dün yine büyük maçlardan birine sahne oldu 19 mayıs stadı. 40 bine yakın ankaralı sporsever önünde. iki güzide takımımız milli ilgin ve sezonun son resmi karşılaşmasını oynadılar. gerçi büyük maçta, fenerbahçenin ikinci yarının son yarım saatindeki oyunu hariç, vasatı aşmayan bir futbol seyrettik ama, her hali ile büyük bir maç idi bu.
milli ligde ikinci bir mağlûbiyet almamak azminde bulunan beşiktaş, biraz da adanadaki revanşı almak gayesiyle oyuna hızlı girdi. haf hattının iyi çalışması ve forveti desteklemesiyle siyah - beyazlılar, ilk yarım saatte hakim bir tempoda çalıştılar. fakat bir mevsim boyunca santrfor oynayan şenol'a, tercih edilen ahmetin fenerbahçe santrhafından âdeta kaçar tarzdaki oyun stili sarı - lacivertli müdafaanın ortadan yarılmasını imkânsız kılıyor ve solbek necdet'in 90 dakika boyunca aksaması görüldüğü halde, beşiktaşlılar akınlarını sağdan geliştirmiyorlardı. lefteri gölge gibi takip eden tuncay, maçın ikinci 45 dakikasında yorulunca, bu kurt futbolcunun her dalışı, beşiktaş müdafaasını güç durumda bırakıyordu.
nitekim ilk devredeki dağınıklıktan kurtulan fenerbahçeliler, ikinci yarıda haf hattının ve bilhassa şerefin mütemadiyen top taşıması, sarı - lacivertli forveti düzeltmeye yetti. lefterin markajdan kurtulmasına, can'ın klasını konuşturmasına, mustafanın hırsı eklenince, fenerbahçenin her an beklenen golü nihayet 70. dakikada siyah - beyazlı filelere takıldı. bu dakikadan sonra fenerbahçe cidden nefis bir futbol örneği gösterirken milli lig şampiyonu siyah - beyazlılar artık sahada sadece dolaşıyorlardı.