gençlerbirliği'nin şuurlu oyununu bozamayan f. bahçe yine puan verdi
1-1 sona eren maçın ilk golünü özkan attı. sarı - lacivertlilerin beraberliğini hüseyin sağladı. hakem, şeref'i sahadan çıkardı
necmi tanyolaç
fenerbahcenin, şu perişanlığı üzerine, neler söylenecek, neler yapılacak ve neler düşünülecektir?..
merakla, gerçekten büyük bir merakla bekliyoruz.
alışılmış usullerle, başarısızlıkların ebedi suçlusuna, yani hakeme yüklenmeye kalkışırlarla, ayıp ederler, hata ederler.
yapacakları iş, evvela bu kulübün teknik yöneticileri veya idarecileri olarak, fenerbahçe'ye çok pahalıya gelen bu milyonluk kadroyu «her şeyiyle» hazır bir kuvvet halinde tutup, tutmadıklarını sormak olmalıdır...
fenerbahçeyi dün gençlerbirliği karşısında mağlûbiyetten kurtulmuş bir takım olarak, görmemizin sebebi buydu. ne hikmetse, seyirci sahada «dökülen» sarı - lacivertli takıma değil de, hakeme kızıyordu ve gençlerbirliği sinirlenmiş rakibinden çok ötelerde, bir deplasman maçının en iyi oyununu çıkarıyordu.
sahayı şişe ve minder yağmuru altında terk eden hakem üçlüsünün kiloca en eğır hakkı gürüz'e, kendisine, iki elini havaya kaldırarak (allaha yalvarır gibi) itirazda bulunan ve bugüne kadar oyundan çıkartılmadığı gibi tek bir ihtar almamış olan şeref'i sahadan attığı için de kızmayacaktık tabii.. ama, oyunu aşırı müsamaha yükünden alabildiğine sertleştiren ve hakem kararlarına karşı topları dışarı atan gençlerbirliği oyuncularından birini olsun, oyun dan çıkartmamış olmasına kızacak ve bunun dürüstlükle alâkası yoktu, diyecektik ..
fenerbahçe, çok hızlı, çok azimli ve netice için oynayan gençlerbirliğinden zor kurtuldu. şenol, birol ve nedim'den yoksun kalmak, bir mazeret sebebiymiş gibi, bütün sarı - lacivertli futbolcular inanılmaz bir dağınıklıkla, sert ve amansız hücumlar karsısında eriyip, gidiyorlardı. böyle bir dağınıklık arasında da özkan'ın, abdullah'ın ortasına yetişip, g. birliğini galibiyete yükselten golü atmasının bir sürpriz tarafı olmayacaktı tabii..
bu gol fenerbahçe'yi daha fazla bozmuş ve yıkmaya kâfi gelmişti.
ikinci yarının başlamasıyla beraber hüseyin'in 30-35 metreden savurduğu şutun rakip kalenin köşesinden içeri girişi ise fenerbahçenin talihiydi ve fenerbahçe beraberliği kurtardıktan sonra, işi, eski hamam eski tas idare edip gitti.
şerefin 71. dakikada oyundan çıkarılışından sonra ziyadesiyle sertleşen ve tipik fenerbahçe - g. birliği maçlarına dönen oyunun bundan sonrasında, kesin konuşmak lâzım, galibiyeti zorlayan taraf başkentin takımıydı...
geride bomboş ve katiyen marke edilmeye lüzum görülmeyen orhan'ın fevkalâde paslarıyla fenerbahçe defansını yıkıp, yıkıp geçen abdullah - özkan - yüksel üçlüsü bulduğu pozisyonlardan bir ikisini değerlendiremediyse, bunu istanbul takımının şansı kabul etmek gerekirdi.