* yenişmek ah ne hoştu yıldızların altında... ve şampiyon galibiyete koştu yıldızların altında...
* gerçekten yıldızlar maçıydı. iki taraf da bu gerçeği ispatlayan bir çaba ile, bol yıldız hakedecek kadar başarılı oynadı. ileri yerde denize dalındığı mevsimde, meşin topun böylesine güzel kovalandığı bir maç, takdire değerdi. kısacası, uzun süre golsüz geçti maç... ama hiç de futbolsuz geçmedi.
* maçın ayın «13» üne rastlaması. aydın'a uğur getirmişti galiba. fakat aydın’a rastlamasının, yavuz'a pek uğursuzluk getirdiği açıktı.
* avantaj kuralını çimsiz saha gibi çiğneyen bulgar hakemi karşısında, fenerbahçe önce müsvettesini gösterdi golün... sonra da hakikisini ağlara yolladı.
* başta beşiktaş seyircisi daha ateşliydi. sonda ise, fenerbahçe seyircisi neşeli oldu. üstelik çok da kadirbilirdi sarı -lâcivertli taraftarlar... zaferden sonra bir köşede unutulan ingiliz hocayı daha maçın başında unutmamış ve dövizini tribüne asmıştı: «mutluyuz, şampiyonuz, korkumuz yok... thank you very much mr. hold...»
* iki takıma da ünlerine yakışır güzellikte oyun seyrettirdikleri için birer tebrik... fenerbahçeliler ise, içine bir de beşiktaş galibiyeti doldurdukları şampiyonluk kupası için, mânevi prim fonundan çifte tebrik...