lig'in son maçı sürat ve heyecan kasırgası hâlinde kasırgasi hâlinde geçti. golü 86 ncı dakikada aydın attı. maçtan sonra kupayı alan şampiyonlar, şeref turunda taraftarlarının omuzlarında taşındı
kahraman bapçum
ve bitti... göz yaşı ve ter... sevinç ve heyecan... her şey bardaktan boşanırcasına yağdı, geçti.. sahaya «şampiyon» sıfatını taşıyarak çıkmış bir takım, sanki herşey bu maça bağlıymış gibi mücadele etmişti. ve biz ilk defa, karşımızda zaferle devleşmiş insanlar değil de insanca çarpışmayı şeref saymış devler seyrediyor gibiydik.
öylesine mütevazı, öylesine tribündeki insanlardan biriymişçesine. öylesine içten ve şımarıklıktan uzaktı ki fenerbahçe onbiri... galiba asıl şampiyonluk da bu idi.
sarı - lâcivertli formalar bütün bir yıl içinde belki de en çok dün gece terledi.
daha maçın ilk dakikalarında birkaç şey belli oldu: maçın bir gerçek final maçı gibi oynanacağı; aydın’ın, - biraz da karşısındaki bek'in tasrif noktalarından faydalanıp - maçın düğüm çözücü adamı olacağı; iki fenerbahçe bekinin en gösterişsiz hareketler içinde en büyük hareketleri yapacak kıvamda olduktan bütün sarı - lâcivertlilerin bu maçı şampiyonluk kadar önemli saydıkları...
1. dakikada aydın'ın ortası sabri'nin ellerinde kalıyor. iki dakika sonra rahmi'nin dalışını hâzım fırlayıp ayakla karşılıyordu. 5. dakikada ogün'ün doldurduğu topa ziya kafa şutunu hafif vuruyor ve 13. dakikada sola kaymış ziya'nın sülün gibi sıyrılıp yaptığı ortaya a. ihsan’ın kafası oturmuyordu.
sür'at, heyecan ve mücadele vardı sahada. ama bu maça lâyık bir hakem yoktu. nitekim 23 nci dakikada şerefin a. ihsanla paslaşıp ceza sahasına daldığı ve gole gittiği an, hakem şeref lehine bir faulle oyunu durduruyor, bu arada şeref'in attığı şut kaleye giriyordu. hakem, avantaj tanımamıştı.
hakem aynı hatâyı ikinci devrenin 10 uncu dakikasında da yapacak. ve özer’in birden parlayıp getirdiği ve ziya'ya verdiği topla ziya kaleye girerken gene fenerbahçe lehine bir faulle oyunu kesecekti.
65 inci dakikada ogün'ün uzaktan kale ağzına şandellediği topa da ziya yetişiyor, köşeye plâse ettiği topu sabri yatarak karşılıyordu.
yılın son golü
dişe diş mücadele devam ediyordu. iyi haşlamış olan ve yusuf'la suat'ın ördükleri paslarla saha ortasında iyi olan beşiktaş şimdi yavaş yavaş yorulmağa başlamıştı.
ziya'nın pası ile aydın topu ileri aşırıyor, sami ve sabri hafifçe falso alan topa takip ederken birbirlerini aldatıyorlardı. top fenerbahçenin son galibiyeti ve beşiktaşla - yâni lig ikincisi ile- arasındaki farkın altıncı puvanı olarak kaleye girdi.