sarı - lâcivertliler, ilk yarıyı 1-0 galip bitirmelerine rağmen enver ve feridun'un attığı gollere mâni olamadılar...
yavuz bayraktar izmir'den bildiriyor
iki ayrı oyun oynandı sanki alsancak’ta...
ilk yarı fenerbahçe'nin maçıydı. ve sarı - lâcivertliler hesabına her şey vardı bu yarıda. defansta güçlülük... orta sahada ustalık... ileride yırtıcılık ve golcülük... ogün, fenerbahçe'nin başarılı gözüktüğü bu yarının hemen başında burhan’ın uzun ortasına yetişmiş ve tutulmaz bir şutla varol'u mağlûp etmişti.cezasahasının
tam üzerinden patlayan şutun ağlara varışındaki hıza bakıp «gol bir mermi gibiydi» demek doğru olurdu. ve fenerbahçe ogün'ü ile, nedim'i ile, selim'i ve burhan‘ı ile saldırışlarına devam edip, gidecek ve bir defasında varol'u aşıp, fileleri gözleyen topu bek numan çevik bir hareketle önleyecekti... ama. altay için de bu devrede «oyunu pekâlâ göğüs göğüse götürdü» demek doğru olacaktı. siyah - beyazlılar aslında cezasahasına kadar kurdukları düzeni kale önlerinde değerlendiremedikleri için maç fenerbahçe'nin üstünlüğü altında seçmişti.
ikinci yarı ise son yarım saatlik süre içinde her hattı ile yüklenen altay'ın maçı halinde seçmişti.
tam 47 dakikada enver ilk yarıdaki gole benzer bir pozisyonda cezasahası üzerinden altay'ın beraberlik solünü attı. fenerbahçe sarsılmıştı ve ogünün kaçışlarından medet umuyordu.
işte bu akınlardan birinde varol'la, ogün çarpıştılar, ogün’e ve f. bahçelilere göre varol, ogün'e favl yapmıştı. bundan iki dakika sonra hakem yine ogün - varol kapışmasında ogün'ü rakibine tekme attığı iddiasıyla oyundan çıkarınca sarı - lâcivertli takım iyiden iyiye bozuldu. ve 77. dakikada feridun, şaşkın bir halde topu oraya buraya savuran fenerbahçe müdafaasından sıyrılıp, sert bir şutla revanşın sonucunu ilân etti: 2-1.