24. dakikada 2-0 galip durumda bulunan sarı - lacivertliler, daha sonra açılan rakipleri karşısında bocalayıp dağılarak sahadan farklı bir skorla 4-2 mağlûp ayrıldılar
necmi tanyolaç izmir'den bildiriyor
fenerbahçe'nin dün sahanın ortasma bir havlu atmadığı kaldı...
bilirsiniz, dikkatli menejerler boks maçlarında mencerliğini yaptığı boksör, fiziki kudretini kaybetmiş mücadeleye devam edemeyecek hâle gelmişse ringin ortasına havlu atarlar.
işte fenerbahçe dün izmirspor karşısında futbol olarak da, netice olarak da tam bir hezimete uğrarken şampiyonluk mücadelesine devam edemeyecek bir boksöre benziyordu.
2-0 dan verilen maç
fenerbahçe maçı rakibine (e-0) dan verdi. müdafaanın ve hücum hattının iyi olduğu devirlerde fenerbahçe böyle bir avantajı muhafaza eder. açık vermez aksine takviyeye çalışırdı. dünkü fenerbahçe ise (2-0) değil, (3-0) galip durumda da olsa maçı verecekti. bu iki fark bir futbolun takım halinde bir varlığın bir üstünlüğün neticesi değildi ki bunu çevirebilsin, kendine maledebilsin? biri şarjdan diğeri ofsayt şüphesi veren bir pozisyondan atılmış iki golün yarattığı bir farktı bu.
devre bir tesadüf eseri fenerbahçenin 2-0 galibiyeti ile bitti ama bu 45 dakika ile beraber fenerbahçenin şampiyonluktaki ümidi de bitecekti. pek çok tehlike atlatan sarı - lâcivertliler on birinci dakikada lefterin ortasından 1-0 galip duruma yükseldiler. topa kaleci seyfi çıkmış yüksel ile şeref şarj yapmışlardı. seyfi kalenin içine düşerken hakem itirazlar arasında golü tesbit etmeye muvaffak olmuştu. çok gariptir en azından üç gollük fırsat kaçıran izmirspor atak futbolünü devam ettirdiği 24 üncü dakikada 2-0 mağlûp duruma düştü. gürcanın pasını şeref kapmış ve niyazite uzatmıştı. niyazi hakemin bu top hasımdan geldi şeklindeki iddialına rağmen - ofsayt kokan bir pozlsyondan, fakat mükemmel bir şutla sayıları ikiye yükseltmişti.
izmirspor'un zaferi
ikinci devrede mükemmel bir takım seyrettik. zaferi kazanan şüphesiz ikinci yarıdaki şahane futbolu ile izmirspordu. maçın mukadderatını tâyin edebilecek kanaati uyandıran bir pozisyonda yüksel niyazinin pasını çok müsait durumda kaleci seyfiye teslim ettikten hemen sonra.. dk. 51: izmirspor sağaçığı kaçtı ve basrinin müdahalesinden kurtularak topu ortaladı uzun boylu santrafor güven sıçradı ve köşeye taktığı topla büyük galibiyetin kapısını açtı: (1-2) süratli, heyecanlı ve zevkli bir futbol oluyordu. ama doğrusu bu tablonun sahibi rakibini çözen, dağıtan izmirspordu. nitekim dk. 67: güvenin pasını günün yıldızı cenap kaptı ve daldı şutunu da çekti. top direkten döndü, izmirspor soliçi nedim kale ağzında idi yere düşerken son bir müdahale ile ağları gördü: 2-2.
fenerbahçede bu golden sonra hissedilir bir çözülme başgösterdi.
maçın 23 üncü dakikasında sakatlanıp solaçığa geçen sağbej nedim lefterin arzusu ile sağaçıga gitti, sağ bek oynayan avni ile bu sakatlık sebebiyle solhafa gelen niyazi ve kaleci şükrü her hareketleri ile sahanın iyi adamları arasında gözükmek istiyorlardı...
izmirspor tamamen oyum hâkim olmuş, galibiyete gidiyordu. 73 üncü dakikada fenerbahçe defansını karmakarışık eden akınlardan biri daha gol ile neticelendi. güvenin bir şutu şükrü ile kale direklerinden fırlarken cenapın sert şutu gole kâfi geldi. (3-2).
79 uncu dakikada cenap, naci'den sıyrıldı basri ile karşılaştı basri yetişmek, bişeyler yapmak, favul ile rakibini durdurmak istedi olmadı. fişek gibi bir adamdı bu. ve hedefini çok düzgün bir vuruşla buldu: 4-2. şükrü dört gol yemiş bir kaleciydi ama böyle bir müdafaanın son adamı olarak talihsizdi doğrusu. izmirsporlular maçın geri kalan kısmında adeta rakiplerine top vermediler. nihayet fenerbahçenin talihsiz umumi kaptanı fikret kırcan tarihi maçın bitiminde izmirspor antrenörü sait altınorduyu hararetle tebrik ediyordu. bükülmeyen elin öpülüşü gibi...