müdafaa ve hücumda hiçbir varlık göstermeyen f. bahçe, altaydan zor kurtuldu: 0-0
ilk yarıda hücum, ikincide ise defansa ehemmiyet veren izmir takımının en iyi oyuncusu varol'du
namık sevik
mevsim icabı puan dökülmesine tutulan büyüklerden f. bahçe de dün altay'dan paçasını zor kurtardı.
yerden kısa kısa paslarla bir dantela örer gibi ince futbol gösteren izmir'in siyah-beyazlı takımı fenerbahçeyi kısa zamanda çözdü ve dağıttı. hele arada nail ve hikmet vasıtasıyla kontratağa geçişleri yok mu?..
neticeden son derecede emin ve sıralanacak golleri keyifle seyretmeğe gelen ve «fenerbahçe sen futbolün gülü, sahaların kanaryasısın» levhasının gölgesinde oturan taraftarların sık sık yürekğini ağızına getiriyordu.
hem gülü tarife de ne hacet. buna gül değil, taraftarın canını yakan deve dikeni demek daha doğru olur herhalde.
ğstelik tüyü dökülen kanarya maçın büyük bir kısmında da oyun insiyatifini altaya kaptırdı. acz içinde yüzen bir müdafaa, topu rakibine teslim eden bir santrhaf, attığı paslar adamını bulmayan bir defans, bir dama taşı gibi ileri gidince ilerde, geriye gelince de geride kalan iki insayd. sağ açıkda futbole veda etmeğe hazırlanan bir profesör, koca 90 dakikalık zaman içinde ne yaptı? daha doğrusu ne yapabilirdi ki? hiç. fenerbahçe onbiri sayı levhasının gösterdiği sıfırları bir çember yapmış, sahada tur alıp duruyorlardı.
bu yokluğun karşısında varolan altayın galibiyeti kaçırdığını pekala söyleyebiliriz. güzel kurtarışlar yapan varol'un çevirdiği filmin senaryosunu bilmiyoruz. ama kedi çevikliğine sahip genç kalecinin sık sık yere yatışı rakiplerinin üzerine yürüyüşü ve bloke edeceği topu havada uçarak yumrukla kornere çıkarışı bize biraz rol icabı gibi gözüktü.
varol objektife ilk pozunu 7. dakikada verdi. selim'in ileri kayarak yaptığı ortayı ters bir şekilde yumruklayışı az kalsın altay'a bir gole mal oluyordu. 12. dakikada şenol'un direkten dönen şutunu kovalayan profesör boş kaleye topu sokamadı. ilk devre bunun dışında kayda değer bir hâdise olmadı.
ikinci yarıda, beraberliğe rıza gösteren altay, ilerde hikmet, ayfer ve nazmiyi bırakarak müdafaayı tahkim etmek yoluna gitti. kurulan baraj iyi gününde olmayan fener forvetinin büsbütün işini güçleştirmişti. sarı - lacivertlilerin oyunu ortaya teklif edişi ve hafların topu mütemadiyen havalandırışları izmir takımının işini kolaylaştırmıştı. bu acaip mücadele tam 45 dakika devam edecek ve varol bilhassa maçın sonlarına doğru üst üste atılan kornerleri ve şutları yerinde müdahalelerle çelerek hem takımına beraberliği sağlayacak ve hem de rolünün hakiki değerini verecekti. 90 dakikalık zaman içerisinde ortaya konan futbolden bir şey anlamadık. bizce asıl hüküm, yerli film münekkidlerine ait olacaktır.