sarı - siyahlılar "f. bahçe'den puan alacağız" diyor. 19 mayıs'ta d. spor - a. gücü, alsancak'ta altay - izmirspor karşılaşıyor
türkiye liginde bugün üç şehirde üç karşılaşma yapılacaktır.
ali sami yen stadında 14.45’te fenerbahçe ile beykoz karşı, karşıya geleceklerdir. beykoz antrenörü fahrettin cansever «fenerbahçe'nin bir iddiası yok. bu sebeple bizim için puan almak kolay olacaktır. bunu fenerbahçenin şimdiye kadar yaptığı; maçları dikkate alarak söylüyorum» demiştir.
sarı - lâcivertli takımın meneceri necdet erdem ise, şu şekilde konuşmuştur: «ortada bir hakikat varsa bugün için büyük küçük takım farkı yok. küçük denilen takımlar taktik bakımından büyük hatâ yapmazlarsa, büyük takımların» yaptıkları açlarda skor bakımından fark olmaz. bu bakımdan her hafta yapacağımız maç bir galatasaray, bir beşiktaş maçı kadar ehemmiyetli.»
iki takım da sahada şu kadroları ile yer alacaklardır:
sarı - lâcivertliler, düşme tehlikesi geçiren beykoz'a 1-0 yenildiler. tek golü 29 uncu dakikada cemal attı. f. bahçenin talihsizliği, ogün'ün röveşatasının direkten dönmesi idi
cihat arman
yazık oldu dünkü fenerbahçe - beykoz maçını görmeyenlere... ne maçtı, ne maçtı... tribünde gırgır geçenler, toto'da kaybediyor diye ter ter tepinenler. kendinden geçip ağzına geleni söyleyenler, havada uçan minderler, yuhalar, obalar hep dünkü maçta mevcuttu.
90 dakika bir varlık gösteremeyen fenerbahçelilerin halini seyredenler nerede ise, «nihayet istanbul takımları da birbirini tutmaya ve kümeden düşecek takımlara yardım etmeğe başladı» diyecek gibi oldu. keşke öyle olsaydı da fenerbahçe'liler hayır duası alarak sahadan alkışlarla çıksaydılar.
koskoca 90 dakika içinde bir tek güzel hareket görmek mümkün olmadı. üstelik hatâ üzerine hatâlar da eklendi. topa ters vuran mı, kafa diye ense ile vurmağa çalışan mı, kendi oyuncusu diye hasma pas veren mi? oynuyorum diye etrafı uyutan mı? duran topa ıska geçen mi? ne ararsanız hepsi mevcuttu.
herşeyi ile kaybolmuş fenerbahçe’nin tek kaybı olmayan tarafı bugüne kadar yalnız seyircisi idi. dün en son olarak onu da kaybetti galiba.
zira dün onların da sabrı kalmamış olacak ki oyuncusu ile, idarecisi ile, antrenörü ile ve meneceri ile hepsini yuhaladı.
cinci meydanındaki futboldan farksız bir oyun çıkaran fenerbahçeliler ilk anlarda biraz bastırır gibi olmuşlardı. 25. dakikada beykoz kalesine üst üste atılan isabetsiz şutlar neticesiz kalınca beykoz kontratağa geçmiş ve cemal tek başına kaleye kadar sokulduğu halde yılmaz hafif şutu yatarak kurtarmıştı. 5-3-2 tarzında oynayan sarı - siyah'lılar ileri uçta bıraktıkları cemal ve şirzat’la gole gitmeğe çalışırken, 29. dakikada, fenerbahçe’yi yıkan gol oldu ve ismail'in uzaktan attığı faul atışı, cemal’in kafası ile yılmaz’ın bakışları arasında sarı - lâcivert'li filelere takıldı.
ikinci yarıda beykoz müdafaasını daha sağlam tutarak galibiyeti garantilemek için oynarken fenerbahçe’nin devamlı baskıları neticesiz kalıyordu. 83. dakikada ismail’in korner direğine kadar sürerek getirdiği topu kaptırması az daha beykoz'u 2-0 duruma getirecekti. fakat ne var ki orta çizgiden kaleye kadar fenerbahçeli oyuncuyu da peşine takarak giden şirzat'ın verdiği topu cemal, hâzım’la karşı karşıya kaldığı halde atamadı. bunun yanında fenerbahçe'yi mağlûbiyetten kurtarması beklenen bir fırsat kaçtı ve ogün'ün röveşatası sol üst köşeye çarparak kurtuldu. dolayısı ile fenerbahçe de sahadan mağlûp ayrıldı.
fenerbahçe profesyonel takımı antrenörü selâhattin torkal, «sarı - lâcivertli takıma faydalı olamadım, bu sebeple istifa etmeğe karar verdim» demiştir.
torkal, antrenörlük vazifesini aldığı günden, dünkü beykoz maçına kadar eski takımına faydalı olmağa çalıştığını söylemiş ve şunları ilâve etmiştir:
«fenerbahçe benim senelerce emek verdiğim tatlı ve acı günlerimi geçirdiğim bir yuvaydı. bu sebeple bana verilen vazifeye koşa koşa geldim. esasen bu benim vazifemdş. fakat görüyorum ki, herhalde faydalı olamadım. idare heyetimize antrenörlük vazifesinden ayrılacağımı bildireceğim. takımımız istediğimiz şekilde oynayamadı. hele netice alınacak anlarda kendini hiç gösteremedi.»
* * *
menecer necdet erdem, fenerbahçenin defans oynayan beykoz karşısında birinci hareketleri yaptığını, fakat asıl gol anlarında bastıramadığını ve beceriksizlik gösterdiğini söylemiştir. «iki hatânın biri golle neticelendi» diyen erdem, önümüzdeki maçlar için bir değişiklik düşündüğünü bildirmiştir.
* * *
devre arasında soyunma odasına giren başkan ismet uluğ, futbolculara moral vermek istemiş ve şöyle konuşmuştur: «golü yediniz ama, siz iyi futbol oynuyorsunuz. eğer biraz gayret sarf ederseniz dört - beş gol atmanız gayet basit bir iş. galibiyet henüz kaçmış değil. yeter ki o fırsatları kullanın.»
* * *
ikinci devrede sahaya çıkan fenerbahçeli futbolcuları taraftarları yuhalamış, ayni seyirciler maçın sonunda da hem yuha çekmiş ve hem de protesto mahiyetinde sahaya minder atmışlardır.
* * *
fenerbahçenin eski ikinci başkanı müslim bağcılar maçtan sonra etrafındakilere, «çok üzgünüm. fenerbahçeyi biz böyle mi bıraktık?» diyordu.
bağcılar, daha sonra şöyle konuşuyordu: «divan heyeti kongresi, arkasından umumi kongre, dedikodular filân derken nihayet takım da bu acıklı hale düştü. fenerbahçe hiç bir zaman bu kadar üzücü duruma gelmemişti. inşallah sonu iyi olur.»