"rüzgarın oğlu" lakaplı gençlerbirliği'nin efsanevi futbolcularından zeynel soyuer'in 2 gol attığı maç.
21 ocak 2007'de hürriyet ankara gazetesinde yayınlanan atilla türker'in röportajında zeynel soyuer maçla ilgili şunları söylemişti: "maç, mithatpaşa stadı'nda oynanıyordu ve tribünler tıklım tıklımdı. ben iki gol attım. ikinci golümü ise kornerden attım. fenerbahçe kalesinde şükrü ersoy vardı. müsbaka 3-3 bitti. bu karşılaşmadan bir hafta önce ise, istanbul'da karagümrük'e kornerden bir gol atmıştım. bu iki başarının peşpeşe gelmesi üzerine, rahmetli gazeteci eşfak aykaç, benimle ilgili çok güzel bir yazı kaleme almıştı. 'bu çocuğun vurduğu topların içinde herhalde mermi var. nereye isterse oraya atıyor."
maçın golleri şöyle : dk. 3, 35 zeynel soyuer "rüzgarın oğlu zeynel", dk. 36 orhan yüksel (gençlerbirliği), dk. 17 naci erdem, dk. 21 mustafa güven, dk. 84 şeref has (fenerbahçe)
adresinde yer alan röportajda, süha erge isimli istanbulspor-fenerbahçe taraftarı şu anısını paylaşıyor:
"unutamadığınız maçlar?
1960'ta cemal gürsel kupası'nı aldığımız zaman deniz tarafındaki kaleye golümüzü lefter atmıştı. maçtan sonra tabii herkes sahaya koştu. mikro mustafa'yı kucaklayıp omuzlarıma aldım. hiç unutmam, fenerbahçe-gençlerbirliği maçı vardı, 3-3'lük. orhan şeref apak'la bahse girdik. o fenerbahçe'ye inanmıyordu. "gençleri yensin, memleketi terk ederim" dedi. bu sözü bende pek fena etki yaptı. ve fener de gençleri yenemedi, berabere kaldı. kadroda küçük fikret, laysmen nejat vardı.eskiden yan hakemlere laysmen derlerdi. nejat adı buradan geliyor. o maçta hakemlere çok fena konuştum. tutup beşiktaş karakolu'na götürdüler. yalnız ben karakolluk olmadım, futbolcular da hakemle takıştılar. rahmetli kayınpederim hasan öziş geldi beni karakoldan aldı. kendisi aynı zamanda fenerbahçe'nin ilk üyelerinden, öziş ecza deposu'nun sahiplerinden. ondan sonra büyük fikret de (arıcan) karakoldaydı. polisler "niye geldiniz" diye kayınpedere soruyorlar, o da "damadı almaya geldim" deyince, hep birlikte gülüyorlar tabii, "hasan bey" diyorlar, "başka damat bulamadın mı?"
ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından; kitabın 150-152. sayfalarında ise aynı maçtan şu cümlelerle bahsediliyor:
"5 mart 1961'deistanbul'da oynanan 3-3'lük fenerbahçe maçı, kulübün istanbullu "büyükler" karşısındaki "direniş tarihinde" ayrı bir yere sahiptir. "rozet maçı" olarak ünlenmiş maçtır bu. o sırada kulübün başkanlığını üstlenmiş olan orhan şeref apak, fenerbahçe başkanı fikret arıcan'a karşı bir iddia atmıştır ortaya: 'fenerbahçe'yi burada yeneceğiz. onlar yenerse ben bir sene boyunca fenerbahçe rozeti takacağım. yenersek de fenerbahçe kulübü başkanı bir sene boyunca gençlerbirliği rozeti taksın!' orhan şeref apak hem takımına güveniyordur gerçekten, hem de gözü maçın hâsılatındadır: galip gelen kulüp maç hasılatının %60'ını alıyordur ve o dönemde kendi yağıyla kavrulan kulüpler için bu küçümsenmeyecek bir gelir kalemidir! kalabalıkların hınca hınç stada sığmadığı, müthiş çekişmeli, sert bir maç olur. (rüzgarın oğlu) zeynel, kornerden gol atma yeteneğini konuşturur. son dakikalara girerken gençlerbirliği, sarı-laciverte bürünmüş mithatpaşa arenasında 3-2 öndedir. 83. dakikadan sonra olanları zeynel soyuer anlatıyor: '3-2 bitiyordu..bir pozisyon oldu, selçuk'a bariz faul yapıldıi öyle bir gol attılar. orta hakem muzaffer srvan, oğuz sarvan'ın babası, golü verdi, yan hakem orhan gönül gitmedi santraya. mecburen muzaffer sarvan ona gitti, golü iptal edince de saha karıştı. kıyamet koptu. sonra yeniden bastırdılar, yine selçuk'un falan sırtına binip aynı golü bir daha attılar. maç 3-3 bitti sonuçta. bakmayın şimdi de şikayet ediliyor falan ama o zaman üç büyüklerin çok büyük fazlası vardı, hakemler üzerinde çok tesirleri vardı-şimdi yine iyi!' 86. dakikadaki beraberlik golünde yan hakem ofsayt kaldırmış ama muzaffer sarvan bu bayrağı dikkate almamıştır. öyle de kalmamış, maçtan sonra fenerbahçeliler gençelrbirliği oyuncularını saha içinde kovalamış, tartaklamış, tevfik kutlay'ın hatırladığına göre kulübün sembol kişilerinden, malzemeci tavukçu hüseyin'i dövmüşlerdi. bu maçtan sonra fenerbahçeli altı futbolcu ceza kuruluna sevk edildi, bir ila 3 ay hak mahrumiyeti cezasına çarptırıldı. ayrıca fenerbahçe teknik direktörü szekely bir, genel sekreteri faruk ılgaz altı ay hak mahrumiyeti cezası aldılar. selçuk çakmaklı, bu maçı, kendine özgür bir ezeli rekabetin, gençler-fener rekabetinin miladı sayıyor: 'maçı berabere bitirene kadar öldü, muzaffer sarvan!bizi de gazhane'den kaçırdılar. feerliler o gün bizi yenememeyi hazmedemediler. ta o eskiden beri gelen bir rekabet var aramızda!' "
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
1961 mart'ındaki bir maçı, bırakın anlatmayı, seyretmiş bile olmak istemezdim. fenerbahçe ile gençlerbirliği arasında istanbul'daki bir maçtı bu... ama iki güzide kulübümüzün bir futbol karşılaşması değil de, meydan kavgası olmuştu. oyunun elektrikli gidişinde ilk çarpılan, maçın hakemi olmuştu. gerçekten izmirli hakem muzaffer sarvan için şanssız bir gündü.
aslına bakarsanız karşılıklı gollerle bir futbol şöleni seyredilebilirdi. hele gençlerbirliği'nin hızlı solaçığı "rüzgarın oğlu" diye adlandırılan zeynel'in atakları mükemmeldi. zeynel soyuer, ilerde iyi bir hoca olarak genç futbolcuların eğitiminde görev üstlenecekti. işte zeynel meşhur kavisli korner atışıyla topu kaleye sokmuştu. bu, karşılıklı altı golden sadece biriydi. şeref'in golü de güzeldi. sürekli olaylarla geçen maç 3-3 bitiyor, fakat tartışması günlerce bitmiyordu. bu arada 6 gollü maçtan sonra fenerbahçe'nin 6 as oyuncusu cezalanıyordu. naci 3, yüksel ve kadri 2'şer, lefter, şeref, hilmi de 1'er ay ceza almıştı. ve ne tuhaf!.. fenerbahçe 6 oyuncusundan yoksun çıktığı istanbulspor maçını 6-2 kazanırken, oyunun yıldızı can bartu "her cezalı arkadaşımız için bir gol attık" diyecekti.
maçtan bir gün sonra yayınlanan ulus gazetesinden;
hadiseli maçta, fenerbahçe beraberliği güç kurtardı
gençlerbirliği hakettiği galibiyete favlden yediği gol ile ulaşamadı.
bugünkü maçı görüp de utanç duymamak imkânsızdı sanırız. hasta taraftarların sahaya altayıp, hakemi tartaklamaları, tribünlerden hakemlerin şişe yağmuruna tutulması, bir yan hakemin, emniyet kordonunun yardımıyla görevini yapabilmesi sporumuz için gerçekten üzücüydü. ya, fenerbahçeli futbolculardan naci'ye, yüksel'e ne diyelim. türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinde oynayan bu futbolcuların, hakemin üzerine yürümeleri, sporculuk anlamı ile bağdaştırılabilir miydi?
gençlerbirliği gerçekten güzel oynamıştı. galibiyet hakkıydı. tam doksan dakika süre ile sportmence mücadele eden kırmızı- siyahlı takım, hak ettiği sonuca, birkaç kendini bilmez seyircinin tahriki ile ulaşamadı. seyircilerin ve bir kaç fenerbahçeli futbolcunun tahriki ile spor sahası, bir kavga alanına döndü, maç ancak emniyet kuvvetlerinin sahayı kordon altına almalarıyla devam edebildi ve, fenerbahçe bu hava içinde beraberliği sağladı. beş fenerbahçeli futbolcunun, ihsan'ın üzerine abanarak attıkları golü, bu hava içinde hakem kabul etmek zorunda . kaldı. oysa, düşünülmeden verilecek bir fauldü bu.
olayın başlangıcı
maç, çok gergin bir hava içinde oynandı. fenerbahçeli taraftarlar takımları galip duruma yükselince, orhan şeref apak aleyhine tezahürata başlamışlarsa da, bu uzun sürmemiş ti ve 83. dakika sporumuz için utanç verici dakikaların başlangıcıydı. bir karambolde gençlerbirliği'nden oral topu uzaklaştıramamış ve top yüksel'e gönderilmiştir. yüksel çok bariz şekilde ofsayttaydı. yan hakem orhan gönül de bayrağını kaldırıyordu. geride bulunan muzaffer sarvan, yüksel'in attığı golü önce kabul edecekti. ama gönül'ün işaretini görünce golü vermedi. yüksel'in naci'nin itirazı ile tribünler birden galyana geldi ve olaylar çıktı...
28 şubat 1961 tarihli milliyette çıkan spor-toto servisinin hazırladığı “maç hakkında düşünceler” bölümünde bu maçla ilgili olarak şu tahmin yapılmış;
milli lig'in en çetin maçlarından biri. g. birliği iddialı. ankaradaki son hususi maçı 5-4 kazanan f. bahçe gene (zor da olsa) favori beraberlik ihtimali de nazara alınmalı.
haftanın en mühim karşılaşmaşı f. bahçe ile gençlerbirliği arasında
millî ligin yirmi altıncı haftasında, istanbul, ankara ve izmir’de sekiz müsabaka yapılacaktır.
cumartesi günü adana demirspor, pazar günü ise gençlerbirliği ilo karşılaşacak olan fenerbahçe profesyonel takımı haftanın ilk antrenmanını bu sabah 10 da kendi stadında antrenör szekelly nezaretinde yapacaktır. ayni rakiplerle oynıyacak istanbulsporlular da beylerbeyi sahasında çalışacaklardır.
dün bölge binasında toplanan istanbul tertip komitesi. maçların saatlerinde değisiklik yapmış ve ilk müsabakanın saat 13.15 de, ikinci karşılaşmanın ise 15.00 de oynanmasına karar vermiştir.
f. kırcan «g. saray’ın puan kaybetmesi bizi alâkadar etmez, neticeye alnımızın teri ile ulaşmak isteriz» dedi
cumartesi günü adana demirspor, pazar günü ise gençlerbirliği ile karşılaşacak olan fenerbahce profesyonel takımı dünden itibaren hazırlıklarına başlamıştır.
dünkü çalışma da çok ciddi geçmiş ve antrenör szekelly «çok güzel». «bravo». «aferin» sözlerini kullanmıstır. buna sebep kaleci şükrü’nün anln nörün attığı bütün şutları yerinde hareketlerle önlemi olmasıdır. szekelly’in bu sözlerine arada sırada çalışmayı büyük bir dikkatle takip eden umumi kaptan fikret kırcan da katılmıştır.
kısa süren antrenmanı en erken bitiren kadri bir yandan duşunu alırken, bir yandan da «bizim içiı en zorlu maç adana demirspor ile yapacağımız müsabakadır. zira gol yememek için bütün futbolcuları kale ağzında müdafaa yapıyorlar. bu bakımdan neticeye ulaşmak zor olacak» demiş ve gençlerbirliği maçının daha kolay olacağını tahmin ettiğini söylemiştir. sarı – lâcivetli idarecilerin gençlerbirliği maçı için kamp yapma teklifini fenerbahçeli futbolcular kabul etmemişler ve kendilerini daha iyi hazırlayacaklarını söylemişlerdir.
umumi kaptan fikret kırcan, g. sarayın izmirde puan kaybedişinin kendileri için mühim olmadığını söylemiştir. umumi kaptan «biz şu veya bunun lûtfu ile değil kendi emeğimiz ve alnımızın teri ile şampiyon olmak isteriz. daha önümüzdc çok çetin maçlar var. denizi görmeden paçayı sıvamak âdetimiz değildir» demiştir.
f. bahçe ve ist. spor ankaralı rakipleri için çalışacaklar. altay ve göztepe kampa girdi
millî ligde bu hafta fenerbahçe ve istanbulspor ile karşılaşacak olan gençlerbirliği futbol takımı bu sabah otobüsle başkentten şehrimize gelecektir.
kırmızı-siyahlı idare heyeti kadronun yarın yapacağı antrenman için dün fenerbahçe stadını istemiştir. fenerbahçe ve istanbulspor takımları ise haftanın son çalışmasını bu sabah yapacaklar ve istirahate çekileceklerdir.
gençlerbirliği umumi kaptanı orhan şeref apak’ın pazar günü yapılacak maç için «fenerbahçeyi yenemezsek bir ay müddetle sarı – lâcivertli rozet takarım» şeklindeki beyanatı hakkında fenerbahçe kulübü umumi kaptanı fikret kırcan şunları söylemiştir:
«– orhan şeref gibi tecrübeli ve kurt bir idarecinin bu şekilde bir beyanat vereceğine inanmıyorum. mamafih hakikaten bu şekilde konuşmuşsa ve bizden de bir cevap istiyorsa bu cevabımızı pazar günü sahada vereceğiz.»
yakın bir tarihte genişletilmeye başlanacak olan fenerbahçe stadı 15 gün sonra amatör lig maçlarına kapatılacaktır.
idare heyeti, son toplantısında stadın genişletilmesi ve drenajının yeni baştan yapılması için bu kararı almıştır. bildirildiğine göre; inşaat işi yabancı sermaye kanunundan faydalanmak suretiyle teklifte bulunan alman firmasına verilecektir.
umumi katip faruk ılgaz, mithatpaşa stadının ışıklandırılması ihalesi münasebetiyle bir hafta sonra şehrimize gelecek olan richard a. ott ile bu mevzuda bir toplantı yapılacağını ve stadın genişletilmesine karar verildiği takdirde idare heyetinin kongreden selâhiyet isteyeceğini söylemiştir.
idare heyeti kulübün gelir kaynaklarının arttırılması yolunda da hazırlık yapmaktadır.
g. birliği ile şehrimize gelen kulüp başkanı,sarı-lâcivertlilere sempatisi olduğunu söyledi. takımlar maçlara hazır
gençlerbirliği takımı ile birlikte dün gece şehrimize gelen kulüp reisi orhan şeref apak, «fenerbahçeye karşı sempatim vardır. bu itibarla istanbul’dafenerbahçe’yi yeneriz diye bir beyanat vermedim ve veremem» demiştir.
rozet meselesinin spor şûrası sırasında ortaya atılan bir lâtifeden ibaret bulunduğunu belirten apak, sözlerine şunları ilâve etmiştir: «tekrar edeyim, bizim fenerbahçeye karsı bir kastimiz yok. baskalarının hesabına da çalısmayacağımız muhakkaktır. ama, futbolun gerektirdiği mânada bir mücadele yapacağız. kazanırız veya kaybederiz. gençlerbirliği sahaya evvelâ iyi futbol göstermek, sonra netice almak için çıkacaktır.»
kulüp başkanı, gençlerbirliğinin bu haftaki müsabakalara iyi hazırlandığını bildirmiş ve fenerbahçeye iyi şanslar dilemiştir.
dün gece kampa giren gençlerbirliği futbolcuları antrenman yapmayacaklardır. idareciler, buna lüzum olmadığını, sadece bir yürüyüs yapılacağını söylemislerdir.
izin tecevüzü dolayısiyle dün millî eğitim bakanlığı, 4 futbolcu hakkında tahkikat açmıştır.
bu futbolcular osman, avni (f.b.) nazmi (beşiktaş) ve tayyar (a.gü.) dır.
milli eğitim bakanlığı izin süresi sonunda rapor alan her dört futbolcunun, raporlarının hitamında da vazifeye başlamadıklarını nazara alarak durumu bakanlık teftiş heyetine havale etmiştir. tahkikatın seyri spor çevrelerince merak edilmektedir.
maçın 83. dakikasında fenerbahçeli mustafa güven’in arkadaşı şeref has’a orta saha civarlarında aktardığı topu, şeref hiç bekletmeden ceza alanındaki yüksel gündüz’e gönderdi. gelen topa çok sert bir şekilde vuran yüksel topu gençlerbirliği filelerine göndererek 3-3 lük beraberliği sağladı.
ilk pozisyonda gol kararı veren hakem muzaffer sarvan, bu arada ısrarla bayrağını kaldıran yan hakem orhan gönül’ün bayrağını görmemişti.
yan hakem ise mustafa’nın topu ortaladığında şeref’in ofsayd pozisyonunda olduğunu belirtmesine rağmen, önce verilen fakat daha sonra iptal edilen gol yüzünden tüm fenerbahçeli futbolcular ve hatta idareciler bile sahaya girip itirazlarda bulunmuşlardır.
dolayısıyla bu “sıcak” ortam bir anda tribünlere sıçradı ve seyirciler sahaya üzerinde oturdukları “minderler” i atmaya başlamışlar.
yarın adana demirspor, pazar günü de gençlerbirliği ile karşılaşacak olan fenerbahçe futbol takımı dün kendi stadında haftanın son çalışmasını yapmıştır.
bahardan kalma bir günde szekelly’nin nezaretinde ısınma turları ile çalışmaya başlıyan sarı – lâcivertliler dün istekli, arzulu ve hırslı görülmüşlerdir.
asker futbolcuların dışında antrenmana bütün futbolcular katılmıstır. sakatlığı geçen basrinin adana demirspor maçında oynayacağı bildirilmiştir. szekelly’nin şükrü’yü çok sıkı ve yorucu bir idmana tâbi tutuşu da gözlerden kaçmamıştır.