iki ezeli rakip denk bir savaş verdiler... ilk devre, fenerbahçe ikinci devre de galatasaray tehlikeli oldular.. sarı – lâcivertlilerin taşıyıcılığını ziya, fuat, selim ve ümran yaptı, galatasaray'da ise ikinci devrede olcay, ahmet ve metin diğerlerinden hırslıydılar…
günün en büyük sürprizi muhakkak ki sasu'nun böyle âni gelişi ve takımda oynatılışı idi… bu sportif haberi çok iyi saklamışlardı sarı – lâcivertli idareciler… hatta bir ara tribünde fenerbahçe haysiyet divanı reisi, istanbul emniyet müdürü muzaffer çağlar, gazetemizdeki haberi içişleri bakanı’na gösterip, vali'nin de iştirakiyle okudular ve durumdan muttabi oldular… olurdu böyle vak'alar, ama bizim ekip, sasu'yu havada, karada, denizde de olsa yakalar…
ikramlı bir maç seyrettik. evvelâ ziya, arkadan ahmet, sonra gökmen centilmenlik yapar da ercan bunlardan geri mi kalacaktı. o da penaltıyı direğe teslim ediverdi.
dün sahada 25 kişinin en iyisi hakem doğan babacan’dı. bizlere hakikî bir futbol maçı seyrettirmek için bütün hünerini kullandı.