-''beşiktaş, fenerbahçe'yi yenmesi için altaylı futbolculara 2.500'er lira teşvik primi vermenin yanısıra, istanbul hilton oteli'nde eşleriyle birlikte 3'er gün tatil yaptırma sözü verdi..''
işin ilginç tarafı beşiktaş kulübü tarafından da yalanlanmayan bu dedikodu dalgası tüm ülkeyi sarmış, milyonlarca insan 31 mayıs 1964 günü alsancak stadı'nda oynanacak olan tarihi finali beklemeye başlamıştır..
lefter, ogün, selim, mikro mustafa ve özer gibi as oyuncularından yoksun olarak maça çıkan fenerbahçe, alsancak stadı'nın hıncahınç dolduran binlerce taraftarının müthiş tezahüratı ile altay'ı 3-0 yenip şampiyonluğunu ilan ederken, beşiktaş lig ikinciliği ile yetinmek zorunda kalmıştır.
fenerbahçe'nin alsancak stadı'nda kazandığı şampiyonluk o kadar büyük bir coşkuya neden olmuştur ki, o sırada izmir limanı'na demirleyen gemiler düdüklerini dakikalarca çalarak kutlamalara katılmışlardır. sarı-lacivertli ekip maç sonrası şampiyonluk kupasını kulübe düşmanlığı tescillenen futbol federasyonu başkanı muhterem özyurt'un elinden alırken, karşılaşmayı yöneten isviçreli hakem albert ginard 'ben hayatımda böyle muhteşem bir maç yönetmedim'' açıklamasını yapmıştır.
ertesi gün piyasaya çıkan gazeteler 1963-64 sezonunu şampiyon olarak kapatan fenerbahçe'ye övgüler yağdırırken, ''fenerbahçe'nin ölüsü bile şampiyon oldu'' başlığı altında beşiktaş'a da gönderme yapılması, dikkati çeken bir başka unsurdur.
ancak o sezonun belki de en önemli olayı beşiktaş'ın fenerbahçe'ye gönderdiği tebrik telgrafıdır. sarı-lacivertli ekibin özellikle altay ile oynadığı son maçta yenilmesi için her türlü olanağı seferber eden siyah-beyazlı kulüp, ''milli lig şampiyonluğunuzu en samimi hislerimizle tebrik ederiz'' cümlesiyle bir anlamda kendisini de affettirme yoluna gitmiştir.