sarı - lacivertliler, hacettepe'ye karşı son onbeş dakikayı şaheser oynadı
14. dakikada 1-0 galip bulunan hacettepe bir penaltı kaçırdı
kahraman bapçum ankara'dan bildiriyor
özcan o golü nasıl yedi? oktay, 14 üncü dakikada sağdan önüne yuvarlanan topa dalıverdi. bütün müdafaa önünde yelpaze gibi açılmıştı. o da rahatça çaktı.
uzaktan cepheden vurulmuş bir topu özcan nasıl seyreder? o çapta bir kalecinin yapacak hiçbir şeyi yok mu buna?
fakat 18 inci dakikada ceza sahasının beş metre dışından can'ın üst köşeye yerleştirdiği frikike hiçbir kalecinin yapacak bir şeyi olamazdı galiba...
maç işte bu heyecanla başladı... son haftaların ananesini bozmadı fenerbahçe... dün bir buçuk saat içinde gene iyi hüviyet halinde karşımıza çıktı. maçın son on beş dakikası vardı ki, unutulmaz sahneler seyrettik. eğer bu tempoyu birbuçuk saat devam ettirebilseler, hacettepenin başarılı gözüken müdafaası darmadağın olurdu. bu sürate, bu deplasmana bu girgin ve bilgili futbola hiçbir müdafaa dayanamazdı zaten... ama fenerbahçe bu on beş dakikalık futbolunu bir buçuk saat oynayabilir miydi? hayal olur bu... başlangıçta sakin ve temkinli geçen dakikalar.. sonra müdafaanın bir gafı karşısında özcanın şöhretine ve kabiliyetine yakışmayan «seyirciliği» dört dakika sonra can'ın kendisinden başka herkesi, hattâ rakip kaleciyi bile hayrette bırakan frikiki. sonra çırpınan, didinen başı bozuk bir fenerbahçe.. bu arada b. oktayın penaltısını özcanın kurtarışı... sonra ikinci davre ve setrtleşen, sinirlenen, münakaşa eden futbolcular. nihayet son onbeş dakika ve... ve futbolun şahaseri... işte dünkü maç.
ya hacettepenin rolü neydi? adaleya, sürate, nefese vücut vücuda mücadeleye dayanan bir futbol... yaratıcı değil oyun bozarak kendisini kabul ettirici bir futbol... ve mükemmel bir insayt hayri... ve sert dayanıklı, yumuşamıyan bir müdafaa. iste dünkü hacettepe.
maçın son onbeş dakikasında
maçın son onbeş dakikasındaki fırtına hariç. en büyük hadise şüphesiz ki özcanın kurtardığı penaltı idi. 26 ncı dakikada ercan kafa ile topu hayrinin önüne düşürmüş o da nacinin yanından sıyrılıp kaçmıştı. naci kalenin çok yakınında hayriyi vücut darbesiyle yıkıverdi. penaltıyı b. oktay çekti özcan sağa doğru hamle yaparak topu ayağı ile çeldi. bu penaltı çok fena çekilmiş bir penaltı idi.
bir taraftan hakem oyunu hâkimiyeti altına almakta güçlük çekiyordu. diğer taraftan 1-1 devam eden maç her iki tarafın sinirlerini bozuyordu. bu sarsıntıyı basri ve can'ın nâzım oyunları ile fenerbahçe atlattı. işte son on beş dakikaya öyle girdik.
şeref uzun bir degaj aldı özcan'dan fırladı, hüseyinin etrafından harmanlayarak geçti. hikmeti da atladı ve kaleye yuvarladı topu. 2-1'den sonra hiçbir müdafaaya şans vermeyecek bir futbolla başladı fenerbahçe. eğer goller sadece bu kısa zamanda bile bir değil birka.ç olmadıysa bunun sebebi biraz da hırslarının geçmiş olmasıydı. maçın bitmesine üç dakika kala yükselin candan alarak ortaldığı topa mustafa aradan sıyrılarak giriverdi. durdurmadan çaktı ve...