galatasaray alsancak'ta göztepe ile oynuyor. diğer maçlar 19 mayıs stadında hacettepe - beyoğluspor, izmir'de altay - kasımpaşa arasında
kasımpaşa'lılar dün ikinci başkanlarının bütün masrafları üzerine almasından sonra izmir'e hareket edebilmişlerdir.
galatasaray'da ise izmirde sakatlığı nükseden ayhan, göztepeye karşı oynıyamıyacaktır.
ankaradaki ilk maçta, hacettepe küme düşme hattı içinde olan beyoğlusporu yenecek kudrettedir. buna rağmen maçın beraberlikle son bulacağı tahmin edilmektedir.
iddialı p.t.t.'nin şampiyon adayı beşiktaş karşısında galibiyet bir yana beraberlik alması dahi zor görülmektedir.
izmir'de ise, kasımpaşa, altay karşısında son kozunu oynıyacaktır. bu sebeple maçın neticesini kestirmek çok güçtür. eksik galatasaray 3 üncülük iddiasına sahip göztepe ile çekişecektir.
şiddetli yağmur dolayisiyle 12 dakika ara verilen ve 2-2 biten maçta siyah-beyazlıları mağlûbiyetten kurtaran golü 86 ıncı dakikada suat kaydetti. ptt'nin gollerini ise (penaltıdan) yüksel ve ziya attılar
halit kıvanç ankara'dan bildiriyor
sağanak yüzünden üç taksitte oynanan maçta, beşiktaş yağmur’dan kaçarken doluya tutulmaktan zor kurtuldu. oysa hiç de öyle bağlamamıştı oyuna.. hele daha 7. dakikada ahmet’in mükemmel sürüp iyi ortaladığı topu, suat gerçekten şahâne bir vole ile ağlara gönderince, siyah-beyazlılara bir güven gelmiş, maçı rahat alacaklarını gösteren bir havaya bürünmüşlerdi. fakat ptt gittikçe açılacak ve beşiktaş kalesinde peşpeşe tehlikeler yaratacaktı. siyah beyazlıların bütün gayreti ise, arasıra görülen kontr-ataklardan ibaret kalacaktı.
ancaaaaak şiddetli sağanak, futbole müsaade etmiyordu. ve işte hakem ıslanmış düdüğünü çalarak 18. dakikada maçı durdurmak zorunda kalmıştı. oyunun yeniden başlaması için 11 dakika geçmesi gerekecekti. şimdi ise, futbol, gölcüklerle dolu bir zeminde top sökme mücadelesine, çevriliyor, ama gene de daha canlı görünen, ptt liler oluyordu. eğer necmi son anda isabetli müdahalede bulunmasa, bu ilk yarının 1-1 kapanması beklenirdi.
fakat mukaddermiş 1-1 beşiktaş için... işte ikinci yarının başlamasiyle ilk devredeki hızını devam ettiren ptt, beraberlik golünü kazanıyordu. kaleye akan ziya’nın sabahattin tarafından düşürülmesini orhan gönül penaltı ile cezalandırıyor. yüksel de düzgün ve sert bir şutla necmiyi mağlûp ediyordu.
siyah — beyazlılar kamçılandı bu golle... fakat güven, bomboş durumda topu cavit'in ayağına çarptırınca, büyük bir fırsat kaçıverdi. bunu kaleyi karıştıran bir korner atışı kovaladı. galibiyet arzusu, sabahattini dahi ptt kalesine koşturmuştu. ancak korneri kurtaran ankaralılar hemen sağdan iniyor ve iki dakika önce sakatlık geçirip saha kenarında tedavi görerek şimdi oyuna girmiş yaşar birden fevkalâde iniyordu. ortaladı yerden topu. sabahattin kornerde kafa vurmağa gittiğinden ziya bomboştu. yerden plâse ile topu filelere gönderdi. beşiktaş 2-1 matlûptu... ve maçın bitimine de sadece 14 dakika vardı. görmeyenler için belki «sürpriz» sayılırdı bu durum. ama dün 19 mayıs stadında bulunanlar, «normal» karşılıyorlar, «oynadıkları oyuna göre, galibiyet ptt'nin hakkı» diyorlardı. beşiktaşlılar da hissetmiş olmalı ki bunu, son gayretle hücuma kalktılar. bütün güçlerini son beş dakikaya sığdırı verdiler. son gayretin meyvesi ise, beraberlik golünden öteye geçemeyecek kornerin yarattığı, karambolde cavitten seken top, ayaklarda kafalarda dolaşacak, güvenden kaçacak, nihayet suatin vuruşuyla ağları bulacaktı: 2-2. bu maçın sonucuydu.
öyle zannedilirdi ki, şampiyonluk yolunda önündeki engeli aşmaya uğraşan beşiktaş değil de ptt idi..
öylesine bilenmiş mücadele azmi ile dolu dinamik ve süratli idi iki ankaralılar, beşiktaş bu tempoya ayak uyduramadı... yalnız bu tempoya mı? futbolun pek basit icaplarına da kafa uyduramadı beşiktaş. ve böylece büyük bir kısmı ptt’lilerin baskısı altında geçen bir maç seyrettik.
ptt'lilerin müdafaa kaygılarını tamamen unutarak geliştirdikleri hücumları kestikleri her sefer beşiktaşlılar, önlerindeki bomboş sahada akıllı fikirli hiçbir kontratak yapamadılar.
güven'in çalım illetine düşmediği zamanlar, diğerşeri ofsaydda kalmamayı beceremediler. diğerleri ofsaydda kalmamayı becerdikleri vakit, güven çalım illetinden kurtulamadı. ve böylece mahkûm bir beşiktaş seyrettik.
umumi cereyanı bu olan maçın zaman zaman sertlikten çıkıp tekmelenmeye meyleden seyri sırasında taraflar ikişer gol attılar. bu gollerden ptt'nin attığı ilkinde zannederim hakem orhan gönül, ceza sahasının içindeki tabii bir mücadelede takdir hakkını beşiktaş aleyhine olarak fazla ağır kullandı ve penaltıya hükmetti.