izmir'liler, centilmen bir futbol seyircisi örneği verdi. deringör: "gürcü bacı'nın kehanetleri bizi mağlûp etmeğe kâfi gelmedi" dedi
namık sevik izmir'den bildiriyor
* ve fenerbahçe altayı 3-0 mağlûp ederek 1963-1964 milli lig şampiyonu oldu. bunca nutuk, şatafatlı söz, «yeneceğiz, beraberliğe rıza göstermiyoruz. beşiktaş şampiyon olacak» şeklindeki demeçler nihayet dün isviçreli hakemin 90 ıncı dakikanın sona erdiğini bildiren düdüğü ile bir sabun köpüğü gibi eriyip gidiverdi. halbuki âsâplar gerilmişti. hava elektrikliydi. seyircinin taşkın bir hareketinden korkuluyordu. hep beraber «- allah muhafaza etsin, ya perûdaki gibi bir fâcia olursa... ne yaparız?» şeklinde zihinlere takılan korkunç istifhamlara en güzel cevabı alsancak stadını dolduran egeli seyirciler verdiler. hiçbir şey olmadı. pek az «altay» diye bağırdılar. ve daha çok fenerbahçeyi tesçi etti egeliler. hele şampiyonluk turuna sarı -lâcivertli takımın başlayışında kopan tarraka .. müthiş bir şeydi bu. tekrar ediyor ve izmir seyircisi en az mithatpaşa seyircisi kadar centilmen, iyi oynayanı alkışlayacak kadar sportmen diyoruz.
* daha sahaya çıkarken yüksel, şeref, şenol, birol ve aydın topun üzerine ellerini koyarak yemin etmişlerdi. maçı ne pahasına oluna olsun kazanmak azmindeydiler. nitekim kazandılar da... biz son haftalarda hazan yaprağı gibi dökülen ve 8 eksik futbolculu galatasarayı yenemeyen fenerbahçeden böylesine canlı, böylesine kombina bir futbol beklemiyorduk. koca bir lig devresi içersinde operadahayalet oynayan futbolcular, finalde ise tozu dumanı katan birer cansever kesilmişlerdi. haa... işte bir takıma bir ruh gelince, o takımın zafere ulaşması işten bile olmuyordu. idarecilerin maçtan sonraki güleç yüzlerinde bu azmin ve hırsın son maçta gösterilmiş olmasından doğan memnuniyeti kolayca okumak mümkündü. fenerbahçe şampiyon oldu. altay ise iddialı bir final maçında tekmesiz, tokatsız, sertlikten uzak bir futbol oynanabileceğini gösterdi. bizce mânevi bakımdan izmirin siyah - beyazlı çocukları alsancaktan galip ayrıldılar.
* fenerbahçenin şampiyonluğa giden golünü şenol atınca, varolun hemen arkasında duran mikro mustafa, nedim, hâzım, menecer ahmet erol bir anda kendilerini sahanın ortasında buluverdiler. hem «gol» diye bağırıyor, hem de şenolu bağırlarına basıyorlardı. menecer ve oyuncular ancak yan hakem kendilerini ikaz edince ayrıldılar ve sahayı terk ettiler. işte tam bu sırada varolun koruduğu kalenin arkasında antrenör kotoviç ve halit deringör havaya fırlayacak ve deringör arkasında bir sıra üzerinde oturan fenerbahçe idarecilere dönerek «eh gözünüz aydın... bu iş burada biter» diyecekti.
* karşıyaka antrenörü bülend eken, fifa hakemi hakkı gürüz ve izmirin diğer spor adamları da bu görüşe iştirâk ve fenerbahçenin şampiyonluğuna daha o dakikada ilân ettiler. bu gol, kızgın bir maç manzarası arzeden seyirciler üzerinde soğuk duş tesiri yarattı. maçın tansiyonu yumuşadı... bundan sonra geçen zaman içinde herkesin beklediği şey, altayın bir beraberlik veya galibiyet golü atacağı değil, fenerbahçenin şampiyonluk turuna nasıl başlayacağı idi.
* altay kulübü başkanı rıdvanb burteçin, fenerbahçenib galibiyeti karşısında önce «tebrik ederim kendilerini» demiş, ardından da ilâve etmişti: «ellerini öperim.»
* devre arasında fenerbahçe soyunma odasının hali âdeta bir bayram yerini andırıyordu. futbolcuları teker teker öpen umumi kaptan deringör ikinci 45 dakikada takımından öylesine emindi ki, 11 futbolcuyu öperek şampiyonluklarını tebrik etti.
* sarı - lâcivertli idarecilerin ancak ikinci golü attıktan sonra birbirlerini öperek tebrik ettikleri görüldü.
* şeref tribününde maçı takip eden fenerbahçe kulüb başkanı ismet uluğ, sık sık istanbuldaki beşiktaş - istanbulspor maçının neticesini soruyordu. fenerbahçe 2-0 galip duruma geçince «artık sormağa lüzum kalmadı« dedi.
* altay kalesinin arkasında oturan kulüp başkanı rıdvan burteçin ile bayram dinsel'in çok heyecanlı olduğu göz den kaçmıyordu. ama ilk golle beraber ikisi de sakinleşiverdiler.
* fenerbahçe umumi kaptanı halit deringör etrafındakilere anlatıyordu; «kardeşim bizi ne gürcü bacının kehanetleri, ne de rakip takımın taktikleri mağlûp etmeğe kâfi gelmedi. ama herşeye rağmen küçüklüğümdenberi sevdiğim beşiktaşı kupa galibi görmek beni memnun edecektir. bütün futbolculara minnettarım.»
* kısacacı, fenerbahçeliler maçtan önce seyircilere sarı - lâcivertli kurdelâlı şeker atmışlardı. maçta gollerini atlılar. maçın bitiminde de sahada şeref turu.. fenerbahçe iyi bir futbol örneği vermekle övünmeliydi, ama izmir seyircileri de dünkü centilmen davranışlariyle «iyi bir futbol seyircisi» örneği vermenin iftiharını duymalıydılar.