ankaragücü antrenörü ziya taner, «cumartesi günü istanbul'da fenerbahçe ile yapacağımız milli lig maçından en az bir puan alacağız» demiştir.
dün, futbolcularını sıkı bir çalışmaya tabi tutan taner, «fenerbahçenin romanya dönüşü yorgun olması avantajımızı arttırıyor» demiş ve ankaragücü'nün bu hafta istanbuldan en az 3 puanla döneceğini bildirmiştir. fenerbahçe ve beyoğluspor'un rakibi ankaragücü ile demirspor perşembe günü istanbulda olacaktır.
milli maçlara şampiyon kulüpler ve kupa galipleri turnuaları sebeiyle 1 aydan beri milli ligden uzak kalan 3 büyüklerden fenerbahçe ve galatasaray, bugün mithatpaşa ve alsancak stadlarında iki iddialı rakip beklemektedir.
nitekim maçların çetin geçeceğini tahmin eden iki kulübün teknik yöneticileri, yorgun bir hafta geçiren takımlarını kampa almışlardır
gerek fenerbahçenin rakibi ankaragüçlüler, gerekse galatasarayın rakibi altaylılar «iştirak ettikleri kupalarda tur atlayan rakiplerimizi tebrik ederiz, ancak bizim de yaşayabilmemiz için puan almamız lâzımdır» demişlerdir. bunlar da haftanın maçlarının iddialı ve çekişmeli geçeceğini göstermektedir.
f. bahçede lefter ve şenol oynamıyor
fenerbahçenin bugün saat 16 da mithatpaşa stadında ankaragücü ile yapacağı maçta lefter ve şenol yer almayacaktır.
sarı - lacivertlilerin muhtemel tertipleri şöyledir: hazım - tuncay, özcan - şeref, özer, hüseyin - mustafa, birol, nedim, selim, yüksel.
petrolul maçından yorgun dönen fenerbahçe, a. gücü'nü son 15 dakikada yendi
sert ve hırçın bir havada oynanan maçın gollerini aydın attı: 2-0
kahraman bapçum
fenerbahçe dünkü maçı golsüz bitirse hiç şaşmamak lâzımdı. çünkü bütün takım gol atmamak için ne gerekirse onu yapıyordu.
en büyük yük de şüphesiz son zamanların en istikrarlı futbolcusu şeref'in omuzlarında olacaktı, maç golsüz bitse... sonra da birol'un... çünkü orta sahanın bu «iyi» adamları üç sanrforlu fenerbahçe forvetine doğru dürüst bir tek top aşırmadılar. üstelik birol daima ileride kalıyor, aydının yaptığı her deplasmanda 5 forvet olduğu gibi kale ağzında yumak oluyordu. tabii karşıda da başa baş oynamamaya kararlı, «yığınak defanslı» bir takım vardı.
ve fenerbahçe maçı golsüz bitirse şaşmamak lâzımdı...
atılan iki gol de sistemli ve şuursuz bir hazırlanışın sonucu olmadı. iki parlak hareket, iki cambazlık seviyesine yükselmiş ustalık iki gol oluverdi. doğrusu istenirse fenerbahçe'nin seyirciye gol kokusu verecek başka pozisyonu da hemen hemen yoktu: oyunun ilk dakikalarında hüseyin'in uzaktan attığı avuta giden şüt... 16ncı dakikada şenol'un kafa pasını nefis bir kafa şutu ile kaleye aşran aydın'ın adaşı tarafından supleksle çıkartılan dalışı... ve hepsi bu kadar.
gollere gelince: 77nci dakikada sağdan köşeye yakın bir noktadan atılan faulde birol kale ağzında topu gersindeki aydına aktarıverdi. aydın daldı ve sol tarafa sol ayağu ile inanılmaz bir plase yaptı. top adeta bir yarım daire çizerek kaleye giriyordu.
83 üncü dakikada da şenol, hüseyinden aldığı topu sola kaydırıp hafifçe geriye yuvarladı. aydın yetişri ve yağdan kıl çeker gibi yuvarladı.
buna karşılık ankaragücü forveti de rahatça gol olabilecek birkaç pozisyon yakalayabilmişti. ilk devrede 35 inci dakikada turhan'ın şarjı ile hazım topu bloke edemeyince ortalık karışmış ve necdet avura atmıştu. 42nci dakiakda ise candan, turhan'ın ortaladığı topla hüseyinden sıyrılıp kaçış ve atığı şut hazımın elinden direğe giderek geri dönmüştü. 58 inci dakikada candan eline geçirdiği mükemmel bir fırsatı da hazımla karşı karşıya kalıp avuta atarak ezdi geçti.
fenerbahçe bu maçı golsüz bitire hiç şaşmamak lazımdı. ama artık kabule mecburduk ki, bu forvet umursuz anlarda «kurtarıcı» olmak işini başarmaktadır.