şenol "altın gol"ünü anlatıyor: "maçtan sonra golün sevinciyle beni kucaklayanlar golü oyunun bitmesine on saniye kala attığımı söylüyorlardı. ben ise, gol pozisyonuna girdiğim an, bu bir nefeslik son zaman parçasından habersizdim. maçın başında solaçıktan gelen topa kafa ile girmiştim. talih, kafamdan çıkan topu beşiktaş kalesinin üst direğine kadar götürmüş, golümü oracıkta bırakmıştı. ikinci devrede de ikinci devrede de bir ortasına yere yatarak kafa ile vurduğumu hatırlıyordum. top bu defa da kaleci özcan'ın plonjonundan evvel direkleri sıyırarak dışarı gidiyordu. maçın son an saniyesi oynanııyormuş meğerse... beşiktaş yarı sahasında top bekliyordum. bir his geçti içimden... hüseyin'deydi top. şeref tribünü tarafından hüseyin'in topla ilerlediğini görüyordum. bana uzatırsa topa son bir atağa kalkacaktım. ve hüseyin, içimdekini okumuş gibi uzatıverdi topu. birden kendimi sabahattin'le yüksel'in arasında buldum. top ayağımdaydı. sürdüm, sürdüm ve sol ayağımla o anda bulunduğum yere nazaran beşiktaş ceza sahasının sağ tarafına kaçırdım. sabahattin üzerime geliyordu. bu anda topun üzerinden, ters istikamete döndüm, üzerine yattım... ve sol bir yarım vole...» şenol, işin bundan sonrasını şöyle anlattı: «işte gördüğünüz gibi bu golle maçı kazandık ve şampiyonluk yarışındaki iddiamızı kuvvetlendirdik... çok mes'udum.»