«fenerbahçe. maçı daha farklı kazanabilirdi ancak ikinci devredeki oyunumuzla doğrusu mağlûbiyeti hak etmedik. sarı-lâcivertlileri tebrik eder nice karşısında muvaffakiyetler dilerim.» bunları maçtan sonra bir matem havasına bürünmüş olan galatasaray soyunma odasında eşfak aykaç söylüyordu. galatasaray soyunma odasını dolduranların çeh-releri bir tuhaftı. kimse konuşmuyor herkes sessiz sedasız işini bitirmeğe çalışıyordu. bir ara duştan çıkan coşkun, «fenerbahçe'ye yenilmek çok fena başka hiç bir şeye benzemiyor.» başı önünde eğikti o vaziyette elbiselerinin bulunduğu köşeye doğru yürüdü ve bir anda donup kaldı.
başını elleri arasına almış olan ismail hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. ismaille bir şeyler söyleemk istedi onun da gözleri yaşarmıştı.
bir başka tarafta turgay can'ın attığı golü suat'a anlatmağa çalışıyorduç «can! diye bağıran şeref'in sesini duydum ve top ağlara nasıl buldu bilmiyorum görmemiştim bile. doğrusu akat sakat oynayan can'dan böylesine şiddetli bir şut beklemiyordum.»