günün ikinci maçında beşiktaş demirspor ile karşılaşacaktır. kuvvetli rakipleri karşısında kapanmayı tercih etmeyen ankara lacivert - mavilileri gol yemeden sahadan ayrılması güç görülmektedir.
ptt beraberliğinin gerek taraftarlar ve gerekse idareciler üzerinde bıraktığı menfi tesir siyah - beyazlı takımın demirspor karşısında hırslı ve kamçılanmış olarak çıkmalarını sağlayacaktır. müsabakanın favorisi beşiktaştır.
siyah-beyazlı takımda, santrfor mevkiinde oynatılan sabahattin, büyük bir gol fırsatını kullanamadı
nurhan aydın
beşiktaş bir puan da demirspor'a kaptırdı.
siyah-beyazlılar oyunun başından sonuna kadar baskı kurmamışlardı.
fakat bu baskı pek de şuurlu değildi. devamlı saldırıyorlar, fakat bir türlü neticeye gidemiyorlardı. rahmi ve sanlı hariç, forvetlin diğer elemanlarının aksaması, kademeli bir müğdafaa tatbik eden ve daha başlangıçta cemâl'i geri çekerek beraberliğe rıza gösteren demirspor'un işini kolaylaştırmıştı.
ve ilk yarıda bu sebeple iki yüzde yüz gollük pozisyon «ah»lar, «vah»lar arasında dışarı çıktı. bunlardan en mühimi, hiç şüphesiz, suat'ın altı pas içinde kaçırdığı idi.
sonra ikinci devrede adeta bir komedi seyrettik. oyunun bitmesine 10 dakika kala, sabahattin büyük ümitlerle forvete alınan, kendisinden bir şeyler beklenen, açıkcası kurtarıcı gözü ile bakınan sabahattin, öyle bir gol kaçırdı ki, bunu belki de hiç futbol bilmeyen bir kimse bile kaleye atardı. sabahattin, seyircilerin «oh işte nihayet bir gol» diye sevinçle sıçradıkları sırada topu avuta bile atmadı. doğru taça yolladı. böylesine bozuk bir beşiktaş'tan gol beklemek iyimserlik olurdu ve nitekim maç da başladığı gibi bitti.
ankara demirspor: doğan acar, hakkı ataeri, celal soydan, ibrahim yüreklican, hayrettin karaman, yalçın özkan, hüsnü aytekin, fikri elma, birol aşar, timuçin berker, teoman yamanlar