bu sözler, hıçkırık seslerinin yükseldiği beşiktaş soyunma odasında söyliyecek başka bir şey bulamayan beşiktaş meneceri sadri usuuğlu aitti.
antrenör melchior şse, golün münakaşasını yapan futbolcuları önüne toplamış, yeni yeni öğrenmeğe başladığı türkçesiyle şunları söylüyordu: «evet sabahattin, evet ahmet, şimdi bitti maç. futbol bu, yok şans, sahada atmak lazım gol. şimdi konuşmak yok. yine 1 puan avantajımız ve 14 maçımız var, alın 28 puan ondan sonra konuşun. haydi şimdi duş yapmak ve giyinip buradan gitmek var.»
menacer sadri usuuğlu göre «mağlûbiyetin tek sebebi çalımdı.»
«müdafaa iyi oynadı, forvet vazifesini yapamadı» diyen usuuğlu, futbolculara şöyle çıkışıyordu: «şimdi ayıklayın pirinçin taşını, 10 saniye daha sabredemediniz mi? ah suat, ah şu topu taca atıversen, ahmet, sen de o topa bir vurabilsen, olur mu kardeşim... son saniyede bu. ne güzel, maç berabere bitiyordu.»
beşiktaşlı futbolcular, sessiz, her söyleneni dinliyor ve herkese hak veriyorlardı. en sonunda kaptan kaya'nın sesi yükseldi ve arkadaşlarınat tercüman olarak şunları söyledi: «bundan sonra daha çok çalışacağız ve hem şanssızlığı hem de rakiplerimizi yeneceğiz, bu sene şampiyonluğu kimseye kaptırmayacağız.»
maçtan sonra bazı beşiktaşlı taraftarlar güven'i dövmek istemişlerdir. bu hareket karşısında güven, şunları söylemiştir : «gol atarız omuzlarda taşırlar, maç kaybederiz küfür ederler. ben de ne yapacağımı şaşırdım.»