bu mevsim memleketimizde kaç tane iyi futbol oynayan ecnebi takımı seyrettik dersiniz... zannedersem bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar az... halbuki iyi futbol okumakla, anlatılmakla bir dereceye kadar öğrenilebilinir. bunu gözle görmek hem de bol bol görmek şarttır. gözlerimizle gördüklerimize daha çok inanırız.... göz hafızası en kuvvetli hâfızadır...
sahasızlık, zamansızlık, ayarsızlık, parasızlık ve birçok (sizlik) 1ar yüzünden haydi diyelim ki iyi futbol takımları getirtemiyoruz... memlekette televizyon da yok ki düğmelerini çevirip büyük futbollar seyredebilelim... bence kala kala hiç değilse sinemadan faydalanmak kalıyor... galatasaray spor kulübü idare heyeti bu yolda bir öncülük yapıp kulübe bir sinema makinesi aldı... haftada birkaç gün sporcularına öğretici spor filmleri büyük maçları, büyük kulüplerin antrenmanlarını, tanınmış antrenörleri çalıştırma şekillerini göstermeğe başladı... keşke diyorum bu işi bölgeler de ele alsalar da müsait salonlarda bütün memleket sporcularına bu çeşit filmleri göstermeğe başlasalar....
hani biz de «gözümle görmeden inanmam» diye bir söz vardır... işte zannedersem o zaman gözlerimizle gördükçe birçok şeylere iyice inanırız... inanmak da yapmağa en yardımcı olan bir faktördür...
memnuniyetle belirteyim ki futbol federasyonumuzun bu yolda atılmış müsbet adımları vardır... elinde spor teşekkülleri tarafından istendikçe seve seve yolladığı filmler do mevcuttur, istekler artarsa muhakkak ki federasyonumuz da bu işe pek daha çok önem verecektir...
sinema ile spor öğretiminin gelişmesini can ve gönülden diliyorum.