milli ligin dokuzuncu haftasında üç şehirde oynanacak maçlar için takımlar çalışmalarına devam etmektedirler.
galatasaray bugün saat 10.00 ve 11.00 de iki kadro halinde ali sami yen stadında çalışacaktır. sarı - kırmızılı takımda, bu haftaki maçlarında, dün cezası sona eren suat da yer alacaktır.
milli lige bugün şehrimizde feriköy - altınordu, galatasaray - ptt, ankara'da gençlerbirligi - karşıyaka, demirspor - altay ve izmir'de göztepe - ankaragücü, izmirspor - şekerhilâl maçları ile devam edilecektir.
şehrimizde günün ikinci maçı ise, saat 14.35 de galatasaray ile ptt arasında yapılacaktır. sarı - kırmızılıların enerjik rakiplerinden kolay bir galibiyet alacakları sanılmaktadır.
sarı - kırmızı'lıların galibiyetinde rakip defansın hatâları mühim rol oynadı. golleri mete ve suat attı
doğan şener
eli çenesinde düşünen galatasaray'lı... ergün toplara öyle kafasının tepesiyle vurur, bahri üst üste falsolar yapar, açıklar topu geveler, haflar bir türlü oyuna giremezken gülecek değildin ya. elbette düşünecek ve bu takım neyo doğru dürüst oynayamıyor diye soracaktın kendi kendine. hattâ oyun 2-0 biterken dahi dudaklarında yayılan belli belirsiz tebessüm, kafasıdaki büyük istifhamın yanında nokta gibi küçük kalacaktı...
ideal tertip amma...
cezası sona eren suat ile sahaya çıkan galatasarayın «ideal tertibi» ni bulması tabii idi. ama her şey bununla bitmiyordu ki... çalışkan olmak vasfından öteye gitmeyen açıklarıyla oyunu orta sahadaki boşluğa tıkıştıran galatasaray uzun müddet başına cop yemiş bir insan gibi şaşkın şaşkın dolaşış, kendi sahasına kenetlenen ptt, sıkı ve sert bir markajla galatatarayın akıbetini çizmişti. uğur mütereddit, b. ahmet yorgundu. eh, rakip müdafaanın arkasına saklanan ayhan ve maç kaabiliyeti olmayan suat da neticeyi değiştirecek kıvamda gözükmeyince...
ikinci devrede suat sağhafa, mete sağiçe -hakiki yerine - ve uğur da solaçıga geçince galatasaray üzerindeki isteksizliği biraz olsun atabilmiş ve gol plânları aramaya başlamıştı. herşeye rağmen galatasaray, 2-0'a ulaştıran ne herhangi bir oyuncusunun olağanüstü gayreti, ne de takım anlaşması idi. talih iki defa iyi yön çizmiş, demarke kalan iki çift bacak, biraz da ptt kalecisinin hatasıtla skor levhasını değiştirmişti o kadar...
silâhsız ptt
ptt bir garip takım. ne kötü oynuyorlar, ne de iyi. ne tam bir müdafaa yapıyorlar, ne de bilerek hücum... 1962 nin ptt si yerden, kısa ve yan paslarla oynayan, topa çabuk ve mümkün olduğu kadar sert giren bir topluluktu. kesici ve dağıtıcı vasfı olan defanslarına güveniyorlardı. bunun dışında bir büyük takımı, kötü bir gününde bile yenecek silâhlara sahip değildiler.
beyaz birdevre
maçın 20 dakikası için oyuna «ortada» demek yerinde olacaktır. ptt daha iyi top kullanıyor, galatasaray yan hatlarının kestikleri pasları toplayıp oyuna çabucak giriyorlardı.
ptt defansını, talatın kafa ile aşırmaya çalıştığı toplarla geçmeyi deneyen sarı - kırmızılıların 20 dakikada yaptıkları akın golle neticelenebilirdi. bahri i!e paslaşan mete'nin soldan yaptığı ortayı suat altı pası kenarından yana aşırtmıştı. fakat ilhan'ın berbat bir plase vuruşu... olur mu?
dağınık ve karmakarışık oynayan galatasarayın gol yemesi işten bile değil. bakın dakika 28 ve hata üstüne hata yapan bahri'nin geri pası, aptullah topu kapıp şutluyor. uğur golü kaleden çıkarıyor ama ya yüksel boş kaleye daha düzgün şut atabilse ne olur?
hatâların bedeli
galatasarayı ikinci devrede turgay idare ediyor. işte yüksel'in yorucu şutunu da maharetle yakaladıktan sonra arkadaşlarına sesleniyor: «suat dikkat! uğur acele et! ayhan çalış biraz».
ve 59. dakika. uğur solaçıktan rüzgar gibi geçti, gitti. gento kadar temiz ortalıyor. müdafaayı yalayan meşin yuvarlak mete'nin önüne balık gibi düşüyor. yerden sert şut ve sürhat mağlûp: 1-0.
73. dakika. ptt gene sağa yüklenmenin bedelini ödüyor. ilhan'ın korneri ilk golde olduğu gibi altı pasta bomboş bekleyen bir galatasaraylının ayağına iniyor. suat'ın yana yatarak çektiği şut ve sürhat'ın ellerinden kayan top, ikinci defa ptt ağlarındaki hedefe isabet ediyor...