başkentteki büyük maçta sarı - kırmızılılar, ankaragücü'nü talât ve selçuk'un golleri ile 2-0 yenerken bir gün evveline nazaran her hattı ile daha başarılıydılar
özdemir kalpakçıoğlu ankaradan bildiriyor
galatasaray, ankaragücünden maçı rahat kurtarmasını bildi. sarı - kırmızılı takımın bu rahatlığı hiç şüphesiz daha 16. dakikada galip duruma yükselmesinden ileri geliyor ve sürüp gidiyordu.
doğrusu, dün galatasarayı coşturan ve bu havaya girmesini sağlayan talât'ın 25 metre mesafeden attığı nefis goldü. bu golde talât klâsını konuşturuyor, bir futbolcuda aranan vasıfların hemen hepsini ortaya koyarak rakip kaledeki boşluğu görüyordu. talât, bu golü, takımına çok kritik bir durumda hediye etmekle kalmamış, bütün maç boyunca ileri geri çalışmış, didinmiş, nihayet ikinci golün en az yarı hissesine sahip olmakla tam not almıştı.
galatasarayın ilk değişikliği hücum hattında yapılmış, samim'in sağaçığa alınması ile forvetle nisbeten tesirli olması sağlanmış. recebin oynatılması ile dâva sanki kökünden halledilmişti. recep, senelerin futbolcusu recep, dün belki gösterişsiz bir futbol ortaya koymuştu ama, takımın ahengi onun hazırladığı pozisyonlardan doğuyor ve defansın rahat nefes almasını temin ediyordu. selçuk'unkendinden emin futbolu ve solaçıkta erolun bitmez tükenmez enerjisi galatasarayın kaybolmuş görünen hüviyetini ortaya çıkarmıştı.
ve galatasaray ikinci devre rakibini biraz daha bastırsa daha doğrusu iki farkı kâfi görmese, sahadan çok farklı bir galibiyetle ayrılırdı.
ankaragücü oyundaki ilk hatâyı, g. saray forvetini iyi bir kontrol altında tutmamakla yapmıştı. sarı - lacivertli takım rakibinin ilk 15 dakika içinde mücadeleyi kendi yarı sahası içinde kabul etmesine kapılmış, âni ataklara karşı geride herhangi bir silâh kullanmamıştı. işte, bu, sarı - lâcivertli takımı mağlubiyete sürükleyen sebeplerin başında geliyordu.
talât ve selçuk'un nefis golleri
dün 19 mayıs stadını dolduran 19 küsür bin kişi ilk önce talât'ın, sonra da selçuk'un gollerini ayakta alkışlarken futbolun zevkine de varmış oluyorlardı. talât, samim'in 16. dakikada aşırtarak yaptığı ortadan topu ayağına alır almaz 25 metrelik mesafeyi hesaba katmadan şutunu şimşek gibi patlatmış ve şerefi hiç umulmadık bir anda mağlûp etmişti. bu, çok kişinin deyimi ile «metinvâri bir goldü.» sonra, maçın 43. dakikası oynanırken talât, samim'in pasıyla sağacık mevkiine dalmış ve selçuk'u görmüştü. selçuk topa hâkim oluyor, şöyle bir düzeltiyor penaltı noktası üzerinden şutunu atıyordu. şeref bir daha mağlûp olmuştu. bundan sonraki dakikalar, ikinci devre de dahil pek kayda değer hareketlerle süslenmedi. karşılıklı bir, iki tesirsiz şut, hepsi o kadar. ancak, bu maçta mühim olan, galatasaray'ın kıl payı farkla da olsa kendini bulmasıydı.