spor toto 1959-60 futbol sezonunda, 26 - 27 mart 1960 tarihlerinde oynanan maçlar ile ülkemiz gündemine girmiştir. spor toto'nun ilk haftasında yer alan ve tarihe geçen karşılaşmalar şunlardır:
lig bitimine kadar oynatıldığı 9 haftalık kısa dönemde, 2 liralık kolon bedeli ile toplam 6.764.976.-tl.sı hasılata ulaşarak bu hasılatın 3.413.569.-tl.sını iştirakçilerine dağıtmış, 2.275.713.-tl.sını beden terbiyesi genel müdürlüğü'ne ve 599.524.-tl.sını da başbayi ve bayilerine aktarmıştır.
bu hafta milli ligde maçları olmıyan takımlar dün kendi sahalarında çalışmışlardır. fenerbahçe'nin sabah 10.00 da kendi stadında yaptığı antrenmana sakat olan naci ve mazeretine binaen lefter iştirak etmemiştir.
takriben 1.5 saat süren çalışmalara umumi kaptan fikret kırcan'ın almanya'da bulunması sebebiyle idare heyeti âzâsı müzdat yetkiner nezaret etmiştir.
maç hakkında düşünceler: saha yabancılığında iki takım da eşit durumda... son maçlarında altay daima galip gelmiş, f. bahçe ise kıymetli puanlarını kaybetmiş. buna rağmen sarı-lâcivertli takım şampiyonluktan ümidini tamamen kesmiş değil. bu bir yana. ikinciliği korumak için çalışacak. bu kamçılanma, fenerbahçenin şansını arttırıyor. altay için beraberlik dahi başarı olur.
f. bahçe bu sabah uçakla ankara'ya, beşiktaş ise vapurla izmir'e gidiyorlar
milli lig maçlarına bu hafta istanbul, ankara ve izmir'de yapılacak müsabakalar ile devam edilecektir.
fenerbahçe profesyonel takımı bu sabah uçakla ankaraya hareket edecektir. sarı - lacivertli kafilede şu futbolcular bulunmaktadır: özcan, şükrü, basri, naci, nedim, lefter, can, hüseyin, osman, avni, gürcan, necdet, şeref, yüksel, mustafa be niyazi.
beşiktaş izmir'de şampiyonluk mücadelesi yaparken f.bahçe ankarada demirspor ve altay karşısında iddiasını korumak zorunda kalacak
bu hafta 3 şehirde yapılacak 12 müsabakanın bundun evvelki nisbetle çok büyük mâna ve ehemmiyet taşımaktadır. zira, maçların neticesiyle yalnız kulüp taraftarları değil, aynı zamanda spor - toto oynayanlar da alâkalanmaktadır.
ankara'daki maçlar
ankara'da fenerbahçe, vefa, demirspor ve izmir'in altay takımlarının yapacakları deplasman maçları da haftanın diğer mühim müsabakalarını teşkil etmektedir.
günün ikinci maçında fenerbahçenin rakibi altay'a takılması ihtimali zayıf görülmektedir. iki takım da tarafsız bir sahada karşılaşacaklardır. ancak kuvvet ölçüleri bakımından ağır basan sarı - lâcivertlilerin «mzcan - osman, basri - gürcan, naci, avni - mustafa, can, şeref, lefter, yüksel» şeklindeki tertibini 19 mayıs stadını galip olarak terketmesi normal bir netice olacaktır.
bâzı işleri için geçen hafta b. almanyaya giden fenerbahçe umumi kaptanı fikret kırcan dün şehrimize gelmiştir. bu sabah uçakla başkente giderek fenerbahçenin maçlarında hatır bulunacak olan kırcan, necdet erdem'in menecerliği mevzuunda hiç bir şey söylememiştir.
galibiyeti hakeden altay'ın iptal edilen golü hâdiselere sebep oldu. sarı-lâcivertliler 2 puanı kâzım'ın kendi kalesine attığı golle temin ettiler
namık sevik ankara'dan bildiriyor
yazık oldu altay'a... yenilmek ne kelime? yüzde yüz galibiyeti hak etmişti. şiir gibi futbol oynadı. rakibini sahada tel tel çözdü dağıttı... âciz durumlara düşürdü... sonra da bu güzel oyununu avrupai bir golle süsledi... ama hakem bedri çakır «yok» diyordu. «sahadan galip ayrılmak için güzel oynamak kâfi değil!»
avurtlarını şişirdi, iki dudağının arasındaki düdüğü sert bir şekilde öttürdü va işaret eti: ofsayt. altaylı futbolcuların sevinçle birbirlerine dolanan elleri bu işaret üzerine havada kaldı. tribünlerden yükselen - tarafsız bir saha olmasına rağmen - «altay, altay çok >yaşa» sesleri kesildi. 19 mayıs stadını bir ölüm sükûtu kapladı... ofsayt!... nasıl? ve niçin? neden ofsayttı bu?... nail, nacinin yanından bir fişek süratiyle fırlamış ve şutunu atmıştı. şükrü havada bir yay gibi gerildi ve ancak bu topu yumruklayabildi. bir kaleci bundan başkasını yapamazdı. sonra ayhan bir mantar gibi kalenin önünde bitecek, topa yetişecek ve âdeta fileleri sökercesine bir şut atacaktı: gol!...
işte ferasetli hakem, bu şahane golü iptal ediyordu. ağlamakta, kendilerini yerden yere atmakta haklıydı altaylı futbolcular.
hakem topun hasımdan - yani şükrüden - geldiğini görmemiş olamazdı. zira pozisyona en yakın «seyirci kendisi idi.» iptal kararında hükümlü hakem bu arada diğer hakem arkadaşının fikrine müracaatta kusur etmedi. zira kararı çok sert protestolarla karşılanmıştı. anlaşılan zevahiri kurtarmak istiyordu. fakat kararından dönmedi. öyle tahmin edilir ki. bedri çakır bu kararı ile hayatı boyunca vicdanında bir eziklik hissedecektir.
bu hadise maçın 71 inci dakikasına tesadüf eder. her hattiyle dökülen fenerbahçe, izmirin mütevazı takımı karşısında daha oyunun başından itibaren mahkûm bir duruma düşmüştü. takımda insicam denen bir şey yoktu. ne forvet, ne de müdafaa... bir ahenk teşkil etmekten uzaktı. buna rağmen sarı - lacivertliler 13. dakikada lefterin frikik atışı neticesinde bir gol kazanmışlardı. top baraja çarparak kaleci altanı kontrpiyede bırakıyor ve filelere takılıyordu. izmirin siyah - beyazlıları bu gole ancak 33 inci dakikada mukabele ettiler. gönenin yaptığı ortayı önder pot açık mevkiinde yakaladı ve topu filelere sert bir şutla teslim ediverdi.
ilk devre böylece neticelendi.
ikinci devrede fenerbahçe yine dağınık, altay ise şuurlu ve netice almakta azimli gözüküyordu. dakikalar ilerledikçe fenerbahçenin büsbütün bocaladığına şahit olundu. 71. dakikada artık hak ettiği galibiyeti kendi semeresiyle elde eden altaylılar hakemin acip bir kararla ikinci gollerini iptal edişi üzerine bozulup sinirlendiler. bu dakikadan itibaren futbolcular sahada âdeta vahşi yamyamlar gibi kızgın bir sacın üzerinde oynarcasına zıplıyorlardı. kasti hareketler, itişmeler yakaya sarılışmalar ve tribünlerde de yer yer kavgalar başlamıştı. hakemin sebep olduğu üzücü hâdiseler içerisinde sarı lacivertlilerin galibiyetini 80. dakikada altay santrhafı kâzım sert bir vuruşla topu kendi kalesine sokmakla temin etti. halbuki o dakikaya kadar bu futbolcu sahanın en başarılı elemanlarından biri idi. maçın mutebaki kısmında ise altay tamamen hâkimiyeti elinde tuttu. fakat bir gol temin ederek hiç olmazsa beraberliğe ulaşmaya muvaffak olamadı ve zavallı altay hak ettiği bir galibiyeti böylece kaybederek sahadan ayrıldı.
1. beşiktaş...31...24...7...0...58...10...55...7 2. g. saray...31...20...9...2...63...19...49...13 3. f. bahçe...30...22...4...4...73...31...48...12 4. d. spor...32...15...11...6...54...34...41...23 5. ist. spor...32...12...12...8...34...28...35...28 6. iz. spor...28...10...12...6...43...30...32...24 7. g. birliği...31...12...7...12...44...37...31...31 8. k. güm...30...11...8...11...37...36...30...0 9. vefa...33...10...10...13...33...56...30...36 10. feriköy...30...11......14...33...34...29...32 11. k. paşa...33...9...12...13...27...44...28...38 12. ş. hilâl...29...10...7...12...31...34...27...31 13. göztepe...32...7...11...14...37...33...25...39 14. karşıyaka...26...9...5...12...30...38...23...29 15. beykoz...29...7...9...12...29...43...23...35 16. altay...30...9...5...16...34...54...23...37 17. adalet...31...7...7...17...22...46...21...41 18. a. gücü...27...6...8...13...26...43...20...34 19. h. tepe...31...7...6...18...36...55...20...42 20. a. ordu...32...5...7...21...33...58...17...49