taraftarlarının 90 dakika boyunca "güven-suat-gol at" diye teşvik ettiği beşiktaş, istanbulspor'u net mağlûp etti: 2-0
necmi tanyolaç
sana ne be kardeşim, şenol ve biroldan?
seni, beşiktaş'taki dükkânını, az kâr getiriyor diye değiştirdiğin için ayıplıyan mı var? komşuların arkandan mı sövüyor? .
senin için de öyle memur veya işçi kardeşim. daha iyi bir iş yerini seçtiğinde, bu futbolcuların arkasından söylenenlerden hangisi geldi başınıza?..
yok. yok. hiç kimseye haksızlık etmeye hakkınız yok. sonra, bu iki adam «beşiktaşlı mıydı ki, hala, hatta en neşeli anlarınızda dahi tribününüzde onlarla beraber yaşıyordunuz?»
taraftarların yeni bestesi «güven-suat-gol at» güfteli yeni tribün şarkısıyla başlayıp, şenol ve birol'a kızgın bir dille protestolar yağdırılan dün geceki beşiktaş'ın, bilhassa ikinci yarıda şenol ve birol'a hiç, ama hiç ihtiyaç yoktu. üstelik avusturya'nın eski golcüsü melchior'un idaresindeki siyah - beyazlı takım eskisinden daha fazla gol fırsatı yakalıyor ve istanbulspor kalecisi yılmaz daha ilk devrenini başında beşiktaş'ın galibiyetini geciktiriyordu.
türkiye ligi'inin ilk maçında seyrettiğimiz beşiktaş aksayan tarafları olmakla beraber, pekalâ şampiyonluk mücadelesinde sözünü geçirecek çalışkanlıktaydı.
iki nefis gol
beşiktaş, bu ligde her takıma tehlikeli olabilecek sert ve cesur istanbulspor'dan iki puanı henüz suat'ın, yılmaz'ın ördüğü kapalı köşeye savurduğu bomba ile almış sayılmazdı. iki puanı ahmet'in golü sağlayacaktı tabii. tam 67. dakikada oldu gecenin ikinci golü. coşkun'un ortalayışına ahmet'in denize atlayan bir tramplenci rahatlığıyla dikildiğini ve topun sert bir kafa şutuyla yılmaz'ın üzerinden ağlara takıldığını görüyorduk...
ışıkların söndüğü müddeyt içerisinde 12 dakika gecikmeye uğrayan bu maçta beşiktaş'ın iki golü ve istanbulspor'un çözülünceye kadarki dayanışı, ilk haftanın iyi tarafıydı doğrusu...