4 ocak 1961 tarihli milliyette çıkan gündüz kılıç’ın haftanın ardından köşesindeki “1960 yılının takımları” adlı yazıdan alıntıdır;
mazisini unutamayanlar
bugün hâlen birçok kulüplerimizin futbol takımlarının başında eski meşhur futbolcular var…
fakat muvaffak olanlara bir bakınız… futbol hayatlarını artık albümlerine teslim edip onları arasıra o da ancak kendi başlarına veya akranları ileyken karıştıranlar değil midir… meselâ en genç ve başarılı antrenörümüz coşkun özarıyı ele alınız. daha (4) numaralı formasını bir anda giymemek üzere çengele asalı şurada ne kadar oldu ki… fakat şimdi onun bütün zevki kendisinin yerinde oynıyan suatın kendisinden çok üstün olduğunu söylemek ve bütün futbolcuların eksiklerini âslâ kendiyle kıyas etmeden belirtmektir…
her genç ve güzel kıza: «bu da güzel mi sanki, siz benim gençliğimi görmeliydiniz» diye burun kıvıran geçkin kadınların söylediklerinin doğru da olsa kim can kulağıyla dinler ki…
not: haberi coşkun özarı’nın oynadığı son lig maçına yazdım.
tarih 3 aralık 1959… şampiyon kulüpler kupası’nın 2. tur rövanş maçında fenerbahçe fransa şampiyonu nice ile karşı karşıya geliyor. ilk maçta muhteşem bir oyun ortaya koyan can’ı arjantin’e götürmek isteyen ünlü bir menajer de tribünlerde yerini almış maçın başlamasını bekliyor. sakat olarak sahaya çıkan can ve lefter maça damgasını vuruyor. fenerbahçe maçı 2-1 kaybediyor ama play-off maçı oynamaya hak kazanıyor. maçtan sonra milliyet gazetesi can’a “tek ayağına” diye not düşerek 3 yıldız veriyor!
tarih 17 aralık 1959. milli lig ikincisi galatasaray ile avrupa’da başarılı sonuçlara imza atan lig üçüncüsü fenerbahçe mithatpaşa’da karşı karşıya geliyorlar. beşiktaş’a yenilen ve akabinde yönetimi istifa eden, peş peşe alınan kötü sonuçlar yüzünden moralsiz ve formsuz galatasaray bir yandan da sakatlıkla cebelleşiyor. 7 oyuncusu sakat olan galatasaray’ın rakibi fenerbahçe özellikle avrupa’da aldığı iyi sonuçlarla formda fakat onların da başları sakatlıkla dertte. kaleci özcan sakat, can sakat, lefter sakat… akılda 6 gün sonra cenevre’de oynanacak hayati önem taşıyan nice maçı var…
sağ ayağı sakat olan can, sahaya çıkarken tribünden atılan bir portakal kabuğuna basıp sakat ayağını burkuyor… seke seke maça başlıyor can. 12. dakikada galatasaray kalecisi turgay’ın blokajı ile can yerlere seriliyor. kenara alınıyor tedavi ediliyor ve maça tekrar dönüyor. fakat şansızlık can’ın yakasını bir türlü bırakmıyor. 25. dakikada bir kere daha sakatlanıyor can. tedavi edilirken “beni çıkarın” diyor ama günün koşullarında oyuncu değişikliği olmadığından fenerbahçe maça 10 kişi devam etmek istemiyor. can tekrar oyuna dönüyor. seke seke elinden geleni yapmaya çalışıyor. taraftarlar can’ın “kötü oyununa” sürekli laf atıyorlar tribünden. “ölü müsün be can. oyna biraz!”
maçın 77. dakikasında havadan gelen topa yükselen şeref bir yandan da “caaan” diye bağırıyor. şeref’in topu indirdiği yerdeki can, sağlam olan sol ayağıyla şahane bir vole atıyor ve turgay’ı avlıyor. bu golle fenerbahçe çok önemli bir maçı kazanıyor.
galatasaraylı bir taraftar yanındaki fenerbahçeli arkadaşına, “can, aleyhinde konuştuklarınızı duysa, sağlam kalan ayağını yerinden kaldırmaz ve o golü atmazdı.” diyor. fenerbahçeli taraftar ise sadece susuyor…
1959'da oynanan ilk profesyonel ligde, coşkun özarı 10 maçta forma giydi. ilk ve tek golünü ise göztepe'ye kaydetti. 1959-60 sezonu oynadığı son sezon oldu. bu sezon 5 maçta forma giyen coşkun özarı'nın son galatasaray maçı 17 aralık 1959'da fenerbahçe'ye 1-0 yenildikleri maç oldu.