* beşiktaşlılar ahmet'ten, ankaragüçlüler ertan'dan bekliyordu golü... oysa «gol krallığı» nın iki yarışçısı, hiç de «gol» e yakın bir oyun çıkaramadılar. ama beşiktaş, takıma birden çok ahmet koymanın faydasını gördü: bir ahmet atamayınca, öteki ahmet atıverdi. emektar küçük ahmet, maç boyunca gösterdiği canlılığın armağanını, iki puan değerindeki golü ile almıştı. ve eğer biraz daha şanslı olsaydı, ikinci bir sayının da kahramanlığına erişecekti.
* «karlı hafta», zor maçları daha da zorlaştırmıştı. ancak ankaragücü, hem de kendi evinde rakibinin karşılaştığı bu zorluktan faydalanamadı. her iki devrenin başındaki kısa ve kısır saldırışla, iddialı bir lideri çelmelemek pek de kolay olmazdı. olmadı da.. dağınık bir çabadan kurtulamayan ankaragücü, yenilmekten de kurtulamadı.
* çamurdan çime, çimden kara çıkan beşiktaşın bu seri değişiklikten doğan yadırgamayı çabuk atlatması, başarıydı. fakat siyah - beyazlıların geride ortalardan devamlı gedik vermesi, ileride de topu karlar arasında kaybedecek kadar ferdi akutlarla çiğnemesi, başarısız yanlarıydı. insaf ve gerçek terazisi ise, bu iyi ve kötü hesapların tartışı sonunda beşiktaş'ın galibiyeti hak ettiğini gösteriyordu.