kolay değil insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, sevdiği insanlardan ayrılıp bir başka yere gitmesi.
öksüz gibi oluyor, bir yadırgama, bir yalnızlık, bir hüzün çöküyor. şu anda ne kadar sevinçli olduğumu tahmin edemezsiniz. yurda döndüm. alâka ve sevgi. beni her gören boynuma sarılıyor, kucaklıyor. «bir daha gitmeyeceksin değil mi lefter?» diyor....
isteyerek gitmiş değilim. inanın bana... ben hayatımı ve bana bağlı olan insanların geçimini futboldan temin etmeye mecburum. babayım. bunun için gittim yunanistan'a. ve bir ay sonra da afrika'ya gidip united football club'u çalıştıracağım. ama ne kadar dışarda kalırsam kalayım yine gönlüm, yine kalbim baba ocağında olanlarla beraberdir. bugün mithatpaşada beni sevenlerin karşısına altı aylık bir ayrılıktan sonra tekrar çıkıyorum. bu, f. bahçe takımındaki 608 inci maçım... heyecanlıyım, hem de ilk defa sarı-lâcivertli formayı sırtıma giydiğim gün gibi... ama bana inananları ve «lefter kaç yaşında olursa olsun her zaman için oynar» deyip ve gözünü kapayıp takıma koyanları mahçup etmemeğe çalışacağım.
onlardan gelecek bir takdir, bir alkış, benim sona eren futbol hayatımın en büyük hediyesi olacak. vatanımı, mithatpaşanın vefakâr seyircisini, eski takım arkadaşlarımı ve topu özlemişim. işte bugün hepsi ile tekrar kucaklaşmamın sevinç ve heyecanı içindeyim.