günün diğer müsabakası başkent'te g. birliği - ptt arasında yapılacak. ikinci ligde 2 maç var
mithatpaşa stadında günün tek maçı saat 16'da ligin ilk haftasını mağlubiyet ile kapatan galatasaray ile feriköy takımları arasında oynanacaktır. çarşamba günü avrupa kupa galipleri turnuasındaki ilk maçlarını sion ile yapacak olan sarı - kırmızılılar, feriköy karşısında son provalarını yaparlarken puan kaybetmemeğe de gayret edeceklerdir.
sarı - kırmızılılar, bu karşılaşmaya muhtemelen şöyle bir tertiple çıkacaklardır: bülent - bahri, ismet - naci, ahmet, mustafa ii - yılmaz, turan, ayhan, metin, tarık.
kırmızı - beyazlıların ise sahada şöyle bir tertiple yer almalan beklenmektedir: necdet - mehmet, tuncer - turgay, ahmet, iskender - mustafa, arif, ahmet ii, fuat, rıdvan.
sion maçı arifesinde pek fazla göz doldurmayan sarı - kırmızılıların gollerini metin (2) ve turan attılar. feriköy'ün şeref sayısını ise 80. dakikada solhaf arif kaydetti
namık sevik
galatasaray yorulmadan feriköy'ü 3-1 mağlup etti... biraz daha dişini sıksa ergün, turan ve ayhan elde ettikleri fırsatların onda birini dahi degerlendirebilmiş olsaydı, muhakkak ki feriköy çok ağır bir mağlûbiyete uğrayarak sahadan ayrılacaktı.
lig'in başlaması ile birlikte büyük rakiplere çarpan kırmızı - beyazlıların başvurdukları müdafaa taktiği dün galatasaray karşısında büsbütün iflâs etti. rakip takımın sağaçığını kendi solaçığı, sağiçini, santrforunu santrforu, soliçini, sağiçi, sağaçığını da solaçığı ile tutturup polisiye bir taktiğe başvurup, hafları ve bekleri ile de ceza sahasına kapanıp büyük rakibe gol attırmamak yoluna gitmek, ne gözü futbol olarak okşuyor ne de bu taktiği verenlere gaye edindikleri bir puanı lkazandırıyor...
sigortalı müdafaa sistemine her takımın başvurması hakkıdır. ancak bunu ifrat haline getirmek p takımı komik duruma düşürüyor. evet, galatasaray hızlı bir tempo ile oyuna girdi. ilk 15 dakikada topu yerden koşturuyor, sağlı sollu akınlarla feriköy kalesini tehdit ediyordu. daha 7. dakikada kaleci ile karşı karşıya kalan ayhan'ın topu dışarıya atışını izah için kelime dahi bulmak güçtü. bu kadar kolay pozisyonu ayhan’ın kaçırışından tam yedi dakika sonra metin, çok usta bir vuruşla üç müdafiin arasından sıyrılarak ilk golü feriköv ağlarına atıverdi. futbol eğer bir görgü oyunu ise, ayhan’ın biraz metin’e bakması ve ondan birşeyler öğrenmesi her hâlde faydalı olacaktır. 24 dakikada, vuruculuk meziyetini son maçlarda sana tanınmadığı için kaybeden turan'a, ergün cok güzel bir topuk pası verdi, turan için bu golü atmak hiç de zor olmadı. ikinci yarıya galatasaraylılar daha ağır bir tempo ile başladılar. dakikalar ilerledikçe hemen hepsi duruyor ve bu netice ile bitsin gidelim havası içinde oynuyorlardı. topallayan metin'in solaçığla kayısı ve naci'den aldığı pası korkunç bir sutla kaleye sokuşu maçın bu devredeki büyük heyecanı oldu. bundan sonra sarı -kırmızılı takım müteaddit fırsatları değerlendiremeyecek ve akşamdan sonra nara, hoş geldin bayram ağa, misali açılan feriköy de arif'in ayağından bir gol kazanacaktı. müsabakanın bitmesine 8 dakika kala ise, turgay, kaleci bülent'in yerini aldı. bildiğimiz o eski dev turgay... haklı olarak alkışlandı, alkışlandı.. gerçi turgay'a bu müddet içinde bir iş düşmedi, ama pek çok kimse duruşu dahi kaleyi dolduruyor, keşke artık form tutsa ve oynasa demekten kendilerini alamadılar.