dev maçın ikinci yarısında çıkarttığı üstün oyununu iki golle değerlendiren
beşiktaş, f. bahçe'yi çökertti: 2-0
durgun rakipleri önünde şuurlu yüklenen siyah - beyazlıların gollerini ikinci yarıda santrfor faruk ve sağaçık ahmet attı
necmi tanyolaç
beşiktaş ikinci yarıda yapıştı galibiyetin yakasına.. 50. dakika oynanıyordu.
ismail, delişmen rakibi faruk'u kornerle durdurabildi. korneri yusuf çekti, çekmedi de, uzattı sanlı'nın önüne sanlı da ahmet'in önüne... ahmet sertçe bir hareketle çıkardı topu ayağından. en akıllı işti ahmet'in yaptığı. çünkü fenerbahçe defansı bu hareketlerin olduğu yere, yani sağ tarafa doğru kümelenmiş, duruyor, hayır hayır uyuyordu. akıllı bir defans böyle hallerde uyanık olmalıdır. yerden diz boyu fenerbahçe kalesine giden topa faruk dokunuverdi, fiske gibi top boş fenerbahçe kalesinin iki direği arasından ağlara tırmanırken «pekiyi ama, kaleci ali nerede?» diye vağırdığmı hatırladım. yoktu ali diye bir kaleci o anda. o da geride bir kenarda uyuyan arkadaşlarının gerisinde kalmıştı, yani ters köşede!
fenerbahçe mağlûbiyetten yakasını kurtarmak isterken (75. dakika) beşiktaş'ın esmer ahmet’i, sanlı'nın santra çevresinden ileriye savurduğu topa daldı. ercan bir korner atışı için tââ öbür kaleye gitmişti. ercan gelinceye kadar da ahmet işini bitirecekti tabii. çünkü karsısında formsuz ve ağır bir rakip kalmıştı; osman, osmanı yemeye başlamıştı. ahmet. bir sağına attı çalımı, osman şaşırdı kaldı. bir soluna attı çalımıi osman'ın soluğu kesildi. sonra, önünde açılan boşluğa dalmaya lüzum görmeden fenerbahçe kalesine 8-10 metreden, ama güç bir yerden çaktı şutunu... o kadar. top kaleci ali'nin kapadığı kalenin bir deliğinden mızrak gibi geçti ve saplandı ağlara...
kim ne derse desin beşiktaş bu büyük sonucu bileğinin hakkıyla aldı. tabii aklının da yardımıyla. beşiktaş dünkü ağır saha sartlarının gerektirdiği fizik gücüne sahip olmasaydı, bu maçı zor kurtarırdı. fenerbahçe ilk yarıyı pekâlâ daha canlı ve baskılı geçirmiş ve siyah - beyazlı takım, hemen hemen bütün fertleriyle rakibinin yorulmasını beklemişti. düşündükleri gibi çıktı kartalların. fenerbahçe'nin ayakta duracak hali kalmamıştı. sonra bileklerinin hakkıyla aldıkları galibiyeti, akıllarıyla korudular. işte bu güzeldi.
şimdi maç bittikten sonra çok şey söylenecektir. beşiktaş'ın tartışılmaz bir galibiyet kazandığı.. beşiktaş’ın ileri oynasaydı, daha farklı bir galibiyet kazanabileceği.. beşiktaş’ın fizik şartlarda fenerbahçe’den çok çok üstün olduğu. ama bir şey daha söylenecektir beşiktaş'taki faruk'un bu galibiyette büyük rolü olduğu. fenerbahçede bir faruk yoktu. bırakınız, başkalarının değerlerine sahip olup, olmadığını, fenerbahçe’de dün aydın diye bir solaçık. yaşar isminde bir sağiç veya sağaçık. birol diye bir oyun yapıcı ve ogün adında bir golcü var mıydı? fenerbahçe bir süre için de olsa yaşar ve aydın’dan, hattâ birol'dan vazgeçmelidir...
oyunun ilk yarısı canlı, hareketli ve heyecanlı geçti. sarı-lâcivertliler şenol'un gayretiyle daha ilk anlarda rakip sahaya akıyor ve ogün ilk şutunu dışarı alıyordu.
7. dakika ahmet’in saldan tank gibi rahat girişi ve yavuzun topuna dalışını seyrettik. sonunu getiremedi ahmet, 11. dakika şenol, aydın'ın kornerini kafayla tamamladı. necmi fırlattı kendini köşeye, attı golü kornere. bunun arkasından kaleci ali’ye geldi alkışlanma fırsatı. fethi’nin şükrü’den sıyrılıp altılı autu kornere çıkardı. oyun geçiyor ve iki taraf da birbirlerini yakmaya çalışıyorlardı. ancak, bu sırada fenerbahçe daha ustün durumdaydı ve beşiktaş geriden, uzun vuruşlarla oyunu rahatlatıyordu. artık maç kalecilerin yıldız toplamasıyla geçiyor. bir necmi, bir ali kalelerinin önündeki barajları aşan topları toparlamaya çalışıyorlardı. mamafih 18 ile 21. dakikalar arası ali biri fethinin, diğeri faruk'un iki şutunu öyle biçimsiz yerlerde yakaladı ki. bu ikisi fenerbahçe'yi devirmeye yetecekti. fenerbahçe'nin alevi geçmeye başlamıştı. yaşar bir sağaçığa, bir solaçığa kayıyor. aydın sahanın en sağlam basan adamı yavuz'un önünde silinip, gidiyordu.
beşiktaş 50. dakikada 1-0 galip durumu yükseldikten sonra fenerbahçe çöküvermişti. geriyi ercan'la, şeref diri tutmaya gayret ederken. ileride şenol, dört ölü arasında fenerbahçe'nin maç talihini değiştirmeye çabalıyordu. arkasından ikinci gol patladı fenerbahçe'nin kalesinde. bu, haftanın golüydü. beşiktaş, fenerbahçe'yi puan cetvelinin karanlıklar katında oturtmaya mecbur etiği için ne kadar övünse, hakkıdır. fenerbahçe de ne kadar dövünse!