halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
her büyük maç büyük olmaz
fenerbahçe ile galatasaray arasındaki maçın spikerliği görevinin bana verildiğini öğrenince memnun olmuştum. 1960-1961 milli lig şampiyonluğunun düğün maçı olacaktı bu... ne var ki, pazar günü yapılacak bu maçtan bir gün önce, fenerbahçe beykoz'la, galatasaray da istanbulspor'la karşılaşıyor, fenerbahçe beykoz'u 5-2 yenerken, galatasaray istanbulspor'a 1-0 yeniliyordu : böylece sarı-lacivertli takım şampiyonluğu beklemediği kadar çabuk garantileyivermişti. pazar günü benim spikerliğini yapacağım maç da bir formalite yahut bir prestij maçına dönüşmüştü. gerçekten galatasaray o gün fenerbahçe'yi 2-1 yenerken prestij bakımından memnun oldu. ama şampiyonluğu kaçırdığına üzgündü sarı-kırmızılılar.. fenerbahçeliler ise şampiyonluktan ötürü mutlu, fakat son maçta yenilgiye uğramanın acısıyla kederliydi. kısaca, oyun bittiğinde sevinçli olan yoktu. hafta arasında "büyük maç" olarak beklenen karşılaşma, ne futboluyla, ne havasıyla fazla bir şey getirmemişti. spiker olarak renkli bir yayın bekleyen ben de sanki sıradan bir maç anlatmıştım.