fenerbahçe kampında dün de neş'eli bir hava hakimdi.
futbolcular hareketli ve maçın neticesinden ümidli görünüyorlardı. lefter'in öğleye doğru kampa gelip, yemekte arkadaşlarıyla beraber hazır bulunuşu umumi bir memnunluk yarattı. kabakulak hastalığı, tecrübeli futbolcuyu hayli mecalsiz bırakmış, sarartmıştı. «gatataftaray'a karşı oynayamayacağım için üzgünüm» diye konuşuyor ve maçın tahminini soran basın mensuplarına şu alışılmış cevabını veriyordu: «maçlardan evel konuşmak adetim değildir...» bu sözlerine rağmen lefter'in de arkadaşları gibi ümidli olduğunu hareketlerinden anlamak kolaydı.
istirahat halindeki futbolcuların başından ayrılmayan szekelly son günlerde gazete sütunlarına yerleşen bir mesajını tekrarları: «bu naökar belli olmaz. kazanmak için çalışacağız. takımı iyi hazırladım. en mühim nokta çok sevdiğim fenerbahçeli taraftarlarla ilgilidir. onlardan yardım bekliyorum.»
takım kaptanı naci'nin de büyük maç hakkındaki tahmininde de klişeleşmiş beyanların dışında bir yenilik yoktu: «hazırız. bununla beraber netice belli olmaz.»
sarı - lâcivertliler öğleden sonra topluca sinemaya gittiler. bu küçük seyahatin tertibinde doğrusu büyük bir isabet vardı. zirâ kamo, sabahım erken saatlerinden itibaren bilet peşinde gezenler tarafından kuşatılmıştı...
galatasaraylılar lokaldeydi
galatasaray büyük maç için kampa girmeyi lüzumsuz bulmuştu. buna rağmen hasnün galip sokağındaki lokalde futbolcular tam bir kamp hayatı yaşadılar. kulüp âzâlariyle akşama kadar maçın neticesi üzerinde sohbetlerde bulundular. bilet isteyenlerden mümkün mertebe uzak duruldu. ve yakalanmaktan korkanlar sinema ve evlerine sığınağa gider gibi kaçtılar...
ancak sarı - kırmızılıların neşini kaçıran hâdise sadece bilet meselesinden ibaret değildi. öğleye doğru candemir'in hastalandığı haberi lokale gelmişti. futbolcular başta turgay olmak üzere candemir'in sıhhatıyla ilgilendiler. ve öğrendile rki: candemir hafif bir rahatsızlık geçirmiştir. ve fenerbaçe'ye karşı takımdaki yerini alacaktır.