fenerbahçe antrenörü teaşca ise altay maçı için şunları söylemiştir:
«— fenerbahçe, günden güne iyiye giden bir takımdır. istanbulspor maçında yaptığımız hatâları tekrarlamamaya çalışacağız. izmirli rakiplerimizin geçen hafta karşıyaka'ya yenilmeleri bir ölçü olamaz. dikkatli olmak şart. çok çalışıyoruz ve yenmek için oynayacağız.»
altay karşısında başarılı olamayan ve 1 puan kaybeden
f. bahçe’de denge yok : 1 - 1
altay maçında fenerbahçe’nin orta sahası elemanları çok boldu. ve maç ortada kaldı.. 1 – 1
lige şampiyonluk iddiası ile giren fenerbahçe gibi bir ekibin karşısına, geçen haftanın karşıyaka mağlubu altay ürkek adımlarla çıktı.
doğrusunu söylemek lâzım gelirse, bunda son derecede haklı idi. fenerbahçe ile sarı – lâcivertlilerin sahasında oynuyordu. avrupa sahalarında iddiasını kaybeden fenerbahçe, ümidini bu yılın şampiyonluğuna bırakmıştı. bu büyük mücadelede daha ilk maçlarda deplâsman takımlarına takılacak değildi ya. en azından ikişer puanı toplaması gerekiyordu bu tip maçlardan…
fenerbahçe bu amaçla saldıracak belki 4–2–4 içersinde durmadan gol arayacaktı. bu, altay için gün gibi aşikârdı. altay, böylece daha fazla hücum gücü yaratmak arzusuyla fenerbahçe'nin oyununu siyah — beyazlı kale önünde sıkıştırmayı tercih etti. sıkışık bir saha içinde altay, toplara daha rahat vuracak, fenerbahçe'nin ise gol pozisyonları bozulacaktı. nitekim öyle oldu. altay ileride daha az adam bırakarak gol aradı. buna bir maç boyu devamla, rakibine oyununu kabul ettirdi. fenerbahçe, 90 dakikada altay defansının kilidini açacak anahtarı bulamadı. açıkların yayılıp, ileride daha büyük bir boşluk yaratması gerekirken, kapandıkça kapandı...
nitekim goller boş sahalar üzerinden kaydedildi. hemen hemen her ikisinin de pozisyonu aynıydı.
ilk yarı, 4 üncü dakikada bülent’in kaleyi yoklaması ve 13 üncü dakikada ogün'ün penaltı noktası üzerinden topu boş kale yerine avuta göndermesinden sonra, altay kontratağa kalktı. cihat, tek başına daldı. yayın üzerinde ercan'dan sıyrılırken, topu kaldırıp, arkadaşlarını beklemeyi tercih etti. böylece 18 inci dakikada altay. belki de bir golden mahrum oldu. beş dakika sonra da necdet'in atağında ziya topu kornere attı.
devrenin hemen başında fenerbahçe aradığı boşluğu buldu. şükrü 46 nci dakikada taç çizgisi üzerinden kaçtı. topu derin bir orta ile sola boş sahaya attı. ceza sahasının sol gerisinde nedim vardı. gelen topa demarke vurdu ve çapraz pozisyonda yerden filelere taktı: 1—0.
fenerbahçe'nin golünü ikilemesi mümkündü. fakat altay kontrataklarında defans gedik veriyordu. ileri fırlayan haf ayfer, sağiç mevkiinde topu sol kanatta boş bekleyen cihat'ın önüne gönderdi. cihat, ziya'yı çalımla ekarte etti, ve şutunu attı ercan'a çarpan top, 60 ıncı dakikada datcu'yu avladı: 1—1...
fenerbahçe bu golü hiç beklemiyordu. mesuliyetten korkan futbolcular altay kalesini şuursuzca sardılar. orta çizgiyi bir hayli geçtiler. ceza sahasından çıkmadılar. fakat oyunu durdurmasını çok iyi bilen altay, bütün toplan eritti..
fenerbahçe tam 30 dakika berabere durumda oyunu götürdü. galibiyeti sağlayabilecek hareketler de yapamadı. böylece altın bir puanı altay’a teslim etti.. fenerbahçe'de orta saha elemanları çoktu ve böylece maç ortada kaldı. 1-1…
günün futbolunun, üzerinde önemle durulan en mühim üç unsurunu düşünerek seyrettim fenerbahçe ile altay'ın dünkü karşılaşmasını...
oyun içinde, hücumda ve defansta altay, fenerbahçe takımından daha iyi paylaşıyordu sahayı.. fenerbahçe takımında futbolcular topun bulunduğu dar sahada kalabalıklaşırken, altay'lı futbolcular sahanın topsuz yerlerine kaçarak, topsuz futbolden güzel örnekler verdiler.. bu arada topu kapamak. adamı kapamak yönünden de altay’lı futbolcular daha dikkatli idiler.. esasında altay. defansta adam markajı yerine saha markajını tercih etmişti. böyle olunca fenerbahçe'nin üç orta saha oyuncusu ziya, fuat ve nedim kendi defans arkadaşlarından aldıkları topları en kısa ve en çabuk yoldan ilerdeki koşucularına atmaları gerekirdi... altay defensının kapanmasına zaman, boşluk ve paylaşma isteklerine fırsat vermemeleri lâzımdı.. oysa fuat, nedim ve ziya topla oynayarak ve zaman kaybederek gittiler altay sahasına… fenerbahçe takımının oyundan en akıllı olduğu anlar. kalabalık orta sahayı bırakıp kenar çizgiden, şükrü'yü kaçırdıkları akınlardı... altay’a gelince, kendi ceza sahalarında kestikleri topları, hem arkadaşlarının ayaklarına ve kontrollerine uzattılar, hem de onların oyaladıkları toplara üç orta saha adamla necdet, cihat ve ayfer’i akı kaçırttılar.. fenerbahçeliler altay yarı sahasına ikinci golü atmak için tüm halinde yerleştiklerinde ve altay'ın son birkaç akınında. ayfer beraberliğe rıza gösterir şekilde gole gidebilecek topları tutup taç ve korner çizgilerine taşımasa idi. oyunun neticesinde değişiklik olabilirdi… tüm olarak oyunda gözüken, altay'ın oyunu ağırlaştırma arzusuna fenerbahçe’lilerin istemeyerek uymaları olayı idi.. altay'ın oyunda arzulayarak sağladığı beraberliğin bir nedeni de ekseeri ikili mücadeleleri altay'lı futbolcuların kazanmasıdır.. doğrusu bütün bunların yanında fenerbahçe talihsiz bir golle beraberliğe düştü.. ancak. yine de unutmamak gerekir ki futbolde bir gol gol değildir . ve gol atabilmek veya gol yememek için ikili mücadeleleri kazanarak topa sahip olmak şarttır. altay, bu istek ve mücadelede daha başarılı idi dün...
elli kişi içinde en ağır çeken beşiktaşlı sami idi
dün ali sami yen stadında oynanan beşiktaş – istanbulspor ve fenerbahçe - altay maçlarının dört takımında tam elli futbolcu görev aldı. bizler elli futbolcuyu olumlu, etkili futbol oynamak için gerekli çeşitli faktörlerde teker teker kantarımıza vurarak oraya koydukları ağırlıkların yekûnuna göre içlerinde en iyilerini araştırdık. her faktörde birinci olanın kantarımıza üç kilo, ikincisinin iki kilo, üçüncüsünün ise bir kilo koyduğunu farzederek yaptığımız toplama sonucunda aşağıdaki tabloda da görüleceği gibi beşiktaşlı sami (20) kilo ile birinci, altaylı ayfer (12) kilo ile ikinci, beşiktaşlı güray ise (10) kilo ile üçüncü oldular.. kendilerini tebrik eder, başarılarının devamını dilerim
iyi futbol için gerekli faktörler..................birinci...ikinci...üçüncü ---------------------------------------------------------------------------------------- fiziği, ağırlığı, sıhhati, adale durumu...ercan...tayfun...tayfun sür’ati…………………………………….faruk...yalçın...yaşar çabukluğu……………………………...şükrü...ziya...ali çevikliği………………………………....ziya...ismail...yaşar mukavemeti…………………………....ercan...nedim...enver kuvveti…………………………………..ercan...tanzer...tayfun azmi……………………………………..mehmet...güray...nedim hırsı……………………………………...faruk...sanlı...nedim cesareti…………………………………..erkan...enver...mehmet oyun zekâsı……………………………..ayfer...sami...güray güveni…………………………………...sami...güray...ayfer şahsi top tekniği………………………...ayfer...sami...güray tam zamanında, tam yerinde olabilmesi...sami...barbu...güray yaratma kabiliyeti……………………….cemil...sami...ayfer bitiriş kabiliyeti…………………………...sami...ayfer...güray taymiming (hareketlerini zamanında yapma kabiliyeti)...sami...ayfer...güray kollektif oyuna uyma kabiliyeti………....barbu...sami...güray
ligin ikinci haftasından kârlı çıkan takımlar, beşiktaş, galatasaray, boluspor, ankaragücü, ptt, göztepe ve bir de bursaspor oldu. bu yedi ekipten altısı maçlarını galibiyetle kapattılar. bursaspor da, deplasmanda oynamasına rağmen, eskişehirspor'dan beraberlik koparmayı başardı.
kendi sahasında altay'a takılan fenerbahçe ve bursaspor'a puan kaptıran eskişehirspor ise taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattılar. iki haftada üç puan kayba uğrayan kırmızı siyahlı ekip, aldığı neticelerle başlangıçta ligin en büyük sürprizini yapan takım olma özelliğini kazandı.
60. dakikada topu önünde bulan cihat’ın şutunda top f.bahçeli ercan aktuna’ya da çarparak filelere girmiş, dolayısıyla bu gol bazı kaynaklarda ercan aktuna (kendi kalesine) olarak gözükebilir.