baştan sona kadar hâkim oynayan sarı – kırmızılılar, prestij mücadelesinde fenerbahçe’ye şans tanımadılar
kalitesiz maçın gollerini sıra ile uğur, yüksel ve ayhan attı
bır gün evvel mithatpaşa'da talihsiz saatler yaşayan galatasaray bir gün sonra, şampiyonluğu garantileyen ezelî rakibini 2 - 1 mağlûp ederek prestijini kurtardı.
sarı - kırmızılıların maçı kazanacakları, sahaya ok gibi fırlayışlarından belliydi. başta turgay olmak üzere koştular, tribünleri selâmladılar. ve sonra vefakâr taraftarlarının bulunduğu köşeye giderek ısınma hareketlerine başladılar. bu sokuluş. kendilerini teşçi edenlere doğru yaklaşış. galatasaraylı futbolcuların merhamet limanı aradıkları şeklinde ifade edilmemelidir. bu, olsa olsa bir teşekkürün, bir sevginin, bir minnetin içten gelen karşılığıdır. dile kolay bu. 37 maç oyna. yağmur çamur. kar fırtına, koş didin. heyecan çek, sevin. üzül üzül… sonra penaltı kaçır. iki top direkten dönsün. bir gol ye. ve huduttan vize alamayarak geriye dön. galatasaraylı futbolcular moralman ne kadar yıkılsa bizce o derece haklıdırlar. ışte, bütün bu ruhi çöküntüden galatasarayı kurtarabilecek tek çare, son maçta ezeli rakibini dize getirmek ve teselliyi galibiyette aramaktı.. bu sebeple maça bütün güçleriyle asıldılar. koştular, didindiler ve kazandılar..
şampiyon f. bahçede ise narkoze olmuş gibi bir hal vardı. rakibinden o derece korkmuş ve o derece sinmişti ki: «neden ve niçin suali» uzun müddet zihinlerde takılı kaldı. son maç. çılgınca alkışlayan taraftarlar, cebe yerleştirilen bir şampiyonluk ve sonra korku... bizce bu korku. ezeli rakibinin kuvvetini kabul etmek ve son maçta birinci devrede olduğu gibi ağır bir hezimete uğramak endişesinden ileri geliyordu. bu muhakkak ki büyük şampiyonluğu gölgeleyecekti…
sarı - kırmızılıların prestiji kurtuldu. fenerbahçenin ise şampiyonluğuna hafif gölgelerin düştüğü şüphe götürmez. alkışlanmayışları, hattâ sahayı sessiz sedasız terkedişlerindeki hüznün sebebi buydu...
büyüklerin küçük maçı...
oyuna taraflar hızlı bir tempo ile başlamışlardı. daha birinci dakikanın dolduğu bir sırada ayhan'ın soldan yapmış olduğu ortayı. recebin 5 metreden ıskalaması galatatarayı bir golden ediyordu. fenerbahçe müdafaasında tereddütlü bir hal göze çarpmaktaydı. 7. dakikada basri'nin geri pasını şeref, recep'ten evvel yakalamasa. ..
maç devam ediyor. galatasaray daha canlı, daha sık akın tazeliyor. receb’in 10. dakikada çektiği çok sert şut. şükrü yerle bir olmuş gibi topun üstüne kendini atıyor. ve avut.
15. dakikada bülend'in sakatlanışı galatasaray'a bariz bir üstünlük kazandırıyor. 24. dakikada yine ayhan'ın şutu şükrünün ellerinde. 29. dk. ahmet gerilerden koparak ileri kayıyor. onun sutu da dışarda. fenerbahçe kalesi şut yağmuru altında. olacak diye beklenirken uğur'un ceza sahasına kadar sokularak attığı sert şut hiç olmayacak şekilde şerefin kafasına çarparak ters köşeden fileleri buluyor. şükrü talihsizliğinden ellerini yüzüne kapamış. olduğu yerde hırsından tepiniyor. gol bu defa galatasarayı gevşetiyor. fenerbahçe biraz biraz canlanıyor.
f. bahça beraberliği temin ediyor
41. dakika, candemir'in bir faul’ü. bunu ergun çekiyor. yüksel önüne doğru seğirten topa koşarak, yatarak bir kafa konduruyor. top turgayın hemen yanından ağır ağır filelere doğru gidiyor. bahrinin son gayreti filelerc doğru giden meşin topun hızını arttırıyor. ve ilk devre böylece 1-1 ebrabere sona eriyordu.
ikinci yarıdan notlar...
fenerbahçe yine dağınık. naci ile kadrinin yer değiştirmesi arzulananı verecek değerde değil. 52. dakika. orta sahada rahat rahat hareket eden recebin metin’e kaydırdığı top gol olabilir. fakat şeref. galatasarayın korkulu adamı metin'e adetâ top göstermiyor. 59. dakika. niyazi’nin ortası şükrüde bitiyor. sarı - lâcivertliler neticeye râzı. galatasaray ise canını dişine takmış, prestij dâvasını kazanmaya çalışıyor.
67. dakika, ayhan uğur'un ileri bir pasını koval'yor. yanında şeref ve basri var. ikisi de bu genç futbolcuya mâni olamıyorlar. çok sert bir şut ve top filelerde. bu golden sonra sarı - kırmızılı taraftarlar «uüç» «uüç» diye bağırıyorlar. fenerbahçe tribününde çıt çıkmıyor. şampiyonlarda beraberliği temin etmek için bir gayret yok. ve maç bu netice ile bitiyor.
sahaya çıkışta şampiyon rakiplerini çiçek buketleriyle tebrik eden galatasaraylı futbolcular dönüşte aynı centilmenliği gösteriyor, her birini teker teker öperek tebrik ve teselli ediyor. teselli!.. gerçek olan bu ki her iki takımın futbolcularının da dün teselliye ihtiyacı vardı…