bir milli maç da ancak bu kadar kalabalık, bu kadar heyecan yüklü olabilirdi. müsabakanın başlamasına iki saat kala stad tam yükünü almıştı bile. o kadar ki ellerinde bileti bulunanlar dahi içeri giremiyordu.
federasyon başkanı faik gökay ve umum müdürü mehmet arkan, fazla seyirciyi sahanın içine sokmakla bir mahzur görmediler. müsabaka hakemi hakkı gürüz, saha içine dolan seyircilerin büyük bir kalabalık teşkil ettiklerini görünce «basın mensupları hariç seyircilerin dışarı çıkarılmasını» istedi ve bu sebeple maça 50 dakika geç başlanıldı.
hadiseyi şeref tribününden takip eden dahiliye vekili, sahanın içine girmiş bulunan vatandaşların tel örgülerin dışına çıkmalarını, arzu edenlerin işe gişelerden bilet paralarını geri alabileceklerini bildirdi. buna rağmen kimse gişelere müracaat etmedi.
bu sırada şeref tribününün sağ tarafında kümelenen bazı seyirciler koro halinde beden terbiyesi umum müdürü mehmet arkanı istifaya davet ediyorlardı. bu tezahürat arasında mehmet arkan maçı seyretmeden sahadan ayrılmak zorunda kalıyordu.
soyunma odaları
fenerbahçelilerin soyunma odasında bir bayram havası esiyordu. şampiyonu yenmenin ve revanşı kaptırmamanın sevinciydi bu. lefter «şampiyon olmadık ama hiç olmazsa beşiktaş'ı yenmekle teselli buluyorum» diyordu. golün kahramanı şeref. «şampiyon beşiktaş'ı mağûp eden golü attığım için çok sevinçliyim» diyordu.
beşiktaş'ın soyunma odasında ise şampiyon olmanın sevinci görülmüyordu. futbolcusu, idarecisi ve antrenörü hemen hepsi ilk devrede kaçırılan gollerin muhasebesi ile meşguldü. kaptan nazmi «açık farkla yenilseydik bu kadar üzülmezdim» diyor ve fenerbahçelileri candan tebrik ediyordu.