millî futbolcunun cezasının durdurulması için idareciler teşebbüse geçtiler.
galatasaray profesyonel takımı futbolcuları bugün öğleden sonra toptaşı cezaevinde mevkuf bulunan santrfor metin'i ziyaret edeceklerdir.
metin'i dün turgay ve pazar günkü rakipleri altınordu takımı oyuncuları ziyaret etmişlerdir. metinin cezasının durdurulması için yeniden teşebbüse geçilmiştir. milli futbolcunun tevkif edilmesi spor çevrelerinde teessür yaratmıştır.
milli lig maçlatındaki bilet satışlarından yardıma muhtaç üniversiteli öğrenciler için hisse ayrılacaktır.
satılan açık tribün bileti başına 50 kuruş bloke edilerek bu maksatla kullanılacaktır.
vali muavini turhan yavçan kulüp temsilcileri ile yaptıkları toplantıda beşiktaş, galatasaray ve fenerbahçe kulüplerinin kendi aralarında yapacakları maçlar için muayyen bir bilet kontenjanı ayrılmasını kabul etmiştir. numaralı, j ve kapalı tribün için kulüplere numaralı tesbit edilerek verilecek biletler kulüpler tarafından âzâlara dağıtılırken yine bir liste ve imza mukabili verilecektir.
takımlar...o...g...b...m...a...y...p...kp(kayıp puan) -------------------------------------------- g. saray...5...4...1...0...12...4...9...1 iz. spor...6...3...2...1...8...3...8...4 f. bahçe...4...3...1...0...9...2...7...1 g. birliği...5...3...1...1...9...4...7...3 a. ordu...6...2...3...1...8...7...7...5 beşiktaş...3...3...0...0...7...1...6...0 k. güm. 3...2...1...0...6...0...5...1 altay...5...0...5...0...7...7...5...5 ptt...7...2...1...4...6...11...5...9 vefa...7...1...3...3...5...11...5...9 feriköy...5...1...2...2...1...5...4...6 ş. hilâl...5...0...3...2...6...9...3...7 k. yaka...5...0...3...2...3...6...3...7 göztepe...5...0...3...2...4...8...3...7 ist. spor...5...1...1...3...4...10...3...7 a. gücü...1...1...0...0...3...2...2...0 beykoz...2...0...2...0...2...2...2...2 k. paşa...3...0...2...1...1...2...2...4 ad. d spor...3...0...0...3...2...6...0...6 d. spor...1...0...0...1...1...4...0...2
60. dakikaya kadar 3 – 1 galip durumda bulunan sarı – kırmızılılar müdafaalarının açık vermesi ile altınordu’dan 2 dakika içinde 2 gol yediler
kolayca tahmin edilebilir… galatasaray’ın farklı bir galibiyet kaçırdıktan sonra altınordu ile berabere kalışına yananlar olduğu kadar, sahadan mağlûp çıkmadığına sevinenler de olmuştur…
sarı – kırmızılı taraftarlar soyunma odasındaki bu değişik havayı anlamak için maçtan sonra ne koridorlara açılan pencerelere yaklaşmış, ne de stadın önünde futbolcuları beklemişlerdir. zira, taraftarı oldukları takımın iddiasız bir rakip karşısında evvelâ rahat bir galibiyet vasatına yerleştiğini, zamanla gevşeyip, beraberliğe düştüğünü ve nihayet maçı verecek derecede «ateşle» oynadığını görmüşlerdir. öyleyse, galatasaraylılar bu üç cepheli maçın neticesi üzerinde üzülmekte, düşünmekte ve sevinmekte haklı olsalar yeridir…
müdafaanın verdiği puan
gerçekten de oyun galatasaraylı taraftarların kritiğine uygun bir seyir takip etti… ilk devrede sarı – kırmızılılar durgun ve cansız görünüyorlardı. tribün, izmirspor maçında olduğu gibi bu durgun ve eksik topluluğa arada bir moral enjekte ediyordu.
altınordu ise santrafor aydoğan’la, soliç melih’i geride vazifelendirmiş, kuvvetli rakibine karşı kademeli bir müdafaa deniyordu. kırmızı – lâcivertlilerin bu dizilişine göre; ileride galatasarayı âni ataklarla zorlayacak adam olarak iki açık ve sağiç beytullah kalıyordu. ve taktiğe göre; altınordu evvelâ fazla gol yememeye çalışacak, bir beraberlik durumu hâsıl olursa her tarafından kapanarak bunu muhafaza etmeye çalışacaktı… rakiplerinin bu maksadını oyunun başında sezmiş olmalarına rağmen sarı – kırmızılılar hareketsiz bir oyunla 29. dakikaya kadar geldiler. umumiyetle akınlar sağdan gelişiyor ve samim, recep ve suat tarafından en sıhhatli şekilde besleniyordu. sağdan hücuma geçmekteki ısrara rağmen, galatasaraya maçın ilk golünü sol taraf kazandırdı. uğur bir pası iyi takip etmişve rakip sağbeki geçtikten sonra ortasını yapmıştı. recep kale önünde sıçramış ve topu kafa ile altınordu kalesine göndermişti.
galatasarayın uzak da olsa puan verebileceğini gösteren hâdiseler bu golden sonra cereyan etti. 26. dakikada bülend’e güç bir pası takip fırsatını veren sarı – kırmızılı müdafaa 36. dakikada büyük bir hatâ daha yapmış ve ergun’un turgay’a uzattığı geri pasını bülend esel kaleye plâseleyememişti.. hâsılı ilk devre 1-0 galatasarayın lehine kapanırken çoğumuz «galatasaray müdafaasını derleyip, toparlamazsa, bu maçtan zor galip ayrılır» diyorduk…
gol atan atana…
nitekim, rüzgârı arkasına alan altınordu, oyunun ikinci yarısına, her tarafı ile aksayan rakip müdafaadan «bir şeyler alırım» ümidiyle, canlı girdi. 54. dakikada dursun bir akını kornerle kesmişti. korneri bülend soldan çekti. topa, sarı – kırmızı müdafaa herhangi bir müdahalede bulunamamıştı. ve üstelik altınordunun forvetteki ümidi beytullah ceza sahasının civarında pusuya yatmıştı. bir vole patlattı ve top kurşun hızıyla sarı – kırmızılı kaleye girdi. turgay’ın bu golü kurtarmasına imkân yoktu. sarı – kırmızılılar 1-1 berabere düşmüş olmalarına rağmen, ileride henüz neticeden ümidi kesmemişlerdi. golden hemen bir dakika sonra niyazinin korneri galibiyeti tekrar favori olan takımın hesabına kaydırdı. suat, ömer’in çok büyük bir gaflet içerisinde seyrettiği ve muhakkak yumruklayabileceği topa sıçramış ve kafa ile işi tamamlamıştı. 60. dakikada galatasaray maçı garantiye aldıktan başka, farka götürecek sayı kaydedildi. bu golü atan niyazi idi. recep güç durumda topu ortalamış, niyazinin kale ağzında âdeta yaylanıp, kafa şütünü yapıştırdığı görülmüştü.
galatasaray böylece 3-1 galip duruma yükseliyordu. o anda dışarıda mühim işi olan bir seyirci gönül rahatlığı ile stadı terkedebilirdi. esasen, maksad temin edilmişti. ayrıca, oyunun seyredecek tarafı da yoktu. olsa olsa bu zevksiz maçın sonu, sarı – kırmızılıların 3-1 den sonra kazanacakları goller hesaplanarak beklenebilirdi..
ne varki, stadı terkedip, gidenler aldanacaklar, yanacaklar, sevinecek veya heyecanlanacaklardı. zirâ altınordu galatasaraydan çok galatasaray müdafaasına yüklenmeye başlamıştı.
aydoğan’ın 64. dakikada rahatça ileri sokulup mükemmel bir şütle ilk alârm çanının işaretini verişi ve turgay’ın filelere yönelen topu mükemmel bir çıkışla kornere atışı… galatasaray tehlikeyi farketmişti. ama, bunun tedbiri nedir, işte burada tereddüt gösteriyordu. ve 78. dakikada sağaçık arif ahmet’i geçti. aydoğan’a topu uzattı. aydoğan’la, ergun arasında bir mücadele oldu. izmir’li futbolcu sonunda kazançlı çıkmıştı. turgay’ın ileriye çıktığı anda yaşından büyük bir ustalıkla topu galatasaray kalesinin köşesine yuvarladı. şimdi durum 3-2 olmuştu ve galatasaray’ın hemen bütün oyuncularında çözülme emareleri başgöstermişti. altınordu fark ararken, averajdan olan rakibini bir kere daha affetmedi. tam 80. dakikadaydık. dursun’un ters bir vuruşu galatasaray gerilerini karıştırıverdi. top santrafor aydoğanın ayağında pası alacak adamı bekliyordu. bu adam sağaçık arif’ti. daldı ve ileri çıkan turgay’ın solundan topu galatasaray filelerine indiriverdi.. atılan, maçın son golüydü. galatasaray milli lig’deki ilk puandan ve bundan mühimi averajından olmuştu.
takımlar...o...g...b...m...a...y...p...kp(kayıp puan) -------------------------------------------- 1. g. saray...5...4...1...0...12...4...9...1 2. iz. spor...6...3...2...1...8...3...8...4 3. f. bahçe...4...3...1...0...9...2...7...1 4. g. birliği...5...3...1...1...9...4...7...3 5. a. ordu...6...2...3...1...8...7...7...5 6. beşiktaş...3...3...0...0...7...1...6...0 7. k. güm. 3...2...1...0...6...0...5...1 8. altay...5...0...5...0...7...7...5...5 9. ptt...7...2...1...4...6...11...5...9 10. vefa...7...1...3...3...5...11...5...9 11. feriköy...5...1...2...2...1...5...4...6 12. ş. hilâl...5...0...3...2...6...9...3...7 13. k. yaka...5...0...3...2...3...6...3...7 14. göztepe...5...0...3...2...4...8...3...7 15. ist. spor...5...1...1...3...4...10...3...7 16. a. gücü...1...1...0...0...3...2...2...0 17. beykoz...2...0...2...0...2...2...2...2 18. k. paşa...3...0...2...1...1...2...2...4 19. ad. d spor...3...0...0...3...2...6...0...6 20. d. spor...1...0...0...1...1...4...0...2
hâlen toptaşı cezaevinde mahkûm bulunan galatasaray ve milli takım santraforu metin oktay’ın mahkûmiyetinin kaldırılması için yapılan teşebbüsler dün de alâkalı makamlar tarafından tetkik edilmiştir.
dün de üsküdar savcısı, metin ile bir müddet görüsmüstür.
(not: 20 eylül’de çıkan bu haberin tarihine en yakın oynanan ilk maç bu olduğu için buraya yazdım.)
b.t.u. müdürlüğü, izmir’den güven’in bonservisini istedi. ayhan’ın galatasarayda oynaması ihtimâli zayıf. altay da cezalandırılacak
ankara, hususî
beden terbiyesi umum müdürlüğü dün izmir bölgesine bir telgraf çekerek, güven’in ilişiksiz kağıdının acele gönderilmesini istemiştir.
merkez istişare heyetinin son yaptığı toplantıda amatörlerin transferi selâhiyetinin beden terbiyesi umum müdürlüğüne bırakılması sebebiyle dün beşiktaş kulübü reisi hakkı yeten, umum müdürlüğe müracaat etmiş ve güven’in transferi ile ceza heyetine sevk edilmesinin birbiriyle ilgili olmadığını belirtmiştir. umum müdürlükçe başiktaş başkanının isteği haklı görülmüş ve izmir bölgesinden bonservisinin istenmesine karar verilerek telgraf çekilmiştir. umum müdürlüğe yakın çevrelerden sızan haberlere göre güven’e başiktaş için lisans verilecektir. merkez ceza heyeti güvenin amatörlüğü ihlâl ettiğini sâbit görürse bu takdirde alacağı cezanın sonunda beşiktaşta oynayabilecektir. izmirspordan galatasaraya transfer olan cenap’ın da sarı – kırmızılı takımda oynaması kat’ileşmiştir.
(haber 21 eylül tarihli gazetede yer aldığı için bilgiyi en yakın tarihli olan bu maça yazdım.)
spor – toto’nun dördüncü hafta biletlerinin ilk tasnifi dün nihayete ermiş ve bu tasnif sonunda 13 ve 12 doğru tahmin yapana rastlanamamıştır.
dördüncü haftada 11 tahmin yapan 10 kişi, 10 doğru yapan ise 20 kişidir. 13 ve 12 doğru tahminde bulunan olmadığından bunlara dağıtılacak ikramiyeler de 11 ve 10 tahmin edenler arasında paylaşılacaktır.ilk tasnif neticelerine göre 11 doğru tahminde bulunanlar 12.532,74 lira, 10 doğru tahmin yapanlar ise 6.266,37 lira alacaklardır.
11 kasım 1960 tarihli milliyette çıkan ve metin oktay’ın kendi dilinden hapishane günlerini/anılarını anlattığı «metin oktay anlatıyor – top peşinden toptaşına» adlı yazı dizisinin 6. bölümünden alıntıdır;
«bugün pazar… bugün takımımın altınordu ile maçı var.
«bugün sevinçliyim… nasıl olsa kazanırlar, diye düşünüyorum. izmirsporu geçtikten sonra, altınordu öylesine çetin bir engel gelmiyor bana… herhalde arkadaşlarım da böyle düşünüyorlar. işte radyo başındayım. çıktılar, başladılar ve goller de başladı. 3-1 durum, artık neticeden eminim.
«o ne o: ikinci golü attı altınordu… bayağı dayanıyor da… hoşuma gitmedi bu gol. pilli radyonun başında çok kalabalığız. işin tuhafı, radyo başındakilerden galatasarayı tutanlar endişeli de, fenerbahçe veya beşiktaş taraftarı olanlar «yok canım, diyorlar, kazandı galatasaray… beraberliği vermek şöyle dursun, şimdi dördüncü golü de atar…» ben de nedense telâşlanıyorum artık. bitse şu maç… fakati.. eyvah!.. korktuğum oldu: altınordunun üçüncü golü… şimdi de «bitmese maç, biraz daha uzasa» diyorum. kafat hayır, bitti… 3-3 bitti. bir gün önceki galibiyetin verdiği sevinç taptaze iken, kayboldu. öylesine üzgünüm ki… sanki bugün oynayamadığım için kendimi kabahatli görüyorum.
«şu cezaevinde her anımız bir vesile ile birbirimizi teselli ederek geçiyor. işte gene cemal’le halil teselliye başladılar. doğru… bir puan kaybetmemeliydik, ama gelecek haftalarda telâfi imkânı var.
«pazar sıkıntılı geçti hâsılı…
«bugün pazartesi… basta turgay olmak üzere arkadaşlarım ve idarecilerim ziyaretime geldiler. dertleşiyoruz:
– aman çocuklar, dikkatli oynayın, artık puan kaybetmeyelim. – merak etme metin!... dünkü beraberlik, bir talihsizlikti. bir daha böyle talihsizliğe uğramamak için çok çalışacağız.
kaptan turgay atılıyor:
– altınorduyu hafife almamızın günahını çektik. son dakikalarda iki kontratakla ıki gol attılar. belki benim de kabahbatim vardı gollerde ama kendimizi iki farklı duruma o kadar alıştırmıştık ki… beklemedik 3-3 ü…
– sen üzülme metinciğim, sen çıkıncaya kadar başka puan kaybetmemek için bütün gücümüzle oynayacağız.
«inanıyorum, bütün güçleriyıe oynadılar. fakat altı gün sonra ankaradan gelen bir haber, beni ilkinden daha fazla üzecekti. üzmek ne kelime… kederden bitmiştim. yenilmek ne kelime… üç gole tek sayı bile mukabele edememiştik. gençlerbirliği zorlu takımdı, bilirdim. fakat ne yalan söyliyeyim, 3-0 lık bir mağlûbiyeti asla beklemiyordum.
«pazar günkü gazeteleri okudum. takımımın hezimete uğradığını yazıyorlardı. 3-0 lık bir mağlûbiyeti ifade için de başkı tâbir bulunabilir miydi? gazetelerdeki maç yıldızlarına göz attım galatasarayın pek az elemanı (**) alabilmiş. demek takım çoğunluğuyla vazifesini yapamamıştı. takımda bir çöküntü başlamıstı. altınordu beraberliği tesadüfi olmadığını ortaya koymuş, ankara mağlûbiyeti, puan kayıplarımıza yenisini eklemisti. ertesi gün adana demirsoor karsısında alınan beraberlikten çok.bu beraberliğin alını sekline üzülecektim. gazetelerden selâmi’nin «iki füze» yolladığını okuyordum. ve füzelerin ikisi de ağlarımızı bulmuştu. acaba bu macta oynasaydım, füzelere mukabele edebilir miydim? belki de hayır… çünkü takımım bütünüyle sarsılmıştı.
«daha fazla dayanamadım ve koğuşun loş ışığında yazmağa başladım. eczacı cemal:
galatasaray: turgay şeren, dursun ali baran, suat mamat, mustafa yürür, ergun ercins, recep adanır, uğur köken, nuri asan, samim uygun, ahmet berman, niyazi tamakan
teknik direktör: gündüz kılıç
altınordu: ömer kandemir, muzaffer çetin, nevzat taşhan, rüştü güneş, melih garipler, muhterem ar, oğuz turan, aydoğan çipiloğlu, beytullah baliç, bülent esel, arif gümüşçeviren