sarı - lâcivertli takım, renkdaşı ankaragücü karşısında arzulu ve hakim bir oyun çıkardı. şenol'un ziya'nın pası ile attığı ikinci gol şâhâne idi. maçın ikinci yarısı sönük geçti
cihat arman
fenerbahçe’nin dünkü oyunu şüphesiz ki seyredenleri tatmin etti.
doksan dakika durmadan mücadele eden, iki fark yaptık diye oyunu bırakmayan, harları arasında irtibat kuran, deplasmana önem veren, kollektif oyun ruhuna uymaya çalışan ve bilhassa 4-2-4 ün hücum şeklinde başarılı olmıya gayret sarf eden sarı - lâcivertliler, biraz da topu ayaklarından daha erken çıkarabilme gayretini gösterip, zamanı değerlendirebilselerdi gol farkı daha fazla olabilirdi.
ali ihsan gerinin dördüncü adamı, şerefi ise hücuma iştirak eden haf olarak oynatan ve birolu da geri çekerek şerefle ortada ki ikiyi teşkil eden fenerbahçe, bu tarz oyunu ve yerlerine koyduğu oyuncuları ile ideal şeklini bulmuş gözüktü.
ankaragücü ise oyuna normal başlamış, kalesini fenerbahçe hücumlarından koruma çabası içine girmiş, hattâ kaleci aydın yaptığı birkaç güzel kurtarışla takımına moral dahi vermişti. fakat 21 inci dakikada soldan inkişaf eden bir fenerbahçe alanında, zor duruma düşen sağ bekleri, ileri çıkmış olan kalecilerini de çalımlayarak geriye verdiği topla fenerbahçe hesabına ilk golü kaydetmiş oldu. bu gol fenerbahçenin baskısını daha da arttırmasına sebep olmuştu ki, 34 üncü dakikada ziyanın boşta duran şenol'a bilerek verdiği kafa pasını değerlendirmesini bilen şenol da, sahalarımızda ender görülen güzellikve sıkılıkta attığı şutla topu doksandan ağlara takarak fenerbahçeyi 2-0 ileri geçirmiş oldu.
ilk devresi bu netice ile kapanan oyunun ikinci yarısında fenerbahçe gene baskılı ve gol peşinde koşmasına ve ilk devreye nazaran ellerine daha çok fırsat geçmesine rağmen bunları değerlendirme fırsatı bulamadığından maç bu sonuçla bitmiş oldu.