karagümrük kulübü, dün futbol federasyonunun şehrimizdeki bürosuna resmi bir yazı ile müracaat ederek, bugün oynanacak olan fenerbahçe maçının tehirine muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir. bu sebeple fenerbahçe - karagümrük maçı iki kulübün dün anlaşmaya varmaları neticesinde 12 aralığa tehir edilmiştir.
dün sabah fenerbahçe kulübü idarecilerinde, müslim bağcılar, karagümrük reisi ibrahim sevin ile bir konuşma yapmış ve maçın tehiri hususunu karara bağlamışlardır. karagümrük umumi kaptanı fajri somer, tehir hususunda hariçten hiçbir tazyikin, verilen karara müessir olmadığını ifade etmiş ve şunları söylemiştir: «karagümrük, fenerbahçeden bugün ne kadar daima yardım görmüş olan bir kulüptür. onların müşkül bir anında kendilerine icabeden hizmeti yapmak bizim için kaçınılmaz bir vazifedir. tehir meselesinin sallantıda kalmış olmasının tek sebebi, dost kulüpten bugüne kadar bir talep vaki olmayışıdır.»
fenerbahçeli idareciler de, tehir kararından memnuniyet duyduklarını ifade etmişlerdir.
karagümrük maçı tehir edilmesine rağmen fenerbahçe modada kampa devam etmektedir. futbolculara dün sabah tehir sebebiyle kampın dağıtıldığı bildirilmişse de idare heyeti csepel karşılaşmasını gözönüne alarak kamp yapılmasını lüzumlu görmüş ve futbolcuları tekrar toplamıştır.
saat 14.15 de başlayacak olan günün tek müsabakasında sarı-lacivertli takımda avni ve asker olan can yer alamıyor
önümüzdeki perşembe günü, fransa şampiyonu nice takımı ile avrupa, şampiyon kulüpler turnuasının ikinci tur eleme maçını oynayacak olan fenerbahçe, bugün saat 14.45 de karagümrük ila karşılacaktır.
milli lig şampiyonluğunda büyük iddiaya sahip bulunan sarı - lacivertli takım, bugün can'ın asker olması ve avnini de 15 gün ceza alması sebebiyle sahaya altay maçındaki muvaffak kadrosu ile çıkacaktır. bu kadro şöyleydi: özcan - seracettin, basri - gürcan, naci, niyazi (akgün), mustafa, şeref, tüksel, lefter, k. ali.
karagümrük takımı ise milli lige iyi başlamamıştı. fakat gün geçtikçe toparlanan bir ekip hüviyetine sahiptir. kırmızı - siyahlıların şu tertipleri ile çıkmaları muhtemeldir: tamer -yılmaz, gökçen - orhan, ünal, nihat - tarık, zekai, turhan, kadri, aydın kuvvet ölçülerine güre sarı - lacivertli takım daha şanslı gözükmektedir. ancak bu fenerbahçelilerin yüzde yüz kazancakları manâsına gel memektedir.
şuurlu bii müdafaa kuran k. gümrük târık ve aydının golleriyle galip geldi
kahraman bapçum
anlaşıldı ki, seracettin ve şükrü «şarap» değillermiş. ne sanılmıştı yani? sıkılmış üzüm gibi mahzene kaldıracaksın ve sonra bekleyeceksin «kıymetlensinler» diye... olmaz efendim olmaz...
futbolcu, kıymetlenecek şöyle dursun, kabiliyetini muhafaza için bile «maç yapmak» ister... sarı-laciverli takımın cephe gerisinde böyle «bekletilen» ve günün birinde şarap olmadıkları anlaşılacak daha nice kıymetler var... avuç dolusu para verilmiş ve hırsları, arzuları küllendirilmiş kıymetler...
maçı işte o ikisi verdi: şükrü ve seracettin... eğer bekletilmiş bir başka kıymet -gürcan- da onlara ayak uydursaydı daha neler olurdu dün...
umduğu ve bulduğu
karagümrük sahaya çıakrken zehir gibi bir fenerbahöe forveti ile karşılaşacağını ummuştu. buna mukabil gevşemiş, pörsümüş bir fenerbahçe müdafaası buldu. kadri aytaç çok gerilerde ve yüzde yüz müdafi olarak oynuyordu. fakat dört kişilik karagümrük forveti tarık ve aydın'ın o civa gibi halini, rakip müdafaayı allak bullak etmeğe kâfi geliyordu. siyah - kırmızılılar nefis deplasmanlar, şirin ara ara pasları ile fenerbahçe gerilerine o kadar kolay ve güzel sızıveriyorlardı ki... hele bir de her denedikleri çalımı fenerbahçe müdafilerine yutturunca büsbütün rahatladılar.
yapılan her iki gol de karagümrük forvetinin olduğu kadar fenerbahçe sağbeki ile kalecvisinindi... sahaya az gol yemek için çıkmış bir karagümrük'ün geride kapanıp kendi sahasında rakibe şans vermemesi de kolay oldu.
hülâsa, karagümrük az farklı bir mağlûbiyet ummuştu, az kaksın çok farklı bir galibiyeti alıp gidecekti.
bir defa verilen taktiği eksiksiz tatbik etmek gibi «büyük takımlara yakışır» bir futbol anlayışı göstermişlerdi. sonra da kalecisinden solaçığına kadar bozulmadan, heyecanlanmadan ve ne yaptıklarını bilerek oynadılar. karagümrük tesadüfi bir fenerbahçe galibiyeti değil, bileğinin hakkı ile bir fenerbahçe zaferi aldı.
ya şansın rolü
evet fenerbahçe müdafaası kötüydü... kalecisi hatalı goller yedi... ama bu takımın iki farklı mağlûbiyetinde şansın hiç mi rolü yoktu? ikinci devrenin yirminci dakikasından sonraki zorla kabul ettirilen tek kale oyununa ne demeli? gene ikinci devrede 24 üncü dakikada lefterin tam çizgi üzerinden attığı ve muhteşem bir falso alarak kaleye giden topu sümer'in yumruklayışına ne demeli... bu kurtarışta şans eol oynamadı mı?.. iki dakika sonra şerefin karambolda çaktığı kafa şutunun üst direğe vurması... bundan da iki dakika sonra lefterin soldan yaptığı ortada, topun sumeri de geçtikten sonra basrinin vurduğu kafayla, seke seke gidip direğe vuruşu... bütün bunlarda elbette biraz şanssızlık vardı, ama karagümrük herşeye rağmen futbol oynuyor ve sayı tabelâsı iki farklı bir galibiyeti gösteriyordu.
bir takım ve üç adam
karagümrük dün iyi bir futbol takımı idi. o kadar ki son dakikalarda vakit geçirmek için teşebbüs ettikleri şeylerde bile efendilik ve futbol bilgisi kokuyordu oyunu durduruveriyorlar ve saha ortasında rölanti bir paslaşmaya giriyorlardı. sonra aradan birisi - ya tarık, ya aydın -fırladı mı... hulâsa karagümrük dün bir «takım» dı. karşılarında ise üç adam vardı. naci, gürcan ve lefter... naci adeta boşalmış fenerbahçe yarı sahasında her pozisyonda tek adam hüviyeti ile kendini rakibe kabul ettiriyor. gürcan ortalarda her boşluğa doldurabilen bir hareketlilik içinde, arkadaşlarına «mostralık» paslar yuvarlıyordu... ve otuz beşini geçmiş lefter, bütün futbol mazisini unutmuş bir müptedinin şevk ve hırsı içinde koşuyor, giriyor, dalıyor, çırpınıyordu... bu orada şütler atıyordu, paslar veriyordu ve her biri birbirinden güzel - en az altı defa - kornerler çekiyordu. ama bu üç adam bir «iyi futbol takımını» yenemezlerdi. nitekim yenemediler.
tahammül edilemeyenler
yeni umumi kaptan gençlerle yaptığı ilk konuşmada söyle demişti: «artık gol yemeğe tahammülümüz yok...» gel gör ki. bu tahammül edilmeyen çifter çifter gelivermişti.
31 inci dakikada ortadan ileri kaçan bir topu tarık inatla ve sebatla tâkip etti. ileri çıkan şükrü, basrri ile seracettinin arasında topu bloke ediyordu. fakat seracettinin mütereddit bir müdahale ile elinden kaçırdı. sonra... kapan tarığın ayakları arasında hamleler yapacak ama...
ikinci devrenin 6 ncı dakikasında kadrinin ileri uzattığı pas zekâiyi buldu. o aydın'a yuvarladı. aydın sola kaydı ve aut çizgisine yakın bir yerde sol şütünü çaktı. şükrü kaleyi kpatmıştı, bloke etmek üzereydi fakat... yanbaşından giren topu tâkip edemedi. ayağı mı kaymıştı?
renk ve kader...
fenerbahçe - iddialı fenerbahçe -böylece milli ligde ikinci mağlubiyetini kırmızı - siyahlılardan alıyordu. ilk mağlubiyetini de kırmızı - siyahlı gençlerbirliğinden olduğunu hatırlayanlar irkildiler: nice takımının forması da kırmızı siyahtı...
«artık gol yemeğe tahammülü olmayan» fenerbahçe için herhalde konuşmaktan başka yapacak şeyler olmalıydı.
istanbul valisi ethem yetkiner, dün vilayetin müsaadesi alınmadan oynatılan fenerbahçe - karagümrük tehir maçı hakkında tahkikat açmıştır. vali, maçı oynatanların cezaya çarptırılacaklarını söylemiştir. yetktner, «çarşamba günü hariç, bundan sonra hafta arasında yapılacak maçlara müsade edilmeyeceğini» bildirmiştir.
idare hey'eti, formsuz oyuncu ve antrenörün dikkatini çekecek
dün toplanan fenerbahçe idare heyeti karagümrük mağlûbiyeti üzerinde durmuş, asker bulunan can ve 15 gün müsabakadan en cezası alan avni'nin nice maçlarında oynatılabilmeleri için gereken mercilerden izin alınmasını kararlaştırmıştır.
umumi kaptan osman kavrakoğlu evvelce nice'e karşı çıkarılmak üzeretesbit edilmiş takımın dünkü maçtan sonra bir revizyona tabi tutukacağını söylemiştir. kavrakoğlu ihai kadronun pazar sabahı yapılacak olan antrenman maçından sonra açıklanacağını söylemiştir.
idare heyeti formsuz olan futbolcuların ve antrenör molnarın da dikkatinin çekilmesine karar vermiştir. dünkü idare heyeti toplantısına ismet uluğ'un yerine yedek azalardan murat yağızer iştirak etmiştr. yağızer ve firuzan tekil kavrakoğlunun umumi kûptan oluşunu tasvip etmişlerdir.
diğer taraftan denizcilik bankası ile anlaşma temin edilemediği için fenerbahçe nice maçına uçakla gidecektir.
fenerbahçe'nin dün karagümrük karşısında aldığı mağlûbiyet millî ligdeki iddiasını tehlikeye düşürebilecek bir mahiyet taşımaktadır.
bu bakımdan san-lacivertlilerin daha sonra yapacakları maçlarda dikkatli olmaları, aradaki puan farkını kapatmaya çalışmaları icabeder. ancak, bu gün fenerbahçenin üzerinde dikkâtle, durması icabeden esas mesele milli ligde karşılaşılan bu handikaptan ziyade, nice maçlarıdır. bizi fenerbahçenin dahili meselesi, diğeri ise fenerbahçenin olduğu kadar türk futbolunun prestiji meselesidir. hele fransızlara karşı bu davada yaya kalmak yalnız fenerbahçelileri değil, türk spor efkarını da üzecektir. csepel galibiyetinin bir sürpriz olmadığını milli ligde başarısız giden sarı-lacivertli futbolcuların isbat etmeleri zamanı gelmiştir. bu bakımdan tamamen mutaassıp bir görüşte hareket ediyor, fenerbahçeli futbolcular varını, yoğunuzu ortaya koyarak bu maçı behemehal kazanmalısınız, diyoruz.
şahsi kanaatim: dünkü mağlûbiyetin fenerbahçeyi nice'e karşı kamçılayacağı seklindedir. bu cevher fenerbahçede mevcuttur. eski takım arkadaşlarımı yakından tanıyor ve hepsine ittmad ediyorum. onlara tavsiyem: katiyen karagümrük mağlûbiyetinin üzerinde durmamaları ve moral bozukluğuna uğramamaları olacaktır. milli ligdeki başarısızlıklar telafi edilebilir. zira kafi zaman ve yedeği bol bir kadro mevcuttur. ama, fransız futboluna karşı bizim de var olduğumuzu isbat edebilmek fırsatı her zaman elimize geçmez. fenerbahçeli futbolcular bu bakımdan 19 kasımdaki nice maçında sadece kendi taraftarlarından değil, türkiyeyi temsil hakkına sahip bir takım hüviyetiyle de bütün sporseverlerden teşvik ve yakınlık göreceklerdir.
üç büyük kulübe yapılan 30 ar bin liralık yardım, amatör kulüp çevrelerinde infial uyandırdı
fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş temsilcilerinin ani olarak ankara'yı ziyaretiyle, futbol federasyonu erkânının da iştirakiyle yapılan toplantıdan «anlaşarak dönmeleri» şehrimiz kulüplerinde geniş akislere yol açmıştır.
ankara toplantısında federasyonun üç büyüklere bir taviz verdiği kanaatini muhafaza eden diğer kulüp temsilcileri bu mevzudaki resmi görüşün açıklanabilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu bildirmişlerdir.
ancak futbol federasyonunun galatasaray, beşiktaş ve fenerbahçe kulüplerine 30 ar bin lira yardımda bulunduğu seklindeki haberler blok pakt'ta olduğu kadar, amatör kulüp çevrelerinde de sert tepkilere sebebiyet vermiştir.
ankara kulüpleri gökay'ı maarif vekiline şikâyet edecek ankara, hususi
milli lige dahil ankara takımlarına mensup idareciler dün demirspor kulübü lokalinde bir toplantı yaparak son hâdiseleri müzakere etmişlerdir.
şekerhilal'in katılmadığı toplantıda, demirsporu feridun dündar, hacettepeyi mustafa deliveli, ankaragücünü dr. orhan özgören, orhan yazıcı, gençlerbirliğini niazi baykam ve orhan şeref apak temsil etmişlerdir.
geç vakite kadar süren toplantıda federasyonun üç büyüklere tâviz vererek kendilerine maddi yardımda bulunduğu iddia edilmiş ve sözü seçen kulüp temsilcileriyle yapılan gizli toplantı hoş karşılanmamıştır. ankaralı idareciler salı günü yapacakları ikinci toplantıyı müteakip tesbit edecekleri sikayetlerini maarif vekâleti vekili tevfik ileriye bildireceklerdir.
federasyon başkanı faik gökay, fenerbahçe, galatasaray ve beşiktaş kulüplerine vadedilen 30'ar bin liralık nakdi yardımın yapıldığını da belirtmiş ve bu hususta şunları söylemiştir: «federasyonumuz bugüne kadar 18 kulübe 295.000 liralık bir yardımda bulunmuştur. mili lig maçları başlamadan önce üç büyük kulübe vaadettiğimiz 30'ar bin liralık nakdi yardımı da 39 gün önce adı geçen kulüplere verdik. bu yardımlar, imkân nisbetinde ve ihtiyaçlara göre zaman zaman devam edecektir.»
molnar nihayet konuştu: "kavrakoğlu bana itimat etmelidir!"
antrenör, yeni umumî kaptandan futbolcular arasındaki sinirli havayı yatıştırmasını istedi
fenerbahçe kulübü antrenörü molnar dün karagümrük mağlûbiyeti hakkında bir beyanat vererek şunları söylemiştir:
« hakiki bir sportmen insan, kazanmasını bildiği gibi kaybetmesini de bilmelidir. perşembe günü karagümrük takımına karşı oynanan ve kaybedilen maçtan sonra fenerbahçe camiasında kabahatli bir kimse arıyorlar. bu maçı seyreden herhangi birisi, fenerbahçenin yenilmesindeki en büyük rolü gol pozisyonlarının kullanılamamasında olduğunu açıkça anlıyabilir. takımımızın esas oyuncusu özcan, avni, osman, akgün, can ve ergun bu maçta oynamadı. bu bir bahane değildir. zannedersem buna ihtiyaç da yoktur. çünkü perşembe günü fener takımının tertibi dört gün evvel oynanan altay naçının aynısı idi. altaya karşı oynanan maçta bu onbir oyuncu senenin en iyi oyununu oynadı. yani yedek oyuncularımız da fazladırlar. karagümrük maçında altaya karşı fevkalade oyun çıkaran takımda değişiklik yapmak isteseydim yapamazdım. çünkü özcan, ergun, osman sakat, akgün istirahatli, avni cezalı ve can da ankarada asker bulunmakta idi. zaten 11 iyi oynıyan oyuncudan mütevekkil iyi bir takımı bozup değiştiremezdim.
takım tertibini, galip geldiğimiz bütün maçlarda olduğu gibi bu seferki yenildiğimiz karagümrük maçında da ben yaptım ve bu husustaki bütün mesuliyetler bana aittir. 25 senelik antrenörlük hayatımda takım teşkili oyuncuların hocası olduğumdan haklı olarak yalnız bana aitti. fenerbahçe takımını çalıştırdığımdanberi iki umumi kaptan, fikret kırcın ve dr. ismet uluğ'la beraber teşriki mesai yaptım. bana güvenmiş oldukları için beni destekliyerek serbest çalışmama müsaade ettiklerinden, kendilerine teşekkür ederim.
kulübün menfaati için fenerbahçenin yeni umumî kaptanı osman beyin de bunu yapacağını ümit ederim. yeni kaptanımız osman beyin oyuncularımız arasında hüküm süren halihazırdaki sinirli havayı tamamen bertaraf ederek kısa bir zaman zarfında sâkin bir hava yaratmaya muvaffak olacağına kat'iyetle eminim.»
futbol federasyonu istanbulspor, adalet, beykoz ve feriköy temsilcileriyle yapılan müşterek bir toplantıdan sonra istanbul'un yedi kulübüne de maddi yardımda bulunmayı kabul etmiştir.
temsilciler faik gökay'a milli lig deplasman maçları hasılatının çok düşük olduğunu esasen bütün maçlarda maddi zarara uğradıklarını bildirmişlerdir.
federasyonun kulüplere yapacağı yardımın miktarı belli değildir.
federasyon g. birliği ve hacettepe'ye yardım yapıyor ankara. hususi
futbol federasyonu üç büyüklerden sonra deplasman maçlarında zarar gören diğer kulüplere de yardıma karar vermiştir.
bu cümleden olarak istanbul'da yapılan maçlardan zarar ettiği anlaşılan hacettepe ve gençlerbirliğine hafta içersiinde bir miktar mali yardım yapılacaktır.
bu hususta malümatına müracaat ettiğimiz federasyon başkanı faik gökay şunları söylemiştir:
«milli ligin başladığı tarihten buyana hakem işleri disiplin ve teknik hususiyetleri ile bilhassa mali durumu üzerinde hassasiyetle durmaktayız. bu haftanın anormal hasılatı karşısında harekete geçerek kulüplerimizin deplasmân masraflarından bir kısmını karşılamak kararındayız. ilk olarak sitanbul deplâsmanında zarar ettiklerini tesbit etmiş bulunduğumuz hacettepe ve gençlerbirliğine bu hafta içerisinde bir miktar yardım yapacağız. bundan sonra da hasılat zabıtlarına göre zarar ettiklerini tesbit edeceğimiz diğer deplasman takımlarına da imkanlarımızın müsaadesi nisbetinde mali yarımlarda buluanacağız.»