu pasın nereden geleceğini bilirse...
fenerbahçe'nin avrupa kupa galipleri turnuasondaki rakibi petrolul'u tanımadığını, galatasaray'ı ferençvaroş karşısında şanslı bulduğunu belirten beşiktaş antrenörü bu ay sonunda 20 kişilik kadroyu tespit edeceğini açıkadı.
- beşiktaş ve beşiktaşlılar için bir kaç söz daha lütfen.
- beşiktaş taraftarlarının bütün maçları bir arada seyretmelerini, besiktaş takımının da onlara istediklerini vermesini temenni etsem, beni kırarlar mı?
beşiktaş kadrosu:
menecer: ibrahim tusder antrenör: melchior kaleciler: necmi, özcan bekler: erkan, b. yavuz, fehmi, süreyya haflar: yüksel, sabahattin, kaya, muhittin forvetler: k. ahmet, suat, güven, sanlı, rahmi, coşkun, hüseyin, yusuf, k. ali, yılmaz
beykoz, ist. spor ve kasımpaşa üç büyüklerden çekiniyor. antrenörlerin şampiyon adayı g. saray
röportaj: necati karakaya
erdoğan tokoğlu (istanbulspor antrenörü): bu sezon da her yıl olduğu gibi yepyeni bir hüviyet ile sahada yer alacağız. istanbulspor geçen seneki kadrosundan kimseyi kaybetmemiştir.
eğer arkadaşlık esaslarını bu yıl da devam ettirebilirsek, başarılı oalbileceğimize inanıyorum. biraz evvel yepyeni bir hüviyet dedim. bu fertlerden ziyade anlayış ve çalışkanlığı ifade etmektedir. takımımızın tecrübeli elemanları mevkilerini koruyacaklardır. buna yeni transferlerimizin gayreti de eklenirse, kuvvetli bir ekip haline geleceğiz.
takımı, ben de dahil olmak üzere üçlü bir komite kuracaktır. düşünmekten korkmamakla beraber, önce düşmeyecek hale gelmeğe çalışacağız. bu da rakiplerimizi küçümsememekle mümkün olabilecektir.
üç büyükler içerisinde galatasaray daha derli toplu bir takım havasına bürünmüştür. beşiktaş ise suat ile varlık bulacak, fenerbahçenin başarısı, elemanların anlaşmasına bağlı kalacaktır. hazırlık maçları ölçü olarak ele alınmamalıdır. şampiyonluğun en yakın adayı galatasaraydır.
taraftarlarının 90 dakika boyunca "güven-suat-gol at" diye teşvik ettiği beşiktaş, istanbulspor'u net mağlûp etti: 2-0
necmi tanyolaç
sana ne be kardeşim, şenol ve biroldan?
seni, beşiktaş'taki dükkânını, az kâr getiriyor diye değiştirdiğin için ayıplıyan mı var? komşuların arkandan mı sövüyor? .
senin için de öyle memur veya işçi kardeşim. daha iyi bir iş yerini seçtiğinde, bu futbolcuların arkasından söylenenlerden hangisi geldi başınıza?..
yok. yok. hiç kimseye haksızlık etmeye hakkınız yok. sonra, bu iki adam «beşiktaşlı mıydı ki, hala, hatta en neşeli anlarınızda dahi tribününüzde onlarla beraber yaşıyordunuz?»
taraftarların yeni bestesi «güven-suat-gol at» güfteli yeni tribün şarkısıyla başlayıp, şenol ve birol'a kızgın bir dille protestolar yağdırılan dün geceki beşiktaş'ın, bilhassa ikinci yarıda şenol ve birol'a hiç, ama hiç ihtiyaç yoktu. üstelik avusturya'nın eski golcüsü melchior'un idaresindeki siyah - beyazlı takım eskisinden daha fazla gol fırsatı yakalıyor ve istanbulspor kalecisi yılmaz daha ilk devrenini başında beşiktaş'ın galibiyetini geciktiriyordu.
türkiye ligi'inin ilk maçında seyrettiğimiz beşiktaş aksayan tarafları olmakla beraber, pekalâ şampiyonluk mücadelesinde sözünü geçirecek çalışkanlıktaydı.
iki nefis gol
beşiktaş, bu ligde her takıma tehlikeli olabilecek sert ve cesur istanbulspor'dan iki puanı henüz suat'ın, yılmaz'ın ördüğü kapalı köşeye savurduğu bomba ile almış sayılmazdı. iki puanı ahmet'in golü sağlayacaktı tabii. tam 67. dakikada oldu gecenin ikinci golü. coşkun'un ortalayışına ahmet'in denize atlayan bir tramplenci rahatlığıyla dikildiğini ve topun sert bir kafa şutuyla yılmaz'ın üzerinden ağlara takıldığını görüyorduk...
ışıkların söndüğü müddeyt içerisinde 12 dakika gecikmeye uğrayan bu maçta beşiktaş'ın iki golü ve istanbulspor'un çözülünceye kadarki dayanışı, ilk haftanın iyi tarafıydı doğrusu...