kaleci yılmaz ve hüseyin'in affedilmez, hâtalarından istifade eden bekir ve güray, (frikikten) yeşil - beyazlıları mağlûbiyetten kurtardı
namık sevik
f. bahçe, vefa'dan 2-0'ın revanşını alamadı. halbuki 58. dakikada, penaltıdan attığı golle 2-0 öne geçmişti.
yeşil - beyazlı takım, çoktan teslim bayrağını çekmiş durumdaydı. biraz gayret, bir parça daha maça asılış ve yükleniş, sayı farkını dörde beşe yükseltmeğe kâfi gelirdi. halbuki bu anda, soğukkanlı hareket etmek illetinde gözüken kaleci yılmaz ve aldığı topları çiğnemekte inat eden hüseyin, beraberce işledikleri bir hatâ yüzünden maçı fenerbahçenin aleyhine çevireceklerdi. hüseyin, topu zamanında ayağında çıkartmayacak, bekir bastıracak, bu defa hüseyin kaleye 20 metre mesafeden geri paso vermeyi deneyecek. pas kısa kalacak, kaleci yılmaz çıkış yapmakta geçikecek... son anda elle yaptığı müdahalede top bekir'in ayağından ayrılmayacak ve o da boş kaleye serinkanlı hareket etmeğe özenenlere, "serinkanlı hareket böyle olur" dercesine topu yuvarlayacaktı. bu olay saatlerin tam 61. dakikyı gösterdiği bir sırada cereyan ediyordu. yılmaz, işlediği hatânın büyüklüğü karşısında donup kalmıştı. eli ile başını tutyordu. zaten daha önce de yapılan bir sarj neticesinde kafasını kale direğini vurmuştu... ama, yılmaz ilk golde işlediği büyük hatâdan sonra kendinin heykelleşmesi bir yana tam 70. dakikada, frikikten bir gol yiyecek ve bu defa da tribündeki bütün fenerbahçe taraftarlarını taş halinde ayağa dikecekti. aman yarabbi, milli takım kalesini koruyan bir kalecinin, güray'ın attığı frikiği yemesi...
aklın alacağı, mantığın izah edeceği bir şey değildi bu... şut hafifti. top, ilk hızı az bir havan mermisi gibi ağır ağır havada bir hallaç yayı izmişti. bu topu takip edemeyiş ve müdahalede geç kalış. olmazdı böyle şey... oldu. biz, yılmaz'ın bu hat'asını onun daha önce başını direğe çarpmış olmasına ve geçirdiği bir sarsıntıya bağlıyoruz. gerçek şu ki, fenerbahçe ilk 10 dakikada çim sahada ligin hakikaten iyi takımı olan vefa karşısında değil bocalamak, ayakta dahi zor durmuştu. müdafaa her akında yelpaze gibi savruluyor, atılan paslar yerini bulmuyordu. acaip bir telâş, bir garip korku, takımı iliklerine kadar sarmıştı. işte 6. dakika, zeki biraz daha atik davranmış olsa, galibiyet golünü filelere mıhlayıverirdi bile. bu tehlikeden sonra, sarı - lâcivertliler evvelâ oyunda bir muvazene kurdular ve daha sonra da yaşar ve ogün'ün amansız atakları ile hâkimiyeti ellerine geçirdiler. a. ihsan'ın sade kesici değil, pasör oyunu. şeref, ogün ve yaşar üçlüsünün hücumları sert mizaçlı vefa müdafaasını yoruyor, yıpratıyordu. nitekim 15. dakikada, yaşar'ın bir şutunu sefer çelecek, seken topa şeref dalacak. şeref. sefer’in bir faulü ile yere yıkılacaktı. hakem babacan penaltı noktasını işaret etmişti. bu karar, pozisyonu uzaktan görenler için biraz cömertçe verilmişti. ancak, foto muhabirleri. seferin, şerefin ayağını çektiğini tesbir etmişlerdi. o halde karar haklı ve yerindeydi. ogün penaltı atışını yaptı: 1-0.
ikinci yarıya fenerbahçe yine hızlı bir tempo ile başladı. vefa da tatlı - sert oynuyordu.
k. erdoğan, ileri kayan bekir ve zeki ile kontratak yapmağa gayret ediyorlardı. 58 dakikada. a. ihsan'ın uzattığı bir pasa şeref bir an durakladıktan sonra koştu. vefalı futbolcular da durmuşlardı. yan hakem bayrağını kaldırarak ofsayt işareti veriyordu. hakem ise, yan hakemin bu kararına iştirâk etmedi. herhalde solbek asım'ın ofsayt pozisyonunu bulunduğuna ve geri kaldığına kani olmuştu. şeref daldı, onu turgut kovaladı. şeref ceza sahasına girdi. artık son hareketi yapacaktı işte bu sırada çâresiz kalan turgut, bir çelme takarak şeref'i düşürdü. penaltı... btı penaltıyı da ogün çekti ve top yine filelerde: 2-0.
artık bu skordan sonra sarı - lâcivertlilerin sıralayacakları gollerle arayı daha da fazla açması bekleniyordu. halbuki hiç de tahmin edilen olmadı.
yukarda da izah ettiğimiz gibi, evvelâ hüseyinin geri pasından faydalanan bekir ilk, sonra da güray frikikten, ikinci golleri kaydediverdiler.
fenerbahçe, yılmaz ve hüseyin hatâ yapmamış olsa idi vefa'dan revanşı rahat almıştı. ancak meşin top hatâları affetmeyecek kadar insafsızdı.