görüldüğü gibi sarı - lâcivertli takımda sakatlığı geçmeyen nedim yer almamaktadır. iki maçtır fenerbahçeyı sürükleyen nedim'in yokluğu elbette ki fenerbahçe için bir dezavantajdır. nitekim, menecer necdet erdem de bu hususla ilgili olarak «nedim sakat olmasaydı ben de biraz iddialı konuşabilirdim.» şeklinde konuşmaktadır.
türkiyenin en iyi futbol oynayan ekibi olarak gösterilen göztepeli futbolcular da herşeyden evvel yine iyi bir oyun ortaya koymak istediklerini belirtmişlerdir. antrenör adnan süvari. «maç ortadadır» demiştir.
ilk yarıda mahkum oynayan sarı - kırmızılı takım, ikinci devrede rakiplerini zorladı
namık sevik
fenerbahçe, ismi bedavadan «zorlu takım» a çıkmayan göztepe'yi güçbelâ mağlûp edebildi.
halbuki sarı - lâcivertliler mevsimin başından bu yana en güzel oyunlarını çıkarmışlardı. maça hızlı girmişler, kısa paslı, ince, bol deplasmanlı oynayan ve futbolun hakikaten özelliklerini bilen göztepe'yi hallaç pamuğu gibi atmışlardı. eğer bu sür'ati maçın sonuna kadar devam ettirebilmiş olsalardı, «zor yendi» cümlesini hiç bir zaman fenerbahçe için kullanmayacaktık. fakat barut ilk devre de bitti. sonra bir bocalama, bir dağılış... koca fenerbahçe bu defa izmir'li rakibinin karşısında dökülüyor ve topu sık sık taca, yahut kornere atmak durumunda kalıyordu.
bunun mes'uliyeti, takıma girmekle forvet hattına «sürükleyici» vasfını kazandıran nedim'in omuzlarına yüklenmektedir. kollektif bir oyun olan futbolde, bencil davranışın en kötü örneğini verdi dün nedim. geride şerefin aksaması, ercan'ın bir, iki falsolu hareketi, bilhassa ikinci yarıda fenerbahçe'li taraftarlara ecel teri döktürmeğe kâfi gelmişti. göztepe, ancak ikinci yarıda kontr atak oyununa başladıktan sonra fenerbahçe üzerinde hâkimiyet kurabildi.
eğer hâzım iyi gününde olmasaydı o halil'in attığı frikiki kurtarmasa, o gürselin köşeye bıraktığı topu tutmasaydı, muhakkak ki ligde iddiaları kalmamakla beraber, maçta iddiaları bulunan sarı -lâcivertliler iyi gün görmeyeceklerdi. göztepe'yi her zaman takdir ettik. ama, top yerine adama vuran bir mehmet'i, rakibine amansız dalan, hakem tarafından oyundan atılan bir izzet'i ve hakeme «allah belânı versin» diye bağıcak kadar kendinden geçen, sesi tribünden duyulan bir gürsel'i bu takıma lâyık göremiyoruz.
evet ilk yarıda, fenerbahçe rakibine öldürücü yumruklar attı. 3. dakikada mehmet'in topu elle kesişini hakem penaltı ile tecziye etti. göztepe'nin itirazı yersizdi. ogün topu dikti ve ali’yi sert bir şutla mâğlûp etti. bunu 23. dakikada, ogün'ün kaçırdığı bir fırsat ve yine 90. dakikada nedim’in hebâ ettiği bir başka fırsat tâkip etti.
ikinci devre, tamamen göztepe’nin baskısı altında geçti. 57. dakikada hakem, nedim’e kasti gireb izzet’i oyundan attı. 63 ve 65. dakikada gürsel, yüzde yüz gollük iki fırsatı değerlendiremedi. kezâ 77. dakikada halil’in kurşun gibi frikikini de hâzım kurtardı. sarı - lacivertliler için tek talihsiz hareket ise, 79. dakikada ziya'nın direkten dönen şutu oldu ve maç da ilk devredeki golle 1-0 fenerbahçe'nin galibiyeti ile sona erdi.