talât ve uğur'lu ideal kadrosu ile sahaya çıkmasına rağmen
g. saray, feriköy engeline çarptı: 1-1
sarı - kırmızı'lıların golünü metin, kırmızı-beyazlıların golünü mustafa attı
kahraman bapçum
bir tarafta amacı «zaman çalmak» olan feriköy, öbür tarafta «gol atması tesadüfe kalmış» galatasaray vardı... ve oyunun ilk devresi tatsız bir yavaşlık içinde, ikinci devresi renksiz bir bocalama içinde geçti.
feriköy orta sahada arif - nacdet - duat - turgay dörtlüsü ile topla mıncık mıncık oynayarak dakikaları birer birer eritiyoudu. zeki bir hareketlilik içinde olsa çok şeyler yapacak olan rıdvanı, becerikli mustafayı, yumuşak ve hızlı bilgin'i kullanmayı nedense istemediler. maçın sonuna kadar -en fazla avantajlı oldukları, galatasaray defansını darmadağın edecekleri zamanlarda bile- «beraberlik» fikrinden vazgeçmediler. yoksa...
evet... yoksa. yılmaz’dan başka hiç kimsenin bekleneni verememiş olduğu galatasaray forvetinin randımansızlığı karşısında kırmızı -beyazlılar çok şeyler yapardı. mustafa'nın, turan'ın ve naci’nin -yâni standard futbollarını çok zaman verebilmiş adamların - âdeta bir çöküntü halinde oldukları bir günde feriköy’ün fırsattan istifade etmemesi anlaşılmazdı.
sözün kısası şu ki: galatasaray -birkaç oyuncusu hariç - hiçbir şey hak etmedi. hattâ beraberliği bile... feriköy ise, galatasarayı yakalayabileceği en kötü gününde yakaladığı halde beraberlikten fazlasını zaten istemedi.
bunun dışında maçın bir panoraması vardı ki, dostlar başına: hakem, ilk devrede yılmaz’ın her sıkışık anda kendini yere atışında - pozisyonların obstruksiyon'la hiç ilgisi olmadığı halde- bir çift vuruş uyduruyor: ikinci devrede kasıtlı, kasıtsız hendbollerde olayla ilgilenmiyordu. ve ayhan mütemadiyen hakemle konuşuyor, konuşuyordu...
herşeye rağmen bu maçın pırlanta gibi iki golüve zaman zaman ışıldayan birkaç pozisyonu vardı:
oyunun ilk şutunu sekizinci dakikada birkaç kişiyi çalımlayıp dalan yılmaz attı. top ters taraftan avuta çıktı. birkaç dakika sonra bilgin ustaca çalımlarla de fansı dağıtıp girecek, onun da şutu avuta gidecekti.
30 uncu dakikada galatasaray bastırırken oyun sağ tarafta oynanıyordu. birden açtılar topu sola doğru. metin solaçık yerine deplase olmuştu. kendine gelen topa doğru depar attı. hızla birbirine yaklaşan iki nokta ceza sahasının köşesinde buluştular. metin durdurmadan vurdu. muhteşem bir falso alan top kaleye uzandı. necdet topu karşıladı.
38 inci dakiakda galatasaray soldan korner attı. top sağ gerilere kadar uzandı. necdet fırladı. alamadı. orada kaldı. yılmaz toparlandı. kaleye plâse etti. tuncer kale ağzından açtı topu.
ikinci devrenin ikinci dakikasında metin aldığı bir pasla defansı ortadan yararak geçti. ceza sahası içine girdi ve... kalenin sol üst köşesinden giren topla oyuna imzasını attı. bir rahatlık geldi tabii galatasaraylılara... oysa bunun üzerinden iki dakika geçmeden feriköylü mustafa aldığı bir ara pası ile penaltı noktası üzerinden sert bir şut attı. yerden köşeye giden top için turgay'ın da yapacak şeyi yoktu.