istanbulspor kazanacağı maçı kaybetti.. daha doğrusu galip gelecekleri karşılaşmaya asılmamaları bu sonucu doğurdu...
sarı - siyahlılar ilk 20 dakika galatasaray'ın oyun kurucu adamlarına saha presi yaptılar.. antrenör basri ilk defa iki sür'atli adam ali ile cemil'i yan yana oynatarak sarı kırmızılıların sol kanadını âdeta çökertmişlerdi.. cemil pası veriyor, ali de sık sık gol pozisyonuna giriyordu.. nitekim gol de alinin pasından doğdu...
bu 20. dakikaya kadar galatasaray'da orta sahada tutunan bir tek adam vardı, o da kütahya'dan alınan ahmet'di… ahmet'in üst üste attığı şutlar galatasaray'a canlılık, itimat ve cesaret getirdi... hele attığı gol oyunu büsbütün güzelleştirdi…
ikinci yarıda galatasaray'ın hızlı, istanbulspor'un ise beraberliğe razı olduğu görülüyordu.. sarı - kırmızılı defansın temel direği muzaffer’in sakatlanması, istanbulspor için büyük avantajdı.. muzaffer gidince galatasaray'ın hücum gücü zayıflamış, paslar yerini bulmamağa başlamıştı.. üstelik teknik yöneticiler büyük bir hatâ yapmışlar. ergün'ü geriye çekmişlerdi… halbuki, oyuna samim alınsaydı, aydın da santrhafa geçseydi daha iyi bir sonuç alırlardı bana göre.. hele ilk yarıda uğur gibi takımın en teknik adamını cemil'in üzerine vermeleri gafların en büyüğü idi...
istanbulsporlular bu yarıda birçok gol pozisyonuna girdiler.. meselâ cemil pek yakından topu yasin'e nişanladı.. keza ahmet yasin’le karşı karşıya kaldı o da topu yasin'e teslim etti.. ali iki metreden kafayı çakamadı..
ve herşeye rağmen galatasaray tecrübesi daha doğrusu uğur'un tecrübesi ile maçı kazanmasını bildi…