erdinç'in sakatlanmasından sonra çöken kırmıız-beyaz'lı takım, ogün 2, ziya 2, ergun'un attığı goller mağlûp etti
necmi tanyolaç
maçlar vardır neticeyi izah eder... takım iyi oynamıştır. her futbolcu görevini yapmıştır. galip tarafın futbolu, bir kaç, hattâ ile dört oyuncuyu devleştitmiştir. o zaman «ehh» dersiniz; «böyle futbola, böyle netice tabii..»
maçlar vardır: netice, oyunu izah edemez. hele böylesine göz kamaştırıcı bir skorla bitmişse...
fenerbahçe'nin feriköy'e karşı attığı beş golün mâcerası da bir takımın «beraberce» hak kazandığı bir sonuç değildi. düşünmek lâzım ki, fenerbahçe taraftarları, devrenin otuzuncu dakikasına kadar devam eden gülünç oyuna bakıp «bu maç berabere biterse, şaşmamak lâzım» diyecek kadar endişeli görünmüş, forvet hattında ergun'dan başka top oynayana rastlanmamıştı. bir de ziya vardı defansın önünde gol kovalayan. ne ogün, ne şenol, ne aydın... çoğumuza göre şu haliyle oynatılmâsı bir cinayet sayılabilecek özer’den sonra birol'u solhafa koyacak kadar «haf hattını» küçümseyen antrenör, bu maçtan sonra evvelâ ergun’a teşekkür etmeli, sonra ziya’nın yanağını okşamalı, sonra da ogün’e, yıldırım’a ve ismail'e aferin demelidir. bu beş adamın gayretiyle fenerbahçe feriköy'e fark yaptı o kadar. gerçi, farkın bu derece açılışında feriköy'ün bu lig'de nefes alamayacağı anlaşılan genç ve dağınık tertibinin de rolü vardı. ama, sebepler nereye varırsa varsın, ergun'un hakkım teslim etmek gerekiyordu. işte ergun'un iyi futbolundan doğan gollerin hikâyesi.
ilk yarım saatte toptan bıkmış gibi oynayan ve tak bir ciddi hareket gösteremeyen fenerbahçe ergun'un 35. dakikada necdet’te biten şutuyla ilk tehlikeyi yaratıyor ve bundan tam iki dakika sonra ismail'in bir şandeline kale önünde giren ogün beraberliği bozuyordu: 1-0.
38. dakikada ise mustafa'nın üst dirikten dönen şutuyla paçası tutuşan sarı -lâcivertli takım ergun'un hazırladığı topla 2-0 öne geçecekti. ziya atıyordu golü. erdinç geri pas yaparken ziya fırlayıvermiş ve temiz bir plâse ile oyunu 2-0'a getirmişti. devre böyle bitecek ve 81. dakikada birolun ceza sahasına kadar getirdiği topla ziya kale ağzında üçüncü gole gidecekti.
nihayet günün yıldızı ergun'un, şenol’un pasını tutulmaz bir dışla necdet'in ters tarafına indirişine sıra geliyor (dk. 87) ve ogün maçın bitmesine bir dakika kala ergun'un önüne bırakıverdiği pasla santradan kopup, ceza sahasında işini bitiriyordu. bu, maçın bitişiydi aynı zamanda.