sarı - lacivertliler, ağır sahada kısa pas ve çalım yaptıkları için tesirli olamadılar. yeşil-beyazlı takım ikinci devredeki fırsatları kullanamadı
necmi tanyolaç
hiç kimse can'ın 21. dakikada attığı golle oyunun biteceğine kani değildi...
çünkü sadece oyuna arzulu başlayan fenerbahçede değil vefada da bir kıpırdanış, bir düzeliş vardı... ve batak sahaya rağmen oldukça kaliteli bir futbol, heyecanlı bir milli lig mücadelesi seyrediliyordu.
ama, sarı - lacivertliler de, yeşil -beyazlılar da evvela saha şartlarının, sonra da hatalı oyun tarzının verdiği yorgunlukla başlangıçtaki düzeni kaybettiler. artık, top yerine adama giren, ısrarla kısa pas yapan oyuncular ekseriyeti teşkil etmeye başlamıştı. ve iyi başlayan oyun, itişip, kakılma halinde devam edip, tatsız bir bitirişe sahne oldu....
fenerbahçe'nin oyunun hemen başında kaydettiği sayının arkasını getirememesi normaldi. zira, bir kaç oyuncu müstesna, ağır sahada tutturulan kısa paslı oyun vefa'nın işine geliyordu. yeşil - beyazlılar rakiplerinin ceza sahası önünde sıkışık hale getirdiği oyunu uzun vuruşlarla karşı sahaya aktardıkları zamanlarda muhakkak ki, daha tehlikeli oluyorlardı. bu ani ataklara karşı ise fenerbahçe müdafaayı tutan iki adamvardı. naci ve osman... levent ve gürcan markajı zayıf adamlar olarak kabul edlseler dahi, dünkü sahada fenerbahçenin hafı değildiler... ya forvet? kendileri için oynayan futbolculardan kurulu bir hücum hattının maçı galip bitirmesi her halde başarı sayılmalıdır. dün, sadece can - o da arkadaşlarına yardımcı olduğu anlarda - ve her topa giren gözüpek oyunu ile şeref fenerbahçenin forvet hattında gözüktüler. hasılı ısrarlı şekilde kısa pas, ısrarlı şekilde çalım ve alabildiğine top sürmeler sarı - lacivertli takımı soğukla beraber sahada dondurmuştu.
halbuki, vefa maç tecrübesi olmayan bir kaleci ile sahaya çıkmış ve az hücum yapmasına rağmen daha tehlikeli olmuştu. gerçi onların da hataları yok değildi. ancak 1-0 kaybedilen maçın kazancı iyi bir müdafaa tertibi ile galiba genç kaleci sezai oluyordu.
oyun ve gol
6 ncı dakikada niyazinin ortasına yüksel çıktı. kafa şütüyle golü atarken şeref mani oldu.
14 üncü dakikada avni'nin gevşekliği az daha gole maloluyordu. özer, ibrahim'in müsait pasını altı pastan biçimsiz bir vuruşla dışarı attı.
16 ncı dakikada da lefter az daha kafayla gol atıyordu. hamdi topu çeldi. umumiyetle baskılı gözüken sarı-lacivertlilerin golü 21 inci dakikada kaybedildi. pozisyonun hazırlayıcıs şerefti, ileri bir pasla canı gördü. can sürdü, sürdü ve sola kaçarak topu sol vuruşla vefa ağlarına taktı.
devre fenerbahçenin kaçırdığı fırsatla sona erdi. niyazinin ortasına şerefin vurduğu kafa şutu ve topun üst direğe çarpması fenerbahçe için talihsizlikti.
ikinci devrede vefalını elde ettiği üç mühim gol pozisyonunda naci ve özcan kat'i müdahalelerle beraberliği önleyen adamlar oldular buna mukabil fenerbahçe de kale önünde isabettti paslarla oyalanıp dururken ikinci gol fırsatını bulmuştu. ne var ki, şut atamamıştı. tabii bu bütün toy'luğuna rağmen kaleci sezai'nin de topu takip edişi ve çıkışlarının, skorun değişmemesinde rolü olduğunu kaydetmeliyle.