maçın büyük bir kısmını hâkim ve nedim'den mahrum oynayan f. bahçe, iz. spor'a takıldı: 0-0
şenol'un yer almadığı sarı-lâcivertli forvet elde ettiği fırsatları kullanamadı. iz. spor defansı iyi idi
kahraman bapçum
fenerbahçe, mithatpaşa stadında izmirsporla golsüz berabere kalırsa ilk akla gelen sarı - lâcivertli takımın kötü oynadığıdır.
oysa, dün fenerbahçe hiç de kötü futbol oynamadı.
öyleyse izmirspor mu «gol yemez» bir takımdı dün?.. değil, o da değil. hlkâya şuydu: izmirsporun bir kalecisi vardı ki, uzaktan şandellenmiş her topu cesur ataklarla toplayabilecek fizik ve psikolojik kudrete sahip... bir defans vardı ki izmirsporda değme forvet havadan top sektiremez... buna karşılık fenerbahçe yıllardır alışılmamış bir oyun tarzı deniyordu. küçük, kısa paslarla kaleye sokulan ve çok zaman bu «oyun örme» merakı yüzünden futbolu kısır bir cambazlık haline getiren fenerbahçe, dün açıklardan -ve yan haflardan- gelen uzun ve yüksek paslarla kaleye yükleniyor ve her defasında seyfi'ye ve önündeki defansa kaptırıyordu topu... elbette ki seyfi doksan dakika içinde belki kırk defa cehennemi şartlarla top yumruklarken birkaç defa da elinden kaçıracaktı. elbette ki, yüklenen fenerbahçelilerin rakip defanstan «çaldıkları» birkaç top kaleye gidecekti... işte burada da şansızlık rol oynadı ve bazen direk, bazen bekler kaleye giden topu bırakmadılar içeriye.
oyun, fenerbahçe'nin böyle uzun paslı, hızlı güzel oyunu ile başladı. yüklendiler, sağdan soldan... yıkamadılar. hazım ilk topu 22 nci dakikada bir geri pasıyla aldı. sürdü gitti böylece 45 dakika... hayır 44 dakika böle sürdü ve devrenin bitmesine bir dakika kala özgür, nedim'in dizine doğru acı bir giriş yaptı. nedim sedye ile sahayı terkedecek ve ikinci devreyi fenerbahçe 10 kişi ile oynaycaktı. oysa, aynı özgür 27 nci dakikada yaptığı bir faul yüzünden kendi kaptanı seyfi'den sert bir ihtar da almıştı.
ikinci devrenin başında bir 10 dakikayı saha ve top hakimiyetini ele alarak geçiren izmirspor, sonradan 10 kişilik fenerbahçe'yi gene kendi hayat sahasına daveti uygun gördü. ve yüklendi yeniden fenerbahçe... sapdan, soldan selimi geri çekip, şerefi ileri alarak alabildiğine yüklendiler. ama sonuç değişmedi.
maç biterken akılda kalan; fenerbahçenin sayılmayacak kadar çok atağı ve 9 uncu dakikada ogün'ün pası ile topu çizgi üzerinden içeri atan aydın'ın hakemin dediği gibi ofsayt olup olmadığı münakaşası idi.