beşiktaş için bu maç sezonun son maçıdır.o zamanlar belli bir fikstür yoktu.takımlar cuma,cumartesi bazende pazar üstüste maç yaparlardı.bu yüzden fb-gs 25.06.1961 de birbirleri ile oynayarak son maçlarına çıkarken beşiktaş için lig 03.05.1961 de oynanan bu maç ile bitti.beşiktaş o sene ligi 3.bitirdi.
millî ligin ikinci devresinde 3 büyükler, kendi aralarında yapacakları maçları tek oynayacaklardır.
futbol federasyonu ikinci devre fikstürüne tek fakat hafta içi olarak koymuştur. istanbulda hafta arası maçlara müsaade edilmediği için bu müsabakalar çarşamba geceleri ankarada yapılacaktır. ancak maçların tarihleri mart ayına ve kötü havalara isabet ettiğinden 3 büyükler kendi aralarında yapacakları maçların federasyon tarafından milli ligin sonuna tehirini isteyeceklerdir.
3 büyüklerin ilk devrede kendi aralarında yapacakları maçlar ise ilân edilmiş bulunan eski fikstüre göre yapılacaktır.
bu maçtan 35 gün sonra yani bu maçtan sonra oynadığı 2 nci milli lig maçı (birincisi istanbulspor) olan beşiktaş maçında f.bahçeli lefter yine bir penaltı atışından faydalanamamıştır.
beşiktaş: necmi mutlu, mustafa ertan, ayhan hançer, sabahattin kuruoğlu, selim soydan, kaya köstepen, muhittin kıpçak, birol pekel, ahmet özacar, şenol birol, ceyhun güneş
teknik direktör: beşiktaş (italya)
fenerbahçe: özcan arkoç, basri dirimlili, atilla altaş, ismail kurt, şeref has, osman göktan, can bartu, lefter küçükandonyadis, mustafa güven, selçuk hergül, hilmi kiremitçi
bu maçta f.bahçeli naci erdem, cezalı olduğu için oynayamamıştır. ayrıca ikinci yarıda f.bahçeli can bartu’nun bir golünü hakem ofsayt gerekçesiyle iptal etmiştir.
dün antrenman yapan sarı – lâcivertliler bugün başkente gidiyor. beşiktaş ankara’da
milli lig’in 35. haftası yarın gece ankarada fenerbahçe ile beşiktaşın yapacağı karşılaşma ile açılacaktır.
fenerbahçenin profesyonel kadrosu bu mühim maç için dün kendi stadında çok sıkı bir antrenman yapmıştır. bütün futbolcuların iştirâk ettiği idmanın sonunda antrenör szekelly kaleci ozcan ve şükrüyü hususi şekilde çalıştırmıştır. 28 nisanda birer aylık cezaları sona eren ve yarın gece beşiktaşa karşı oynayacak olan lefter, hilmi ve şeref de antrenmanda ciddi şekilde çalışmışlardır. sarı – lâcivertliler bugün saat 17 uçağı ile başkente hareket edeceklerdir. kadro şöyledir: ozcan, şükrü, atillâ, ismail, basri, osman, şeref, akgün, mustafa, selçuk, can, lefter, hilmi, hüseyin, bülend.
umumi kaptan fikret kırcan «başkentte beşiktaşla yapacağımız müsabakanın ehemmiyet! çok büyüktür. şampiyonlukta iddiamızın devam edip etmeyeceğini bu maçın neticesi tâyin edecektir» demiştir.
beşiktaş profesyonel takımı da dün uçakla izmir’den ankara’ya geçmiştir. siyah – beyazlılar yarın gece fenerbahçe ile oynayacakları maçla milli ligi bitiren ilk takım olacaklar ve derhal amerika seyahati hazırlığına başlayacaklardır. izmir maçlarında sakatlanan necmi’nin büyük maçta oynamayacağı bildirilmiştir. bununla beraber idareciler kalecinin tedavisi ile meşgul olmaktadırlar.
millî lig'in kaderini tâyin edecek maç 19 mayıs stadında saat 21'de başlıyacak. necmi ve lefterin oynaması şüpheli
maçı, hakkı gürüz idare edecek
necati karakaya ankara’dan bildiriyor
milli lig şamp,yonluğunun neticesine tesir edecek büyük maçlardan ilkini fenerbahçe – beşiktaş takımları bu gece ankara’da 19 mayıs stadında oynayacaklardır.
saat 21 de başlayacak olan müsabakayı izmir bölgesinden hakkı gürüz idare edecektir,
karş laşma. bilhassa fenerbahçe için büyük önem taşımaktadır. şampiyonluk yolundaki en yakın rakibi galatasaraydan halen üç puan ileride bulunan sarı – lâcivertliler beşiktaş karşısında elde edecekleri bir galibiyet veya beraberlikle en çetin engellerinden birini aşmış olacaklardır.
mağlûbiyet ise. milli llg mücadelesinde fenerbahçenin iddiasını azaltacak. galatasarayınkini ise fazlalaştıracaktır. bu sebeple fenerbahçenin müsabakayı en iyi netice ile bitirmesi icabetmektedir.
beşiktaş, maçı tamamen bir prestij ve revanş anlayışı içerisinde ele almaktadır. siyah - beyazlılar milli ligdeki son maçlarında fenerbahçeye karşı taraftarlarını memnun edecek bir netice almaya çalışacaklardır. böylece resmi futbol sezonuna ilk vedâ edecek takım beşiktaş olacaktır.
iki tarafın mesul idarecileri nihai tertipleri tesbitte güçlük çektiklerini ifâde etmişlerdir. fenerbahçe umumi kaptanı «sahaya çıkacak takımı tasarladım. fakat bunu açıklamak için vakit erken.» demiştir. sarı – lâcivertlilerin beşiktaş önünde «ozcan atillâ, ismail – şeref, osman, bahri – mustafa, selçuk, can, lefter, hilmi.» şeklinde dizilmeleri muhtemeldir.
siyah – beyazlı takımda izmir maçlarında sakat’anan kaleci nemcinin oynaması ihtimali zayıftır. bunun karşı taraf için bir avantaj olduğu şüphe götürmez. ancak fenerbehçede de son haftalarda form düşüklüğü gösteren lefterin oynaması da şüphelidir.
geceye tesadüf eden bir yarı final maçının fevkalâde şartları altında fenerbahçe ilk devrede 3-1 yenildiği beşiktaştan sıyrılabilecek midir? cezası biten futbolcuların da iltihâkı ile eksik yerlerini doldurma imkânı bulan fenerbahçe mesuliyetin ağırlığını taşıyan bir takım olarak beşiktaştan daha şanslı görülmektedir. beşiktaşın rahat bir futbolle milli lig liderinden maçı alması ihtimaline gelince, bu hiç de uzak değildir.
fenerbahçeli futbolcuları dün akşam ankaraya götüren uçak havanın çok rüzgârlı olması sebebi ile fırtınaya yakalanmış ve hava alanına 15 dakika geç inmiştir.
«fenerbahçe - beşiktaş maçları eskidenberi zevkli ve heyecanlı geçer… başkentte yapacağımız karşılaşmanın da bu ananeye uygun bir seyir takip edeceğinden eminim. maçın fenerbahçe için büyük ehemmiyet taşıdığı muhakkaktır. biz ise milli ilgin son maçını şampiyonlukta birinci derecede söz sahibi sarı - lâcivertli takımla yapacağımız için heyecanlıyız. revanşı ankarada da vermemeye çalışacağız. iki takımın da dostane bir oyıın çıkarması temennisindeyim. başarılar…»
fikret kırcan
«bizim için hayati bir müsabaka… bu müsabakayı mutlaka kazanmamız lâzımdır. böylece final turu başkentte beşiktaş gibi ciddi ve kuvvetli bir rakiple yapacağımız karşılaşma ile başlamaktadır. beşiktaştan korktuğumuzu ayrıca belirtmek isterim. takımıma güveniyorum. fenerbahçe, bütün futbolcularıyla bugünkü müsabakanın taşıdığı önemi bilmektedir. bu maniayı takılmadan geçtiğimiz takdirde hedefe biraz daha yaklaşmış olacağız. sportmence bir maç bekliyorum...»
gürsel’in bulunduğu ve muazzam bir kalabalığın tâkip ettiği maçta beşiktaşı mağlûp eden golü hilmi attı, lefter penaltı kaçırdı
siyah-beyazlılar 2. devrede hâkim oynamalarına rağmen şampiyonluğa giden fenerbahçe'yi durduramadı
bayrağı, dövizi, borazanı, tefi ve dümbeleği ile anadolu’nun dört tarafından gelmiş taraftarların anlatılmaz gürültüsü ile başladı maç… daha doğrusu bu gürültü maçtan çok evvel başlamıştı bile…
aynı heyecan. seyirci kadar futbolcularda da vardı. bir taraf için sâdec «prestij maçı» olduğu halde, belli ki bu maç hakiki bir final havası ile oynanacak. ılk dakikalarda görülen şu : fenerbahçe’nin en canlı tarafı can, hilmi lefter’den kurulu sol hücum kanadı, beşiktaş’ın en zayıf tarafı da sağ müdafaa kanadı… bu cin gibi üç adamdan necmi’nin çekeceği var galiba…
ama dakikalar ilerledikçe oyunun sıklet merkezi dağılıyor. işte dördüncü dakikada şenol’un soldan kaleye dalışı ve patlattığı şüt ve ozcan’ın kalc ağzında sırt üstü yatarak bloke edişi… ışte onsekizinci dakikada kornerden gelen ve ortalarda dolaşan bir topu gene şenol’un yerden kalenin köşesine sallayışı ve ozcan’ın yılan gibi uzayarak bloke edişi… ılk nazarda necmi’nin çekeceği var derken, yirmi dakika dolmadan ozcan tehlikeler atlatıyor…
hakikaten öyle… fenerbahçe’nin hızı az sürdü. ve aldı beşiktaş inisyatifi. şimdi yirminci dakikadayız ve beşiktaş hâkim… fenerbahçe kalesinin sol tarafında üzt üste kornerler oluyor. basri oldukça sinirli bugün…
vayyy… bu ne süratli oyun? şimdi de mustafa daldı, attı çalımını. sıyrıldı. kaçtı. tam çizgi üzerinde ayhan va kaya birlikte biçtiler mikro’yu… penaltı ve hakemin bütün maç boyunca verdiği kararların en isabetlisi belki de bu… fenerbahçe’nin penaltıcısı lefter tabil… dikti topu. gerildi ve vurdu. en yeni ünvanı ile «penaltı kaçırma kralı» lefter bu penaltıyı birkaç metre yukarıdan avuta atıyor. bir sezonda bu kaçıncı penaltı?
hilminin golü
dört dakika geçti kaçan penaltıdan… ve fenerbahçe hızını arttırdı. can solaçıktan güç pozisyonda fakat güzel bir orta yaptı. top taaa sağ tarafta mikro’nun önüne düştü. durdurmadan ortalıyor. lefter ve hilmi birlikte sıçrıyorlar topa. hilmi öyle falsolu ve affetmez bir kafa şütü atıyor ki, necmi topu ancak ağlardan alıyor.
ve şimdi oyun yeniden mütevazin bir hal aldı. ama hızı kesilmiyor. heyecan azalmıyor. her iki taraf da büyük bir final maçı oynar gibi…
devre bitiyor. beş dakika var… oyunun her saniyesi an az altmış saniyelik harcket dolu. buna mukabil her dakika da saniye kadar çabuk geçiyor… dört dakika var… birol’un soldan korneri… ozcan çıktı… kontrpiyede kaldı. kendi hatâsı ozcan’ın ve bütün maç boyunca yaptığı tek hatâ… bereket versin korner için ileriye kaymış olan sabahattin oracıktaki şenol’a bırakmayıp kendi vuruyor da top avuta gidiyor. şimdi üç dakika var devrenin bitmesine. top bir orada, bir burada… basketbol gibi süratli ve güzel. hilmi aldı ve daldı. sola can’a verdi. can tamamen demarke vaziyette fırladı… bu defa da bereket versin ki o ayağından açtı..
ohhh… hele şükür devre bitti. ve gerilmiş sinirler biraz yatışıyor.
ikinci devre
ikinci devreye başlarken tıpkı ilk devrenin ilk dakikalarındaki gibi biı peşin hüküm vermek istiyorum. ve ilk devredekinin tam tersine bir hüküm vermeğe mecbur oluyorum: beşiktaş forveti oynamağa başladı. şimdi de ozcan’ın çekeceği var galiba… ve bu defa ilk devredeki aldanmıyoruz. ozcan bu devrede hakikaten korkulu dakikalar geçirdi.
lefter fenerbahçe forvetinin en çalışkan adamı… çalışan, didinen ve iş başaran adam… değil, değil öyle fantezi değil… lefter hakikaten forvetin çalışan adamı. gerilerden gelip birkaç top alışı var ki… ve aldığı toplarla bir süzülüp gidişi var ki… maçtan evvel oynananharb okulu - ankara gençleri maçında yeri vardı desem doğrudur. beşiktaşlılar daima orta sahaya hâkim. çünkü: can sakatlığı nüksetmiş olarak solda dolaşıyor. forvet dört kişi. ustelik sarı - lâcivertli yan haflar da yalnız defans için çalışyorlar. tabii ortalık bomboş kalıyor.
özcan’ın şâhâne kurtarışları
nitekim devrenin onbirinci daki asında selim ortalardan aldığı toplademarke kalıverdi. sola kayarak sıyrıldı. düzc lti, çaktı. ama ne çakış… ve ozcan, eski günlerin ozcan’ını hatırlatan stille yâni tabanca mermisini eliyle durdurur gibi, bloke edip düştü. böylesine kurtarış bir sezonda birkaç defa ya görülür, ya görülmez…
aradan üç dakika geçmeden. bu defa şenol girdi ortadan… ozcan fırladı ve aldı. oyle hâkim ki kale sahasına… hem dekendine güveni o kadar büyük ki, ama bu güven az daha büyük bir tehlike doğuruyordu. devrenin onaltıncı dakikasında basri’nin bir geri pasını alırken kalkıp şenol’un yüzüne dirsekleriyle çarpıverdi. neresinden bakılırsa bakılsın bu hareket fauldü ve hakem bunu sâdece «tehlikeli hareket» diye kabul etti. ceza sahası içindeki çift vuruştan beşiktaşlılar faydalanamadılar.
maçın bitmesine sekiz dakika kala basri’nin hediye ettiği bir pozisyonda şenol sağdan girdi. ortaya verdi. ortalık karıştı. kimin, nereye ve kime vurduğu belli değildi karambolda. son pozisyonda ozcan ahmet’in ayaklarına yatıyor ve ahmet topu söküp kaleye atıyordu. hakem ahmet aleyhine hentbol veya faul verdi. bu karar hakkında söz edilecek durumda değildik. ama maçın son dakikasında can’ın iki kişi arasından sıyrılarak yaptığı golün ofsayd olmadığını söyleyebilirdik. bu karar hakemin kendi kendine yarattığı bir mânevi baskıdan doğmuştu galiba…
maçtan sonra fenerbahçeliler bembeyaz eşofmanları ile soyunma odalarını terk ederlerken, simsiyah eşofmanlara bürünmüş beşiktaşlı futbolcu ve idareciler ise soyunma odalarına çekilmiş, maçın kritiğini yapıyorlardı. büyük kalabalık arasından sıyrılmağa muvaffak olan fenerbahçe kulübü umumi kaptanı faruk ılgaz maç hakkında «final maçı oldu. fakat final maçlarını hep biz kazanıyoruz» demiştir.
beşiktaş meneceri şeref görkey ise hakemden şikâyetçi idi ve şunları söylüyordu: «— bir hakem maçın neticesine bundan fazla tesir edemez .verdiği penaltı ne derece haksızsa. golümüzü iptal etmesi de o derece haksızdı. bir takım bundan güzel oynayamaz ve bir hakem bu kadar güzel oynayan bir takıım yakamaz.»
fenerbahçeli naci erdem, yüksel gündüz ve kadri aytaç, 3-3 lük gençlerbirliği maçı sebebiyle federasyon tarafından verilen “maçlardan men” cezaları yüzünden bu maçta oynayamamışlardır.
bu maçtan sonra istifa eden beşiktaş antrenörü sandro puppo, 3 aylığına milli takımın başına getirilmiş.
bu haber o dönemde çıkan milliyet gazetesinde şu ekilde yer almış;
5 mayıs 1961 tarihli milliyetten;
futbol federasyonun arzusuna uyan
puppo, beşiktaşla dün alâkasını kesti…
italyan hoca temmuz sonuna kadar federasyon emrinde.. puppo’ya barcelona’ dan teklif var
antrenör sandro puppo beşiktaş kulübü ile alâkasını keserek dün futbol federasyonu ile 3 aylık bir mukavele imzalamıştır.
italyan hocanın kontratı temmuzda bitecek ve bu müddetin hitamında taraflar arasında bir anlaşma hasıl olursa sandro iki yıl daha federasyonun baş antrenörlüğünü yapacaktır.
bu anlaşma hakkında federasyon başkanı muhterem özyurt «sandroya beşiktaşın sağladığı bütün avantajları sağladık. artık milli takımımızı tam selâhiyetle romanya ve dünya kupası maçlarına hazırlayacaktır.» demiştir.
sandro puppo ise milli takımı tekrar çalıştırmış olmaktan büyük şeref duyduğunu ifade etmiş ve «çok sevdiği beşiktaşlı futbolculardan ayrıldığı için üzgün olduğunu ilâve etmiştir.»
milli takım antrenörlüğünü kabul eden puppo’ya juventus ve barselona kulüpleri de yeni tekliflerde bulunmuştur. evvelce barselona’nın yaptığı cazip teklifi reddeden italyan antrenör «şimdilik her iki kulübe bir cevap verebilecek durumda değilim. bu meseleyi ileride düşüneceğim» şeklinde konuşmuştur.